Bakire kalmayı savunduğunuz için örümcek kafalı birisiniz
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Abla, annenizden sonra köşeye sizin devam etmeniz güzel bir şey. Fakat özellikle genç kızlarımızı annenizin tersine, çok yanlış yönlendirdiğinizi düşünüyorum.
Bence siz çok geri kafalı ve yobaz birisiniz. Kızların evlenmeden önce kimseyle beraber olmaması gerektiği gibi bir düşünceniz olduğu anlaşılıyor. Beraber olmuşlarsa bu her zaman "bir hata" olarak görülüyor yazılarınızda. 1970 yıllarında yaşamıyoruz, yetişkin olduktan sonra herkes kendi sorumluluğunu alabilmeli, sizden yardım isteyenlere de böyle gecekondu mahallesinde kız yetiştirir gibi cevaplar veriyorsunuz.
Evlenmeden önce bakire olmanın her şey olduğu, cinselliğin bir tabu sayıldığı toplumumuzdaki örümcek kafalı insanlardan birisiniz. Bence annenizin tek hatası sizi bu konuda bu kadar cahil yetiştirmek olmuş. Size kalsa kızların çok kontrol edilen bir yaşamları olmalı.
Yine sizin düşüncenizde kızlarımız okulda iş hayatında sürekli ailesinin kontrolü altında, vakti geldiğinde görücü usulü veya benzeri bir şekilde evlendirilen, erkeklerle eşit olmayan bir kesim olmalı.
23 yaşında üniversite mezunu mesleği mühendislik olan bir genç erkek olarak benim yazılarınızdan anladıklarım bunlar. Sadece bekareti, namusu, iki bacağın arasında aramayan, sizin anlayamayacağınız şekilde açık görüşlü bir insanım.
Eskiden Güzin Abla’yı okurken zevk alırdım. Şu anda köşesinde görebildiğim tek şey bir kenar mahalle kadınının genç kızlarımızı yanlış yönlendiriyor olduğu. Eskiden bu kadar dar görüşlü değildiniz, genç kızlarımıza özgürlükten, kendi ayakları üzerinde durabilmelerinden, yaptıklarının sorumluluklarını alabilmelerinden bahsediyordunuz.
Bunu yaşlılığınıza veriyorum. Evliliklerde, karı-koca ilişkilerinde ve birçok konuda açık görüşlü düşünceleriniz olmasına rağmen kızlarımız hakkındaki görüşleriniz annenize yakışmıyor. dwight luck /
dwight4death@hotmail.com
Tabii, sizin görüşünüze göre, genç kızlar her önüne gelenle beraber olup, sorumluluk istemeyen erkeklerin oyuncağı olmalı, giderek evlilik kurumu tamamen çökmeli...
Sizin dünyanızda ahlak kuralları yok mu? Zaten ülkemdeki genç kızların durumu hiç de iç açıcı değil, tam istediğiniz gibi onunla, bununla ilişkiye girmekten kaçınmıyor ama sonra ne yapacaklarını bilemiyorlar. Artık küçücük kızlar, 13- 14’ünde bekaretlerini kaybediyorlar. Size göre bu çok normal olmalı...
Köşemi okuduğunuza göre, kızların evlenmeden önce böyle bir cinsel deneyim yaşadıktan sonra, ne kadar telaşlandıklarını, ölüm korkuları içinde bana yazdıklarını, diktirme gibi çareler peşinde koştuklarını biliyor olmalısınız. Sandığınız gibi gecekondu mahallesinde de genç kızlar pek rahat durmuyorlar. Anne babalarından korksalar da, gençliğin getirdiği heyecanlara kendilerini kaptırıyorlar çoğu kez.
Annem beni çok iyi yetiştirmiştir. İki lisan bilen, iyi bir eğitim almış, 28 yıl gazeteci olarak çalışmış, emekli olduktan sonra bu köşeyi devralmış, anneniz yaşında bir insanım...
