Sevgili Feyza Hanım, İzmir’in Aliağa ilçesinde kaldırımda yatarken bir kişi tarafından tekmelenen ‘Mia’ isimli köpeğin görüntüleri, hayvanların yaşam hakkını yine gündeme taşıdı. Ben de bu görüntüleri izlediğimden beri kendimi toparlayamıyorum.
O masum hayvan nezdinde ülkemizde her gün aynı veya farklı şiddete maruz kalan, zehirlenen, tecavüze uğrayan hayvanları düşünmeden duramıyorum.
Sokaklar, kırsal ve barınaklarda yaşanan ve tespit edilemeyen, göremediğimiz ne canlar acı çekiyor, aç, susuz bırakılıyor, dövülüyor, zehirleniyor, vuruluyor.
Hayvanlara yapılan zulümlere sessiz kalanlar, “alt tarafı it, birkaç hayvan” söylemlerinde bulunanlar da en az fiili zarar verenler kadar suça ortaktır.
Gelelim barınak gerçeklerine... Gözden uzak, kafes arkasına kapatılanların kimlere emanet edildiği kaygısını yaşayanlardanım.
Uyuşturucu müptelası, alkolik, sadist, merhametten yoksun insanların barınaklarda çalışmasına asla izin verilmemeli. Her gün, sıkı bir şekilde kontrol edilmeyen, gerçek anlamda hayvansever bir yöneticisi olmayan birçok barınakta, binlerce köpeğin aynı şekilde en hafifi tekmelendiğini net bir şekilde söylemek mümkün. Bu tür insanların insafına kalan köpeklerin yaşam hakkı o kişilerin iki dudağı arasındadır. Fiziksel taciz, keyfi uygulamalarla, ortalama ömrü 10-14 yıl olan bu hayvanlar Allah’ın verdiği ömür süresini tamamlayamadan, acılar içinde göçüp gitmektedir.
Dört ayaklı dostlarım, sizleri koruyamadım, hakkınızı helal edin.
Öte yandan teyzemin oğlu da benimle evlenmek istiyor.
Bizim ailede akraba evlilikleri yadırganmıyor.
Bu yüzden ailem teyzemin oğluyla evlenmemi istiyor.
Hal böyle olunca sevgilim olduğunu söylemek zorunda kaldım.
Annem ve teyzem duyunca karşı çıktı, hemen ayrılmamı istedi.
Ardından babam öğrendi ve o da bana kızdı.
Ben onları çok üzmemek için ayrıldığımı söyledim.
Merhaba Güzin Abla, açık liseden öğretmenliğe uzanan başarı hikayemi sizlerle paylaşmak istedim.
Kahramanmaraş Ekinözü ilçesinde doğdum ve Elbistan ilçesinde yaşıyorum. Ortaokul hayatım hep talihsizliklerle doluydu. Okuldan uzaklaştırıldım ve başka bir okula gönderdiler beni. Oradan mezun olduktan sonra ailem beni liseye göndermedi ve hep içimde kaldı okumak, eğitim hayatına devam etmek. Ortaokuldan mezun olduktan sonra ailem hafızlık Kuran kursuna yazdırdı.
Aradan 1 yıl geçtikten sonra kurstan ayrıldım ve artık okumak için geç olduğunu düşünmeye başlamıştım. Askerlik zamanımın gelmesine kadar çeşit işlerde çalıştım. Askere gittikten sonra bilgisayardan anladığım için komutanım beni yazıcı yaptı. Birkaç ay sonra komutanım “Bu kadar yetenekli bir gençsin, neden okumadın” diye sordu. Ben de “İstedim fakat ailem göndermedi” dedim.
Bana açık liseyi anlattı. Açık liseden mezun olursam üniversiteye bile gidebileceğimi söyledi.
Komutanımın tavsiyesiyle açık liseye yazıldım. Ancak sınavlarda hep düşük notlar alıyordum; yavaş yavaş okuma hayallerim bitiyordu.
Askerden geldikten kısa bir süre sonra da uzun yıllardır beraber olduğum kız arkadaşım beni, eğitimime devam etmediğim için, terk etti ve hayatımın şokunu yaşadım. Bir insanın eksikliği üzerinden yargılanması çok kötü bir duygu.
2 ay bunun psikolojisinden kurtulmaya çalıştım. Artık hırslıydım başka bir yolu yoktu okuyacaktım. İlk işim gidip bir dershaneye kaydolmak oldu; ancak eğitime dair bilgim sıfır olduğu için diğerlerinin yanında eziklik hissediyordum.
Merhaba Güzin Abla... Kimseye anlatamadığım bir süreci seninle paylaşmak istiyorum. Ben 20 yaşında bir genç kızım. Sevgilim ise 21 yaşında. Birbirimizi çok seviyoruz. Ama o 10 gündür hapiste. Hem de suçu olmadığı halde.
Arkadaşıyla kavga etmişler abla. Arkadaşına birkaç kez vurmuş, o da alkollü olduğu için dengesini kaybedip düşmüş ve kaldırıma kafasını çarpmış. Ama hayati tehlikesi yok. Dahası karşı tarafın dava açmamasına rağmen olayın ertesi günü cezaevine gönderdiler.
Bizim ilişkimizden ailelerimiz haberdar.
