Paylaş
Abla ben daha 12 yaşında hayata atıldım, temizliğe gidip ev geçindirmeye çalışıyordum. Büyüdüm, evlilik çağına geldim ve annem beni 40 yaşındaki adama, bir çanta paraya sattı.
Kurtulmak için daha yeni tanıştığım 20 yaşındaki bir adamla kaçarak evlendim.
Eski eşimden yıllarca eziyet gördüm. Lafta çok seviyordu ama sırf zevk olsun diye beni çarşafa sarar döverdi. Hamileyken de bu şiddet sürdü.
İkiz bebeklerim olacakmış, biri karnımda ölmüş...
Bunu doğumda öğrendim.
Şimdi 1 yaşında dünyalar tatlısı bir kızım var. Kızım için o adamı bıraktım ve ailemin yanına döndüm.
Henüz 21 yaşındayım.
Ailemden bekarken de şiddet görürdüm, şimdi de dövüyorlar. Kızımı da alıp evden ayrılmaya kalktım, annem “Sen toparlanana kadar kızın bizde kalsın” dedi.
4 gün arkadaşlarda kaldım, her gün kızımı görüntülü aradım.
Yine de beni sorumsuz bir anne olmakla suçladılar.
Dönüp anneme şartlarımı söyledim, “Bu şekilde bu evde kalırım, başka türlü tutamazsınız” dedim, kabul etti. Ama en yakın arkadaşımdan öğrendim ki, benim öz be öz annem boşanma davamda, beni döven uyuşturucu bağımlısı adama şahitlik yapacakmış. Ben bu durumda ne yapmalıyım?
Aklımı kaçıracağım.
◊ RUMUZ: PSİKOLOJİM BOZULDU
YANIT
Sevgili kızım, ne kadar acı bir hayatın olmuş, gerçekten etkilendim.
Bir anne bunu kızına yapar mı diye düşündüm. Ama ne yazık ki çok örnekleri var.
Bazen bir anne, kızına iyilik yaptığını düşünerek onu aslında ne kadar kötü bir hayata sürüklediğinin farkına varamıyor.
Aslında böyle düşünmek istiyorum, çünkü bir annenin bile isteye kızına kötülük yapabileceğine inanmak istemiyorum. Gördüğüm kadarıyla şanssızlıklar hiç peşini bırakmamış.
Önce ailenden, sonra eşinden, sonra yine ailenden hep şiddet görmüşsün. Tabii bunun en kötü sonucu bebeğini kaybetmen olmuş.
Ama sevgili kızım, sonuçta 21 yaşındasın. Evet, belki bu gencecik yaşında yüzlerce yıllık sorun yaşamışsın ama yine de her şeye rağmen hayattasın, yaşıyorsun ve minik bir bebeğin sorumluluğunu taşıyorsun. Bu gerçekten çok önemli ve seni hayata bağlamak için yeterli.
Bundan böyle hem kendin hem de o masum küçük kız için yaşamalısın.
Hayata dört elle sarılmalısın. Ve bana kalırsa o evden bir an önce ayrılmalısın, bir arkadaşının yanına sığınman bile çok daha iyi olur.
Bir işe girip çalışır, bebeğini bir kreşe emanet edebilirsin.
Hayatına devam ederken ayaklarının üzerinde durmayı öğreneceksin. Ve bak göreceksin, her şey bundan böyle daha iyi olacak.
“Sana umut vermek istemiyorum” diyor
Güzin Abla, düşünmekten deli olmak üzereyim. Benim 2 yıldır sevdiğim biri var. O da beni seviyor.
Ama bir türlü beraber olamıyoruz.
2 ayda bir ya da 3 ayda bir bazen görüyoruz birbirimizi.
“Her şey bitsin, sana umut vermek istemiyorum” diyor. Ama birkaç ay sonra kendimi onunla sarmaş dolaş buluyorum. “Madem olmayacak, niye özlüyorsun?” diye soruyorum. “Elimde değil” diyor.
Sonra ailelerimizin de arası bozuldu. Bunun etkisiyle daha da uzaklaştık. Son olarak 2 gün önce görüştük. Ailesi onu evlendirmek istiyormuş. Çok korkuyorum, ya evlenirse!
Abla lütfen yardım et. Ben şimdiden karalar bağlamalı mıyım? Yoksa umuduma sarılmaya devam mı edeyim?
◊ RUMUZ: YA EVLENİRSE
YANIT
Sevgili kızım, hangi umuda sarılıyorsun anlayamadım. Bu genç adam sana hiç umut vermemiş ki...
Sanırım hep sen hayaller kurmuşsun, sanki bir beraberliğiniz varmış gibi davranmışsın. Oysa o 2-3 ayda bir buluşmalarınızı hesaba katmazsak, sana hiç ilgi göstermemiş.
Bu buluşmaların da sanırım cinsel yakınlaşma dışında pek bir önemi olmamış. Senin sevginden yararlanmış, ne zaman istese seni yanında bulacağını biliyormuş.
Şimdi de ailesinin onu bir başkasıyla evlendireceğini söylüyor sana. Doğru da olabilir, yalan da...
Belki de seni artık hayatından tamamen çıkarmak istediği için öyle diyordur.
Ama belki de doğrudur ve evlenmeye hazırlanıyordur.
Her iki ihtimalde de, o ısrar etse bile artık senin onunla asla görüşmemen gerekiyor kızım.
Bu genç adamın oyuncağı olmak istemiyorsan tabii...
Paylaş