Verdiğim öğütlerle genç kızlara, her önüne gelene inanıp hemen yatağa girmemelerini, söylemeye çalışıyorum. Çünkü sonuçta hayatları alt üst oluyor, büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorlar. Nedeni ise, sizin gibi, sözde özgürlük yanlısı erkeklerin onlara sırt çevirmesi, sorumluluklarını hiçe sayıp gitmesi.
Söylediğinizin aksine, her zaman genç kızlara eğitim almayı, çalışmayı, ayakları üzerinde durabilmeyi öğütlerim
Üniversite eğitimi almış olmanızın size hiç yararı olmamış. Bir tenkit yazısını bile saygı çerçevesinde yazmayı başaramamışsınız. Üstelik ABD’de yaşıyorsunuz.
Oradaki özgür yaşam kurallarını benimsemiş olmalısınız. Bunca yıllık saygın bir köşe yazarına böyle isimsiz, kimliksiz, adressiz hakaret dolu bir mail atmak çok kolay değil mi? Kimliğinizi ve adresinizi açıkça vermek cesaretiniz olsaydı, elbette size mahkemede hesap sorardım.
Üstelik genç beyefendi, 11 yıldır Güzin Abla’nın, yani annemin köşesini sürdürüyorum. Ne zamandan beri köşeyi izliyorsunuz, bilemem ama, sanırım okuyup beğendikleriniz de, yine benim yazılarım olmalı. Art niyetiniz buradan belli oluyor ya zaten... Umarım eğitimizin yanı sıra, saygılı olmayı da öğrenirsiniz.
Böyle bir ilişkiyi ancak ahlaksız insanlar yaşar
Merhabalar Güzin Abla; ben İstanbul’dan yazıyorum size. 30 yaşında bir beyim. Pazartesi günkü "İkinci kadın olmak rumuzlu" mektupta bir beyefendi ilişkisinden bahsetmiş size. Ve bir sözüne gerçekten kızayım mı güleyim mi bilemedim: "Her insanın başına gelebilir". Hayır bu ancak ahlaksız insanların başına gelir sevgili Ablacığım. Çünkü ahlaklı, Allah’a inanan her insan elindeki en değerli şeyin ruhen temiz olmak olduğunu bilir. İnsana irade denilen güç bu yüzden bahşedilmiştir. İnsan çocuklarından utanır; başkasına bakmaz. Düşünün ki hanımlar hemcinslerine kötülük ediyor. Bense bir erkek olarak, o adamla hemcins olmaktan utandım, o ise hiç utanmadan sizi ikinci kadınları karalamakla, suçluyor. Eğer her insanın başına gelseydi, benim veya ailemin de başına gelirdi? Neden birçok dürüst erkeğin başına gelmiyor? Bu insanlar midemi bulandırıyor.
RUMUZ: ÖZERBU
Sevgili okurum, yazıda bu tür bir aşk için,"Hiçkimse asla bana olmaz, diyemez" şeklinde kesin bir tavır sergileniyor. Genellikle evlilik dışı bir aşk yaşayan erkeklerin ve kadınların savunma şekli "Bizimki çok özel bir aşktı" şeklinde oluyor. Ama ne yazık ki, bu tür ilişkiler giderek artmakta. İkinci kadın olmayı kabul edenler giderek çoğalmakta.
Eğitime karşı duyarlılığınızı ispatlamanızı bekliyoruz
Kolay gelsin Güzin Abla. Tahminimce ülke genelinden böyle mailler alıyorsunuz. Umarım eğitime olan duyarlılığınızı bize olumlu cevap vererek ispatlarsınız.
Siirt Merkez Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yapmaktayım, okulumuz çevre okulu olduğundan öğrenim gören 1.200 öğrencinin tamamına yakının maddi durumu çok kötü. Sizden ricam 50 öğretmenin görev yaptığı 1.200 öğrencinin öğrenim gördüğü böylesine bir okula ilgi göstermeniz, maddi manevi destek sağlamanız. Bu destek sadece parasal anlamda değil, kitap, giyecek yardımı vb olabilir. Sizleri yardımınızla minik yürekleri kazanmaya davet ediyorum.