Paylaş
Hayvanlara yine zulüm vardı. Aksaray’da yetiştirilen “Aksaray malaklısı” cinsi köpeğin dünyaya tanıtılması için tam 1,5 tonluk bir araç çektirildi. Yaşadığı acı her şeyiyle yüzüne yansıyan can yaşadığı eziyeti sadece bakışları ile anlatabildi.
Bunu yapan bir dernek başkanıydı. Gururlu ve mutluydu. Bense orada bu olayı izleyip üzüntüden ne yapacağını bilemeyen birkaç hayvanseverden biriydim sadece.
Diğerleri, Malaklı Irkları Geliştirme Derneği’nin bu gösterisine şahit olup olayı alkışlamaktaydılar.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde “Anadolu’da bir aslan gördüm” dediği köpeğin Aksaray Malaklısı olduğunu söyledi. Bu köpeğin pek çok görevde kullanılabileceğini anlatan başkan seri, çevik ve kuvvetli yapısından dolayı genellikle hem bekçi hem de çoban köpeği olarak değerlendirildiğini ifade etti. Cip çektirdikleri 3,5 yaşındaki Malaklı’nın, Aksaray’ın en güzel köpeklerinden biri olduğu dile getirildi.
Onun 1,5 ton ağırlığındaki cipi başarıyla çektiğini belirten yetkililer, “Çok ama çok daha ağır yükteki araçları bile çeker. Köpeklerimizin ne kadar güçlü olduğunu biz biliyoruz. Bunu herkese göstermek amacıyla yaptık. En nihayetinde düz bir zeminde deneyelim dedik. Bu köpekler çok kuvvetli ırklardır. Fiziki olarak çok büyük köpekler. Yerli diğer ırklarımızla mukayese dahi edilemez. Fakat öteki köpeklerimize haksızlık yapmak da istemiyoruz. Böyle bir rekabet içinde kesinlikle değiliz.
Tüm yerli köpek ırklarımızı önemsiyoruz. Ülkemizin köpek ırklarından Kangal ve Akbaş da oldukça iyi köpeklerdir” diyerek Aksaray Malaklısı’nın yüklü bir kamyoneti dahi çekebileceğini söylediler. Sonuçta şükürler olsun, kamyonet çektirmeyi düşünmediklerini de eklediler.
Şimdi ben buna ne diyeyim, Allah aşkına, böyle bir düşünceye ne denebilir? Hayvanın çektiği eziyete mi, yoksa bu köpeğin bu şekilde güçlü kuvvetli yapısının, böyle reklam edilmesine mi üzüleyim.
Bu nedenle bu cins köpeklerin sürekli barındıkları yerlerden ya da sahiplerinin bahçesinden çalındığı da görülmekteymiş.
* Leyla G.
Bizde ne yazık ki çoban köpeği ya da Sivas Kangal cinsi köpeklerin de değeri bilinmiyor.
Onlar çok özel ırklar ve evlerde beslenemezler. Hele hele sıcak yörelerin köpekleri asla olamazlar.
Onların yaşayabilmeleri için dağ, bayır, geniş alanlar ve soğuk sert bir iklim gereklidir.
Onlar koyuna bakarlar, sürülere bakarlar.
Çok güçlü ve görün-düklerinin aksine çok sevgi dolu hayvanlardır.
İşte biz bu hayvanları alıyor ya tellerle çevrili küçük bahçelere kapatıyoruz ya da 120 metre kare evlere sığdırmaya çalışıyoruz.
Sırf “Kangal köpeğim var” diye övünebilmek için.
Bence bu anlattıklarım da sizin bu mektubunuzdaki akla isyan olay kadar vahim.
Çünkü her iki ırkın da gösteriş için acı çekmesine, eziyete kurban gitmesine yol açanlar, bunun ne yazık ki bilincinde değiller.
Paylaş