Merhaba abla... Benim beş yıldır devam eden bir ilişkim var. Ama yaşımız çok genç; ben yakında 22 olacağım, kız arkadaşım ise 18’i bitirecek.
Biz çok zorluklarla bugünlere geldik. Bir sene birbirimizi sadece okulda gördük, o da uzaktan... İkinci sene, sadece iki defa buluştuk. Üçüncü sene telefonda konuşmaya başladık.
Neden bu kadar ağırdan aldınız dersen... Aslında bir sene onun peşinde koştum; öncelikle benim hâl ve hareketlerimi düzeltmemi istedi. Zamanla birbirimize güvendik. Ondan sonra telefonla konuşmaya başladık. Tabii bu üç sene içerisinde elini bile tutmadım, yanağından dahi öpmedim.
Her buluşmamızda içimizde aynı duygu, aynı kalp çarpıntısı oluyor. Ama o sürekli “Korkuyorum, pişman olmak istemiyorum. Hayatım seninle olsun, güvenim sonsuz olsun” diyor. Ben de o güveni vermek için çabalıyorum.
Son iki yıldır daha rahatız. Rahat rahat buluşuyoruz. Birbirimize sarıldığımız zaman bırakmak gelmiyor içimizden. Ama neden bilmem, ikimiz de kötü bir şeyler olmasından korkuyoruz.
Bazen kendini kötü hissediyor, özür diliyorum. “Seninle yaşadıklarımdan pişman olmak istemiyorum” diyor. Abla ne yapmalıyız?
Şimdiye kadar kötü bir şey yapmadık. Sadece çok heyecanlanıyoruz, bundan da korkuyoruz.
Sevgili Güzin Abla, yaklaşık 1 yıldır başka şehirde yaşayan bir gençle ilişkim var.
Son 4-5 ay fazla görüşemediğimiz için çok inişli çıkışlı geçti.
Sonra her şey güzel gidiyor derken bir gün ilişkiyi bitirmek istediğini söyledi.
Ama 1 ay geçtikten sonra beni özlediğini söyleyip geri döndü.
Barıştıktan sonra ufak bir tartışma nedeniyle tekrar ayrıldık.
Bu sefer hayatında başka bir kız olduğunu gördüm. Ben de onu hayatımdan çıkarmaya karar verdim.
Ama bu kararı alınca o kızla muhabbetini kesti ve bir kez daha barıştık.
Merhaba abla, ben 18 yaşında üniversite öğrencisi bir gencim ve şu an devam eden bir ilişkim var. Kız arkadaşım ise reşit olmak üzere. Bu ciddi düşündüğüm bir ilişki ve onunla cinsel anlamda bir şeyler yaşamak istiyorum. Ama sürekli o an gelince yapamıyorum.
Bekaret sonuçta çok önemli, bu yüzden ciddi bir karar. Kendime bu konuda çok hakim oldum. Fikriniz nedir, sizce artık bir şeyler yaşamalı mıyım? Sürekli bir arzu var içimde, yaşım gereği herhalde... Kız arkadaşım bu konuya pek sıcak bakmıyor, ne yapmam lazım? ◊ Rumuz: Düşünceli
YANIT
Sevgili oğlum, yaşın gereği cinsel ilişkiye girmek için istek duyman çok doğal. Bu yüzden kız arkadaşınla yakınlaşmak istiyorsun. Ancak onun henüz reşit olmadığını da biliyorsun.
O bu beraberliğe razı bile olsa, bu ilişki yasalara aykırıdır. Ve seni suçlayıp, mahkemeye verebilir. İkiniz de henüz çok gençsiniz. Cinsellik çok güzel ve kutsal bir bütünleşme olsa da, gençlerin bu konuda bilinçlenmeden bu doğal yakınlaşmayı yaşamalarının sakıncaları olduğunu söyleyebilirim.
