Güzin abla, bilmem bana da yardım edebilir misin... Ben kısa süre önce üç yıllık sevgilimden ayrıldım.
Aslında gerçeği söylemem gerekirse, o beni terk etti. Hem de aramız gayet iyiyken, kavga bile etmemişken.
Bana hiç ummadığım bir anda, aniden ayrılmak istediğini söyledi. Oysa daha birkaç gün önce balayına nereye gideceğimizi konuşuyorduk. Bu bende şok etkisi yarattı. “Neden?” diye sorduğumda, “İlişkimizle ilgili kafamda soru işaretleri, kuşkular var” dedi. Yanlıştan dönmek en iyisiymiş!
Israr ettim, “Nedir bu soru işaretleri” diye sordum.
O zaman da benimle ilgili olmadığını, aslında beni çok sevdiğini söyledi. Helalleşerek, sarılarak, ağlayarak ayrıldık.
Önce yıkıldım, inanamadım.
Kötü bir şaka sandım.
Güzin Abla, ben 36 yaşındayım, eşim de 37. 12 yıllık evli, 7 yaşında bir erkek çocuk annesiyim. Severek, sevilerek evlendim,
Üç yıl öncesine kadar da çok mutluydum. Ta ki işyerinden evli ve çocuklu bir kadının eşimi ısrarla telefonla aramaya, sık sık karşısına çıkmaya, ona âşık olduğunu ve boşanıp beraber olmak istediğini söylemesine kadar.
Eşim çapkın biri değildir. Çevresinde son derece düzgün biri olarak tanınır, sevilip sayılır. Ama maalesef bu ısrarlı tutuma daha fazla dayanamamış ve bir ilişki başlamış.
Bu huzursuzluk evimize bir yıl önce yansıdı. Eşim vicdanen rahatsız olduğunu, beni sevdiğini ama ondan da vazgeçemediğini, boşanmak istediğini dürüstçe anlattı. “Ben ona gitmedim, o beni buldu” dedi.
Bunun doğru olduğunu biliyorum, çünkü kadın çığırından çıktı, bana “Kocanı çok seviyorum” diye mesaj attı. Çok edepsiz birisiydi.
Nitekim kadın gerçekten de eşinden boşandı. Bense bu kadınla uzun süre uğraştım. Bu işin sonunda en çok kendisinin üzüleceğini söyledim. Kendimi geri çektim, eşime de “Kendisi boşandığı için seni de boşatmaya çalışıyor, göreceksin” dedim. Zamanla ne oldu dersiniz?
Boşanmadık, eşim evden de ayrılmadı, görüşmeleri de kesildi, ben aradan çekilmeyince birbirlerine girdiler... Kadın gerçek yüzünü gösterdi.
3 çocuk, 4 torun sahibiyim. Hemen hemen 40 yıldır oturduğum apartmanımda çok iyi komşularım var.
Beni yalnız bırakmıyorlar ama yine de boğucu bir yalnızlık içinde çırpınıyorum. Kendimi dört duvar arasında, hapiste gibi hissediyorum.
Özellikle de akşamları duvarlar sanki üstüme üstüme geliyor. Yıllarca eşim ve çocuklarımla kalabalık bir aileydik. Çocuklar evlenip gitti, eşimden ayrıldım.
Şimdi tek başıma kalakaldım koca evde...
Kendimi yapayalnız hissettikçe zaman zaman ağlama krizlerine kapılıyorum. Biliyorum ki, bu yaşta artık kendime yeni bir hayat kurmam mümkün değil.
Hele ki maddi imkânlarım kısıtlı olunca...
Tek dayanağım, şu anda sağlıklı olmam, şükürler olsun. Sizden bu durumda ne yapmam gerektiğini söylemenizi bekliyorum.
Merhaba Güzin Abla ben 26 yaşında bir kadınım, bir şirkette çevirmenlik yapıyorum. 1 yıldır kendimden 14 yaş büyük bir adamla beraberim. Bu kişi Türkiye’de büyük bir şirketin müdürü. Yakışıklı, zengin ve iyi eğitimli bir adam...
Önceleri bana çok mesafeliydi ama tesadüf eseri olan karşılaşmalarımız önce arkadaşlığa, sonra da aşka dönüştü.
Aslında hiçbiri tesadüf değildi, hepsi âşık olduğum adama ulaşmak için yaptığım küçük oyunlardı ve işe yaradı.
Birlikte olduğumuz 1 yıllık süre içinde ikimiz de otoriter ve inatçı olduğumuz için defalarca ayrılıp barıştık, aynı gün içinde bile ayrılıp barışıyorduk. Ayrıca onun çabuk sinirlenme gibi kötü bir huyu da var, aniden parlıyor ama birkaç dakika sonra normale dönüyor ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyor.
Geçen ay doğum günüydü. Yakın arkadaşları ona evinde sürpriz bir parti hazırlamışlar, benim son anda haberim olduğu için hazırlığın son dakikalarına yetiştim.
