Paylaş
Sevgili Güzin Abla, şu an saat gecenin 01.00’i. Herkes uyuyor, bense ağlıyorum. Birine anlatmam lazım derdimi. Ben de sana anlatayım dedim.
Yaşım 14. Annemle babam boşanmak üzere. Annem henüz dava açmadı ama “Açacağım” diyor. Biz de kardeşimle üzülüyor ve sürekli ağlıyoruz. Kardeşim benden 1 yaş küçük.
Bu arada annem psikolojik tedavi görüyor.
Boşanmalarını hiç istemiyoruz. Düşünün, aynı anda ikisinin de yanında olamayacağız. Çok üzülüyorum. Bu yüzden intihar girişimim bile oldu.
Kardeşimle çaresiziz. Bir daha asla mutlu olamayacağımızı biliyoruz. Annemizle babamız yanımızda olamayacak, ailemiz parçalanıyor.
Hep Allah’a dua ederdim, “Allah’ım her şeyimi al ama annemi babamı benden alma” diye. Korktuğum başıma geldi işte.
Belki kendilerince haklı olabilirler. Şimdi yeni bir hayata başlayacaklar. Ama kendi hayatlarını değiştirirken bizimkini de değiştiriyorlar. Ne yapacağız biz abla, ne olacağız?
Henüz ailemiz olmadan hayatla başa çıkabilecek yaşta değiliz ki...
Ne yapsak ne desek olmuyor. Ama şunu iyi biliyorum; onları asla affetmeyeceğim. - Rumuz: Cehennem
Canım yavrum, duyguların beni çok etkiledi. Bir çocuğun annesiyle babasının boşanmak üzere olması karşısında nasıl bir yıkım yaşadığının en iyi örneği bu satırlar. Ailelerin bunları okumasını dilerim.
Seni çok iyi anlıyorum, çünkü bir zamanlar ben de yaşamıştım aynı duyguları. Kendimi suçlayıp durmuştum hatta. “Acaba ben mi neden oldum ayrılmalarına?” diye. Meğer arada bir başka kadın varmış.
Sizinkilerin boşanma nedenini bilemiyorum ama son zamanlarda boşanmaların birinci nedeni genellikle araya giren bir başkası oluyor. İkincisi ise şiddet ve maddi sorunlar...
Seni çok iyi anlıyorum dedimse de, intihar konusunda sana çok kızdım. Bugün o kadar çok boşanma olayı yaşanıyor ki, bu yıkılan yuvalardaki çocukların hepsi intihar mı etmeli sence?
İntihar, zayıflıktır. Yaşam için mücadele etmek zorundasın. Annen ve baban bir gün mutlaka hatalarını anlayacaklar ama sen güçlü ve başarılı bir şekilde karşılarına çıkıp onlara yıkılmadığını gösterebilmelisin.
Annem kına tarifinizi kaybetmiş
Sevgili Güzin Abla, benim köşenizi yıllardır okuyan yaşlı bir annem var. Sizin verdiğiniz tarifle saçına kına koyuyordu. Ancak bakıcı kadın tarifi yanlışlıkla atmış.
Siz de tahmin edersiniz ki 85 yaşında birinin bu tarifi hatırlaması kolay değil. Yaşlı bir okurunuzu mutlu etmek için bu tarifi tekrar yayınlar mısınız?
- Rumuz: Nrccn
Ah canım benim, onun pamuk ellerinden benim için öpün. Bu yaşta saçlarına hâlâ baktığı ve kendine önem verdiği için de ayrıca kutluyorum onu.
Tarifi hemen yazayım. Malzemeler; 300 gram kına, bir çay bardağı sızma zeytinyağı, bir bütün yumurta, bir çorba kaşığı yoğurt, açık renk istenirse ayrı bir yerde kaynatılan birkaç parça soğan kabuğu suyu, koyu renk için kaynatılmış birkaç tane ceviz yaprağı suyu ve bütün bunları koyu bir macun haline getirmek için çay suyu (demlikte kalan çayın suyu).
Hepsini karıştırıp saçlarınızı tutam tutam ayırın ve özellikle de diplerine sürerek tüm saçınızı kapatın.
Üzerini streç film ya da naylon torba ile kapatın. İki-üç saat kadar bekleyip bol su ile kınayı akıtın, sonra da saçlarınızı şampuanla yıkayın.
Bu tarif saçları güçlendirir, çoğalmasına ve pırıl pırıl kızıl bir renk almasına yardım eder. Şu sıralar çok moda olan açık kızıl, beyaz saçlara da dikkat çekici bir renk kazandırır.
Paylaş