Ayrıca kız arkadaşının bu konuya sıcak bakmadığını da söylüyorsun. Onun olgunluğa erişmesi gerekiyor. Geleceğiniz açısından emin olması, seninle bu beraberliği yaşamak istemesi her şeyden önemli.
Onu gerçekten seviyorsan incitmemek, ürkütmemek için sanırım bir süre daha sabretmelisin.
İnternette tanıştık yüz yüze görüşeceğiz
Merhaba Güzin Abla, ben 21 yaşındayım ama bugüne kadar hiç kimseyle flört etmedim. Bunun nedeni muhafazakâr bir genç kız olmam. Tabii bunda çok seçici ve mükemmeliyetçi biri olmamım da etkisi var...
Ancak geçenlerde Facebook’tan 19 yaşındaki bir gençten mesaj aldım. Aslında sosyal medya aracılığıyla gelen mesajlara cevap vermem ama onu görünce gerçekten etkilendim.
Onunla biraz yazışıp daha sonra kendi yoluma bakacaktım. Ama olmadı, başaramadım... Onu iki kez reddedip, iki kez geri döndüm...
Aklım “onunla olmaz” dese de duygularımın hiç bu kadar yoğun olduğunu görmemiştim. Onda hayatımı birleştireceğim bir erkek için, istediğim temel şartlar yok ama aklımdan da çıkmıyor. Onu pek çok kişiye sordum ve hep olumsuz yanıtını aldım. Biliyorum o benim gibi muhafazakâr biri değil. Haliyle yaşam tarzı benden çok farklı.
Ne yapmalıyım Güzin Abla? Onunla bir geleceğim olabilir mi?
* Rumuz: muhafazakâr
YANIT
Merhaba Güzin Abla, 18 yaşında genç bir kızım. Ben elimdeyken kıymetini bilmeyip, gittikten sonra “ah vah” edenlerdenim... Eski sevgilim için şu an ölüp bitiyorum. Kendisi tıp öğrencisi... 2-3 ay süren bir ilişkimiz oldu. Ama baş başa vakit geçiremedik.
Akraba olduğumuz için hep kalabalık ortamlarda karşılaşıyorduk... Sonra benim hatalarım yüzünden ilişkimiz bitti.
Ben de bir başkasıyla çıkmaya başladım. Fakat o ilişkim de yürümedi. Çünkü önceki sevgilim benimle daha ilgiliydi. Bu kez onunla yeniden barışmak istedim. Ama bana heyecanını kaybettiğini, ilişkinin yürüyeceğine dair inancının kalmadığını söyledi. “Bazen sevmek yetmiyor” dedi...
Sonuçta bana son bir şans vermemekte ısrarlı, fakat ben yeniden başlamak konusunda istekliyim. Mesaj atıyorum, cevap yazmıyor. Arıyorum açmıyor, ne yapacağımı bilmiyorum.
Bana bu konuda yardımcı olursanız sevinirim, tekrar onunla olmak istiyorum...
◊ Rumuz: Mavi dünyam
YANIT
Sevgili kızım pek anlaşılır yazmamışsın mektubunu... Hem o gençle baş başa görüşmediğinizi söylüyorsun, hem de “benimle çok ilgiliydi, hatalarım yüzünden ilişkimiz bitti” diyorsun. Üstelik onu sevdiğin halde, bir başkasıyla çıkmışsın. Sonra yeniden ona dönmek istemişsin... Ama aranızda nasıl bir ilişki var; orası belli değil.
Lisede sevgilim oldu, babam bunu duyduğunda beni feci şekilde dövdü. Annem, babam beni döverken elinden almaya çalışsa da başaramadı. Vücudumdaki izler yüzünden bir hafta okula gidememiştim. Daha sonra babam beni okula göndermeme kararı aldı. Ben buna itiraz edince ise eğitimime imam hatip lisesinde devam ettim.
Lise yıllarım o dayaktan sonra bir daha hiçbir ilişki yaşamadan bitmişti. Öyle bir duruma geldim ki erkekler bana dokunduğunda tiksiniyordum ve kolumu ıslak mendille siliyordum.