Üstelik bu ay beni istemeye geleceklerdi. Ama bu olaylar yüzünden galiba olmayacak.
Annesi avukatının onu çıkaracağını söylüyor. Yine de ortada kesin bir şey yok.
Ben onun hapse girdiğini aileme bile söyleyemedim.
Annem sorup duruyor, bir şekilde geçiştiriyorum.
Sevgili Güzin Abla, 27 yaşındayım ve iki yıldır süren ciddi bir ilişkim var. Daha önceden de ailelerimiz birbirini tanıdığı için herkes ilişkimizi onaylıyor. Seneye evlenmeyi düşünüyoruz...
Ama benim şüphelerim yüzünden hep bir kavga çıkıyor. Çok yakın arkadaşım ve kocasıyla sevgilimi tanıştırdım. Tanıştırırken de ona, “Lütfen kocasıyla iyi anlaş, çünkü ben bu kızı çok seviyorum” dedim.
Şimdi o kız arkadaşımla çok iyi anlaşıyorlar.
Ancak bu sefer de ben arkadaşımdan sevgilimi kıskanıyorum.
Sevgilim, herkese kibar davranan biri. Bu arkadaşıma da öyle davranıyor. Ama ben bir şeylerin ters olduğuna inanıyorum.
Arkadaşımın, eşiyle şimdi arası açık. Sürekli kavga ediyorlar ve boşanma aşamasındalar...
Onlarla ne zaman bir araya gelsek, sevgilim hep bana sarılmak ve öpmek istiyor. Anlamıyorum, acaba beni aldatıyor mu ya da arkadaşımdan mı hoşlanıyor?
Bir hayvanseverin ölü köpeğin fotoğrafını çekerek sosyal medyada paylaşması üzerine ortaya çıkan korkunç olayın, bu bölgede yaşanan ilk köpek cinayeti olmadığı belirlendi.
Bu ölümler, bölgede “Köpek dövüşleri düzenleniyor” iddiasını kuvvetlendirdi.
Olayın şahidi bir hayvansever, bölgede pitbull başta olmak üzere çeşitli ırklardan köpeklerin dövüştürüldüğünü ve başarısız olanların işkence edilip öldürüldüğünü söylüyor.
Alınan bilgiye göre dövüşler, İzmir Gıda Çarşısı içinde oluyormuş.
Görgü şahidi hayvansever, “Bu hassasiyetimin sebebi benim de bir pitbull cinsi oğlumun olması. Motosikletimle turlarken bu olayı gördüm. Hemen olay yerine gittim, ama vardığımda köpek maalesef ölmüştü.
Etraf çok ağır bir şekilde kokuyordu. Bazı hayvanseverler bu dövüşlere engel olmayı denediler ama nafile” dedi.
Güzin Ablacığım, ben 15 yaşında bir kızım.
Dört yıldır da beni çok üzen bir sorunla karşı karşıyayım. Öz abim 22 yaşında, ben uyurken odama girip bacaklarımı okşuyor ve öpüyor. Tabii ki temastan dolayı uyanıyorum ama inanamıyorum ve emin olmak için de uyur gibi yapıp ne yaptığını gözlemliyorum.
Bu dört senede defalarca kez yaşandı.
Hatta uykuda olmadığım zamanlarda da bana dizine oturmamı söylüyor ve bu esnada beni öpüyor.
Yine bir gün ben film izlerken yanıma geldi önce sohbet ettik, sonrasında ise beni öpmeye çalıştı, kendimi geri çekmeyi başardıysam da kollarımı tutarak bana engel oldu.
İki yıl önce yine benzer bir olay sonrası ağladığımı fark edip bir daha yapmayacağını, bizim abi kardeş olduğumuzu söylese de aynı huyları devam ediyor.
Annem ve babama bu durumu söyleyemem. Eğer söylersem annemin bana inanacağını hiç sanmıyorum.
Merhaba Güzin Abla... Ben 19 yaşında bir genç kızım. İnsan bazen tek başına ne yapacağına karar veremiyor. O yüzden sana danışmak istedim, umarım cevap verirsin.
8 aydır devam eden bir ilişkim var. Hayatımdaki ilk ilişki diyebilirim. Sevgilimin ise benden önce bir başka sevdiği olmuş. Kendisi bunu aylardır inkar ediyor ama eski sosyal medya paylaşımları bir zamanlar aşk acısı çektiğini, birini sevdiğini belli ediyor. Kendi arkadaşları da “Birini sevmişti” dediler zaten.
Sevgilim ısrarla “Sadece arkadaşımdı” diyor. Üstelik benimle çıkarken de görüşüyorlardı. Görüşmelerini istemedim. Ara ara bana “Yeniden konuşsam onunla kızar mısın?” diye sordu.
İzin vermedim. Beni kaybedeceğini bile bile yine de o kızla konuşmuş. Bunu bana sonraki gün söyledi. Yazışmalarını mesaj olarak gönderdi. Ama bazı yerleri silmişti. Güvenmeli miyim bilmiyorum...
Ne kadar gizlemeye çalışsa da o kızı unutamadığını düşünüyorum. Ama beni, benim için ağlayacak kadar sevdiğini de gördüm.
Ne yapmalıyım abla?
◊ RUMUZ: GÜVENMELİ MİYİM
YANIT