Paylaş
Güzin Abla, annemle aramızda yıllardır süren bir kavga var. Daha 21 yaşındayım ama kendimi bildim bileli onunla kavga ediyorum.
Annem, babamla ve onun ailesiyle de hiçbir zaman anlaşamadı ama evliliği hâlâ sürdürüyorlar.
Biz üç kardeşiz. İki erkek kardeşim var.
Annem, tüm dünyası ortanca kardeşimin üzerine kurulmuş gibi davranıyor. Ona karşı tavırları bambaşka.
Ortanca kardeşim 15 yaşında. Sinirlenince evdeki her şeyi döküp kırar, yeri gelir beni döver, küfürler eder. Ama annem ona hiçbir zaman bir şey demez.
Benimki sıradan bir kardeş kıskançlığı değil.
Artık bu duruma dayanamıyorum. Anneme de hakaret ediyorum, bağırıyorum, çünkü yaptığı adaletsizlik artık dayanılmayacak noktada.
Bana sürekli “İnşallah kendini öldürürsün” diyor.
Kardeşim erkek olduğu için onun karşısında susmamı ve o ne derse yapmamı istiyor.
Annemi artık hayatımdan çıkarmak istiyorum. Ondan nefret ediyorum.
Sizce ne yapmalıyım?
◊ Rumuz: Kıskançlık değil
YANIT
Genellikle anneler “fedakârlık ve karşılıksız sevgi örneği” olarak gösterilir. Annelerin bu dünyadaki en güvenli sığınak olduğu söylenir.
Sevgiyi hiç kimsede, hiçbir yerde anne sevgisinde olduğu kadar gerçek göremez insan.
Sevgili kızım, bir düşün bakalım, gerçekten annene haksızlık ediyor olabilir misin acaba? Annenin sana karşı tutumunu yanlış değerlendiriyor olabilir misin?
Kendin de söylüyorsun işte, kardeşinin psikolojik sorunları varmış. Annenin kardeşine aşırı sevgi göstermesinin nedeni belki de budur, kim bilir...
15 yaşında bağırıp çağıran, vurup kıran bu çocuk pek de normal görünmedi bana...
Anneni yargılarken de yanlış davranıyorsun, onun babanın ailesiyle de iyi geçinmediğini söylüyorsun.
Onun neler yaşadığını biliyor musun? Zamanında onlara çok kırılmış, onlar tarafından çok itilip kakılmış olabileceğini hiç düşünmüyor musun?
Annenin, senin ona karşı ters tavırlarından, ona bağırmandan kaynaklanan bir tepki olarak, sana böyle sözler söylediğini de düşünmekten kendimi alamıyorum.
Gün olur da bir kızın olursa acaba anneni bugünkü gibi yargılar mısın?
Tek taraflı olarak düşünmekten vazgeçmelisin sevgili kızım.
BENi BIRAKTI ÇEKiP GiTTi
Güzin Abla, kendimi çok kötü hissediyorum...
Bir genç vardı, bana tanışmak için mesaj atmıştı. Arkadaşlık teklifini kabul etmedim.
2 ay sonra tekrar mesaj attı, bu sefer ona bir şans vermek istedim.
Bir anda çok fazla samimi olduk. Sanki yıllardır konuşuyormuşuz gibi...
Benimle ciddi düşündüğünü söyledi. Evlilik konusunu açtı ve en kötüsü de hayatıma karışmaya başladı; “Oraya gitme, bunu yapma, o arkadaşınla görüşmeni istemiyorum” gibi...
Ben de o ne derse yaptım. Sanki ben, ben değildim.
Onu sevdiğim için bu durumu normal karşılıyordum.
Fakat bir anda beni bırakıp çekip gitti...
Ben her zaman ona karşı çok dürüsttüm ve bu sevgiyi tüm benliğimle yaşıyordum.
Ayrılığımızın üzerinden 7 ay geçti ve bu hayal kırıklığını atlatmam çok zor oldu.
Çünkü bana verilen umut, aynı kişi tarafından geri alınmıştı. Kendimi oyuncak gibi hissettim.
Geçen hafta tekrar mesaj attı “Görüşelim” diye. Kabul etmedim.
Beni görünce kendini kötü hissetmiş ve üzerinde vebalim kalmasın diye düşünüp mesaj atmış!
Onu hayatımdan çıkardım.
Ya da çıkardığımı zannediyorum...
Gerçekten anlamıyorum Güzin Abla, bunu hak edecek hiçbir şey yapmadım. Neden böyle oldu?
◊ Rumuz: Bedbaht
YANIT
Anlaşılan bu genç adam ansızın çekip gitmiş olmaktan kaynaklanan bir vicdan azabı duyuyor. Kendince ve çok saçma bir şekilde vicdanını rahatlatmaya çalışıyor.
Sevgili kızım, başlarda zaten onu pek ciddiye almamışsın, sonraları seni inandırmayı başarmış. Ama nereden baksan bu arkadaşlık birkaç aydan fazla sürmemiş.
Sana bu kadar kısa bir süre içinde evlilikten söz etmesi, seni aşırı bir şekilde sahiplenmiş gibi davranması da çok akıllıca bir davranış değil.
Bana göre bu genç adam ne yaptığını bilmiyor. Kararsız ve kendine güveni olmayan biri. Lütfen kendini üzme.
Zaten üzülecek kadar uzun süreli bir beraberliğiniz olmamış. Seni bu dönemde mutlu da etmemiş. Onu pek fazla tanıyamamışsın, tanımadığın için de sevmiş olamazsın.
Üzerinde durma, geçmiş gitmiş. İyi ki de gitmiş.
Paylaş