En çok da babamdan tiksiniyordum. Kimi kızların süper kahramanları babaları olur, benim ise süper kahramanım asla babam olamazdı.
Üniversite sınavına girdim, istediğim hiçbir bölümü yazamadım. Babam Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni yazdırdı. Baktım ki babam kendi istediği, yaşamayı düşündüğü hayatı bana yaşatmak istiyor. İşte o gün babamın istediklerini yapmamaya karar verdim. Başka bölümler yazdım, işletmeyi kazandım. “Ben şehir dışında çocuk okutacak kadar zengin biri değilim” dedi. Oysa kız kardeşim şu an şehir dışında iktisat bölümünde okuyor.
Baktım babam üniversiteye yollamayacak ben çalışmaya başladım; çalışırken kardeşimin başına türlü işler geldi.
Bizim geleneklerimize göre, kızlık zarı konusu önemlidir. Kız kardeşim biriyle sevgili oldu, onunla ilişkiye girdi. Bu durumu kaldıramayıp intihar girişiminde bulundu. Uzun süre yoğun bakımda kaldı, iyileştikten sonra ise sözlendi.
Yaşadığım olaylar bununla kalmadı, babamın annemi aldattığını öğrendim. Telefonunda mesajlaşmalarını yakaladım. Kadını aradım ve ağzıma geleni saydım. O da gitmiş babama söylemiş. Bir de bu sebepten şiddet gördüm.
24 yaşındayım, görücü usulüyle üç ay önce nişanlandım. Bu süre zarfında nişanlımı bir türlü sevemedim. Aslında ahlakından ailesine kadar her şey çok iyi. Nişanlım da bana çok değer veren biri ama ben bir türlü sevemiyorum onu ve iki ay sonra düğünüm var.
Aşkla bakamıyorum onun yüzüne. Haksızlık yaptığımın farkındayım ve vicdan azabı çekiyorum. Aslında nişanlım gerçekten sevilmeyi hak eden biri.
Şunu da belirteyim, 15 yıl önce ikizim vefat etti, daha sonraki yıllarda yavaş yavaş ailemden uzaklaştım. En çok sevdiğim halam da dahil...
Nasıl olsa bir gün öleceğiz ve kimse bizim yanımızda olmayacak diye bakıyorum ben hayata.
Sevsem de, sevmesem de abartmadan yaşıyorum. Ve aslında bunu da hiç problem yapmazdım ama bu seferki üzüntüm bambaşka.
Hiç sevmediğim biriyle evlenmek doğru mu sizce? Gerçekten de nikahta keramet var mıdır? Evlendikten sonra nişanlımı sevebilir miyim?
◊ Rumuz: Sevgisiz
YANIT
Merhaba Güzin Abla, ben evlenip boşanmış bir adamla birlikte oldum. Onunla 2015 yılında çıkmaya başladık. Yaklaşık 1 yıl flört ettik. Bu süreçte çok yıprandım. Nedenine gelince sevgilim çok rahatına düşkündü...
Araba olursa dışarı çıkardı, olmazsa hiçbir kuvvet onun evden çıkaramazdı. Öyle ki 1 ay boyunca görüşmediğimiz bile oldu. İlişkimiz 1 yıl boyunca bu şekilde devam etti.
Ancak son zamanlardaki değişimi, soğuk davranışları bizi ayrılığa sürükledi ve sessiz sedasız tek kelime etmeden hayatımdan çekti gitti.
Sekiz ay ayrı kaldık. Sonra benim adım atmamla yeniden barıştık. Bana yaptıkları için pişman olduğunu söyledi. Ama ne fayda...
Kısa sürede eski haline döndü.
Bir anda kabuğuna çekildi ve arkadaşıymışım gibi konuşmalar başladı, telefonlarımı açmadı.
Yaptıklarıyla söyledikleri birbirine uymadı.