Sevgilimin yakın arkadaşlarından birisi tam o eve girmek üzereyken sevgilimin bilgisayarının üzerine yanlışlıkla su döktü ve haliyle bilgisayarın kullanılacak bir tarafı kalmadı.
O bilgisayar içindeki dosyalar nedeniyle çok önemliydi, bunu hepimiz biliyorduk.
Merhaba Güzin Abla, ben 22 yaşında, üniversite 3’üncü sınıf öğrencisi bir gencim. Geçirdiğim bir kazada sol elimi kaybettim. Ama hayata küsmedim, “Buna da şükür” diyorum hep.
Ama artık ben de birçok genç gibi hem bana yaslanacak hem de bana destek verecek, sevecek bir kız arkadaşım olsun istiyorum.
Bugüne kadar sadece bir kez sevgilim oldu, o da köyden akrabamdı. O kız beni çok seviyordu, ben de onu. Ama nasıl ikna ettiler bilmem, onu bir başkasıyla evlendirdiler.
O gün bugündür bir daha sevgilim olmadı. Sevdiğim kişi çok oldu ama hep “Hayır” dediler bana.
Aklımda hep aynı soru: “Acaba kolum olmadığı için mi kız arkadaşım olmuyor?”
Her sabah gazetenizi alıp okurum. Bu sabah yazılarınız ilgimi çekti, “Ben de mi göndersem” dedim kendi kendime ve sana yazdım abla. Bana ne tavsiye ediyorsun? Ne yapabilirim sizce?
◊ RUMUZ: SORU İŞARETİ
YANIT
Merhaba Güzin Abla, 18 yaşıma gireceğim. Lise son sınıftayım ve bildiğiniz gibi sınav stresi bir gencin psikolojisini çok etkiliyor. Fakat benim tek sorunum bu değil.
Ben aileme yetemiyorum. Giyimim, ses tonum, inançlarım yüzünden aşağılıyor ve hakaretler ediyorlar. Babamdan bir genç kıza söylenmemesi gereken laflar işittim. Annem ise bana şiddet uyguluyor.
Çok başarılı bir öğrenciyim. Bölgemizdeki en iyi okullardan birinde okuyorum ve moda tasarımı üzerine eğitimime devam etmek istiyorum. Çok hayallerim var, fakat yoruldum Güzin Abla.
Biliyorum, bunca derdi olan insanın içinde benimki dert değil ama ben artık bir birey olarak kendimi var etmek istiyorum.
Uzaklaşmak istiyorum bu şehirden, bu evden ve bir daha dönmek istemiyorum.
Ben başarılarıyla övünmek yerine değersiz evlat olmaktan bıktım.
Maddi olarak her türlü imkanımız olmasına rağmen psikiyatra gitmek istememi bile şımarıklık olarak görüyorlar. Ben ne yapacağım?
Merhaba Güzin Abla, ben aslen Anadolu çocuğuyum. Ancak yurtdışında yaşıyorum ve evliyim. Biz Avrupa’da yaşasak da geleneklerimizi hiç unutmadık.
24 yaşındayım ve bir çocuğum var. Eşim de evde canı sıkıldığı için son zamanlarda iş aramaya başladı. Bunun için kurslara gidiyor. Zaten benimle hiç ilgilenmezdi, bir de kurs çıkınca daha da beter oldu.
Haftada bir zorla ilişki yaşıyoruz. Diğer günler ben uyumadan yatağa bile gelmiyor.
Ben bekarken sabah annem beni kaldırırdı, kahvaltımızı hazırlar, okula öyle gönderirdi.
Ama şimdi eşim sabah kahvaltıyı bırak işe bile kaldırmaz...
İşten eve gelirim, genellikle dışarıda olduğu için annesinden getirir yemekleri.
Evde elinde tüm gün telefonla uğraşıyor. Dışarı çıkarken süslenir, makyaj yapar. Daha bir defa benim için makyaj yapmış değil.
Merhaba abla, sizi uzun süredir okuyorum, belki yardım edersiniz diye ben de yazmak istedim.
Benim uzun zamandır sevdiğim biri vardı, ilk aşkımdı. Yıllarca üzülmesin, mutlu olsun diye uğraştım. Söylediği, yaptığı onca şeyi görmezden geldim, sürekli affettim.
Bu sene sevgili olacaktık ama ben kabul etmedim, “Seviyorum ama ailemin izni olsun” dedim.
Daha sonra onunla görüşmek için ailemden izin aldım, bu sefer o bana “Ben de seni seviyorum ama önce işlerimi halledeyim, ondan sonra mutlu bir beraberliğimiz olsun” dedi.
Aradan iki ay kadar geçti geçmedi, bir sevgilisi olduğunu, bana söylemediğini öğrendim.
Üstelik bunu kendi çabalarımla buldum.
Ben ona başkasını sevdiği için kızmadım aslında...