Paylaş
Sevgili Feyza Abla, beni çocukluğumdan beri rahatsız eden bir konu var. Anneme karşı kırgınlıklarımı aşamıyorum. Onunla sürekli çatışıyoruz, bu durumu düzeltmeye çalışıyorum ancak başaramıyorum. Adeta anneme karşı bir sevgi hissetmiyorum; bu beni vicdanen çok rahatsız ediyor ve özgüvenimi çok kötü etkiliyor. Kendimi de çok sorguladım ama olmuyor.
Annem beni büyütürken çok aşağıladı, benimle beni eleştirmek dışında hiçbir iletişimde bulunmadı. Bu duruma karşı yıllarca çabaladım, ancak bir süre sonra onunla aynı evde yaşamamıza rağmen onu yok saymaya, görmezden gelmeye başladım.
Adeta tüm hayatımı ondan saklamaya çalışıyordum. Aksi halde arkadaşlarımdan okulda aldığım tosta kadar her şeyimi yargılıyordu.
Şimdi 22 yaşındayım, sürekli aramızdaki soğukluktan yakınıyor. Benim, onun bana olan sevgisinden, yaptığı fedakarlıklardan ve aramızdaki ilişkiyi düzeltme çabalarından hiç şüphem yok. Beni çok küçük yaşta doğurduğunun, zor bir hayat geçirdiğinin farkındayım. Ben o şartlarda olsam belki onun yaptıkları kadar da yapamazdım. Ancak yine de annemin içindeki fesat düşüncelere katlanamıyorum.
Dışarıda yediğim bir döneri bile içinden hesap ettiğinin farkındayım. Arkadaşlarım olması ona batıyor. Kilo aldığımda bile mutlu olup kendi kilosuyla karşılaştırıyor.
Her şeye rağmen sanki içinden mutluluğumu görmek istemiyormuş gibi hissediyorum. O nasıl bir hayat sürüyorsa bir tık üstünü bile yaşamayayım istiyor ama kendisi yeniliklere ve hayata çok kapalı.
Onun yaşadığı hayatı yaşasam, evden okula bir hayatım olur. Öyle olduğunda da daha çok eve kapanıp asosyalleşiyorum.
Çünkü evde kimseyle arkadaşlarımla olduğu gibi bir muhabbetim yok. Bunlar karşısında gelip bana sarılıyor, yakın olmaya çalıştığını sürekli dile getiriyor ama karşılığı hiç içimden gelmiyor. Anlatmaya çok çalıştım ama olmuyor, sürekli sana ulaşamıyorum deyip, kestirip atıyor ama kendisi hiç değişmiyor. O da bu durumu çok kafasına takıyor ve sürekli üzerimde baskı kuruyor. Ne çözebiliyorum ne kaçabiliyorum. Çok sıkıldım ve böyle kalmasını istemiyorum.
◊ Rumuz: Annemi sevemiyorum
YANIT
Siz kızlar, neden son zamanlarda annelerinize karşı bu kadar acımasız oldunuz, anlamak mümkün değil. Biliyorum, uzun yıllardır anne-kız savaşları süresiz devam ediyor. Ve sonsuza kadar da sürecek gibi görünüyor.
Her iki taraf da illa birbirlerinde birçok kusur buluyor ve aralarındaki bu anlamsız savaşa son verilebiliyor.
Anneler kızlarına, kendi yaşadıklarını düşünerek, tecrübelerine dayanarak akıllarınca yön vermeye çalışırlar. Onun hayatının kendisininkinden daha iyi olmasını isterler. Bu yüzden de kendi yanlışlarını yapmalarına engel olmak için çaba gösterirler.
Bu yüzden de kızlarının hayatına aşırı müdahale eder duruma düşerler...
Ve kızlar, annelerinin bu çabasını aşırı engelleme ya da karışma olarak görüp, özellikle de buluğ çağında, o bağımsızlık mücadelesi içinde, annelerini katlanılmaz biri olarak kabul ederler.
Her iki taraf da kendine göre haklı. Ama genellikle annelerin kötü niyetli olduklarını kabul etmem mümkün değil. Tabii bazı ruh hastaları dışında... Ki onların da tedavi olmalarından başka çare göremiyorum.
Burada farkındayım ki, annenin her sözünü, her davranışını fesatlık olarak görüyorsun. Belli ki hamburger yemene fazla kilo almanı istemediği, yediklerini kontrol etmek için karışıyordur, parasını düşündüğü için değil.
Arkadaşlarına çok fazla zaman ayırdığını sen de kabul ediyorsun... Annen belki biraz da onunla zaman geçirmeni istiyordur, olamaz mı?
Sen çocukluğundan bu yana annenin her davranışının altında bir kötü niyet, bir terslik görmeyi alışkanlık edinmişsin belli ki...
Dediğim gibi bu kızlarla anneleri arasındaki savaş genellikle önyargılara, yanlış anlaşılmalara dayanıyor. Ve genellikle her iki taraf için de çok üzücü oluyor.
Hani anneler derler ya, “ancak anne olunca anlarsın”, diye...
Bazen bu da pek gerçekleşmiyor.
Ondan nasıl
ayrılacağım
Merhaba Güzin Abla, ben kimlikte 23 yaşında ruhen ise 40 yaşında genç bir kadınım. Bundan 4 yıl önce hayatıma biri girdi ama keşke girmez olaydı. Ne yazık ki hâlâ hayatımda. 4 yılda o kadar çok yıprandım ki kavgalar, hakaretler haddini çok aştı. Defalarca ailemle karşı karşıya geldik. Beni aileme düşman etti, diyebilirim. Ailem onu kesinlikle istemiyor. Hatta annem “ben hayattayken asla onunla olamazsın” dedi. Şimdi o görevi gereği benden oldukça uzakta.
Son 3 aydır ondan çok soğudum. Ayrılmak istiyorum ama ne zaman ayrılmaya kalksam beni tehdit ediyor. Kaçan kovalanır misali ona soğuk davrandıkça daha çok üzerime geliyor. Ondan nasıl ayrılabilirim? Aklımı kaçıracak durumdayım, lütfen bana yardımcı olur musun? ◊ Rumuz: Çok yıprandım
YANIT
Erkekler genellikle terk edilmeyi gurur meselesi yapar, hatta kolay kolay kabul edemezler.
Bunun için de her türlü yolu denerler.
Oysa belli ki siz bu yaşanan 4 yılda çok fazla yıpranmışsınız.
Bu genç adam seni çok üzmüş, hakaretler, kavgalar seni kırmış.
O da bunun farkında ama seni yeniden kazanmak için çaba göstereceğine, tam tersine seni tehdit ederek, seni daha fazla kırarak kendisinden iyice soğumana, uzaklaşmana yol açmış.
Böyle tehditlerle, korkutmalarla bir yere varılmaz. Sonuçta bu adam belli ki bir devlet memuru, baktınız ki, laftan anlamıyor, ailen üst düzey yöneticileriyle görüşür. Hatta işi resmi yollara başvurmaya kadar bile götürebilirsiniz.
Paylaş