Paylaş
Merhaba Feyza Hanım, sekiz yıllık evli, çalışan bir kadınım. Bir oğlum var.
Eşim geçen yıl, aramızda hiçbir problem yokken, benden boşanmak istediğini açıkladı. İlk aşkını yeniden bulmuş, tekrar görüşmeye başlamışlar, ona hâlâ aşıkmış...
Bana karşı dürüst davrandığını, kalbi onunlayken evliliğimize devam edip beni kandırmak istemediğini söyledi.
Aslında görüştüğü o kadın da evli, iki çocuğu var ve eşinden boşanmak üzere.
Bunları duyunca o kadına ulaştım. Birkaç kez görüştük. Ona eşimi kötü biri olarak tanıttım; çok içki içtiğini ve beni sürekli dövdüğünü söyledim. En önemlisi de, “Sen ilk değilsin, beni defalarca aldattı” dedim.
Eşim inkâr etmesine rağmen kadın bana inandı. Çok tartıştılar ve kadın sonunda bıraktı eşimi.
Ayrıldıklarını bilmeme rağmen, tekrar bir araya gelmemelerini garantiye almak için kadının eşini de arayıp her şeyi anlattım. Adam duyduklarından sonra kadını ev hapsine aldı.
O zamandan beri eşim içine kapanık biri olup çıktı. Şu anda evde iki yabancı gibiyiz. Bunu dile getirmiyor ama benden nefret ettiğini hissediyorum.
Ben genç bir kadınım, bir yandan ömrümü bu şekilde geçirmek istemiyorum, bir yandan da boşandığım anda eşimin o kadına gideceğini, evleneceklerini bildiğim için dayanmaya çalışıyorum. Bu durumu kabullenemiyorum, “Benim ne suçum vardı?” diye isyan ediyorum. Üstelik eşimi hâlâ seviyorum. Tavsiyelerinize çok ihtiyacım var.
Rumuz: Kadersiz
Doğrusunu istersen sevgili kızım, satırlarını okuyunca “Yaşasın kötülük!” dedim içimden.
Kadınların zekâsına bir kez daha şapka çıkarmalı ama bütün bu dalavereler pek bir işe yaramamış, sonuçta siz evinizde iki kişilik bir yalnızlığa mahkûm olmuşsunuz.
Yuvanız şimdilik yıkılmamış bile olsa, eşinin nefretinin yeniden sevgiye dönüşmesinin pek kolay olmayacağını tahmin ediyorum.
Yine de zaman her türlü yarayı sarar, aşk acısını da geçirir diye düşünelim. Bu duruma bir süre daha katlanıp bekleyebilirsin. Ancak eşinde bir değişiklik olmazsa, sırf o kadınla evlenmesin diye ömrünü başkasını seven bir adamla tüketme derim.
Ona deliler gibi aşığım ama o beni tanımamalı
Sevgili Güzün Abla, ben 16 yaşındayım ve birine aşığım. Onu o kadar çok seviyorum ki, duygularımı anlatmaya kelimeler yetmez.
O daha beni tanımıyor belki ama ben onu deliler gibi seviyorum. Hem de hiç kimsenin sevemeyeceği kadar.
Yalnız ortada büyük bir sorun var. Onun karşısına çıkmamalıyım. Çünkü bu ikimiz için de iyi olmaz. İçimdeki bu aşk beni yedi bitirdi. Söyler misin ablacığım ne yapmalıyım?
Rumuz: Aşık
Sana ne söyleyeyim evladım, neden ona açılamadığını, neden sevgini söyleyemediğini anlatmamışsın ki... Her şey tam bir muamma.
Ayrıca bu kişi seni tanımıyorsa aşkına nasıl karşılık verebilir? Bence böyle kendi kendini yiyip bitireceğine gidip ona açıl. Ölüm yok ya sonunda...
Paylaş