Merhaba, erkek arkadaşımla her şey yolunda gidiyordu.
Kendisi polis memuru ve boş zamanı az olduğundan sadece izinli günlerinde beraber vakit geçirirdik. Evine giderdim, birlikte kahvaltı yapardık. Beni öperdi, “Çok özledim” derdi.
Evlilik konusunu kısa bir süre önce konuşmuştuk ve bana “Şu an evliliği düşünmüyorum” demişti. Size tuhaf gelecek ama biz sevgili de değildik.
“Sevgili olursak arkadaşlık biter” diyordu. Arkadaşız demesine rağmen ilişkiye girmek haricinde her şeyi de yaşamıştık.
Daha birkaç gün önce görüştük, her şey çok güzeldi.
Ancak birden “Benim sana karşı duygum yok aslında. Beni artık arama, bana yazma. Allah’a emanet ol” dedi.
Bu sözlerin üzerine şoke olmuştum. “Tamam” dedikten sonra sözlerine “Zaten ben evleniyorum. Evleneceğim insanı da çok seviyorum. Sakın bana mesaj yazma, görürse kızar, çok kötü olur” diye devam edince neye uğradığımı şaşırdım.
Merhaba Güzin Abla, 4 yıllık sevgilim beni bırakıp gitti...
Oysa “benimle gel” deseydi, giderdim... Herkesi de silerdim. Ama demedi diyemedi...
Kahroldu, “bana bitti” derken ama yapmak zorundaydı.
Beni ailemden ayıramazdı, bana kıyamazdı. Bu yüzden gitti, bu yüzden bitirdi.
Şimdi adım kadar eminim ki her seviştiği kadında beni arıyor. Beni özlüyor, bana sarılmak, kokumu duymak için dualar ediyor... Şimdi çıksa gelse, “n’aber güzellik” dese, gülse o yeşil gözleriyle... “E sarılmayacak mısın uyuzuna” dese, koşsam, sarılsam ve öpsem...
Çok özledim be bir tanem. Canım sevgilim, yeşil gözlüm, tatlı dillim, canımın içi, çok özledim. Sana sarılmayı burnumu sevmeni, saçımı okşamanı, bana uzun uzun bakışlarını...
Hani o ilk buluşmamızda gittiğimiz film var, onun biletleri var hâlâ cüzdanımda.
Sevgili Feyza Hanım, Türkiye’de infiale neden olan insanlık dışı çocuk istismarıyla ilgili Change.org’da pek çok kampanya başlatıldı. Bunlar arasından biri çözüme yönelik sağduyulu yaklaşımıyla öne çıkıyor. Bu konuda uzun yılardır çalışan, 79 sivil toplum kuruluşunun bir araya geldiği Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek İçin Ortaklık Ağı’nın başlattığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na seslendiği kampanyaya dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Artık günlük hayatın parçası haline gelen çocuğa şiddet ve daha da önemlisi cinsel istismar haberlerini endişeyle izlemekteyiz.
Bu konu hepimiz için önemli ve acil. Şimdi aşağıdaki kampanyayı imzalayarak çocuk haklarını koruyan 79 sivil toplum kuruluşunun taleplerinin gerçekleşmesi için destek verebilirsiniz. Kampanyanın adı: Çocuğa Karşı Cinsel İstismar için Çözüm: Adalet, Koruma ve Rehabilitasyon.
ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİKAYET HATTI AÇILSIN
Çocuğa Karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı olarak çocuk koruma alanında yıllardır çalışan farklı uzmanlıklara sahip üyelerimizle, çocukların istismardan korunması için öneriler geliştirmek ve sistemde iyileştirmeye gidilmesi için çalışıyoruz.
Çocuklarımızı ancak güçlü bir sosyal hizmetler ağı üzerine inşa edilmiş çocuk koruma ve adalet sistemi ile koruyabiliriz.
Merhaba, ben 22 yaşındayım. Kız arkadaşımla aynı yaştayız. Onunla 3 yıllık bir ilişkimiz var ve şu an kafam karmakarışık. 3 yıl önce ikimiz de aynı kurumda işe başladık. Tanıştık, kafalarımız uyuştu. Evlilik hayaliyle bir yola başladık. Fakat benim, ailemin yaşadığı şehre tayinim çıktı. Bu yüzden başlarda kız arkadaşım ailesine anlatmadı ilişkimizi. 6 ay bu şekilde devam ettirdik.
Bu arada ben aileme konuyu açtığımda onlar da vazgeçmemi istediler. Onlara vazgeçmeyeceğimi ve evleneceğimi dile getirdim.
Bir süre sonra kabul ettiler.
Birbirimizi yakından tanıdık ve sevgimiz her gün katlandı. Sonrasında ailesine konuyu açtığında ailesi şiddetle karşı çıktı ve tek sebebi kızlarının evlenince başka şehre taşınacak olmasıydı.
Bu yüzden benimle tanışmayı bile istemediler. Kız arkadaşım ailesine çok bağlı olduğundan, ilişkimizi bitirmek istedi. Ben de kabul ettim. Fakat bir süre sonra onu bu ilişkiye devam etmek için ikna ettim.
Ailesinin de her türlü şartını kabul ettiğimi söyleyerek, ailesiyle görüşmeye gittim. Şartları, onların bulunduğu şehre ya da daha yakınlarına tayin istememizdi. Kabul ettim, tayin için istekte bulunduk. Kız arkadaşımın tayini benden önce çıktı. Ailesine 5-6 saat uzaklıkta bir şehre gitti. 6 ay sonra yeni tayin döneminde, ilk 2 sıraya onun ailesinin olduğu şehre tayinimi istedim ve tayinim çıktı.
Ailesinin bulunduğu ilçeye sadece 1 saat uzaklıkta bir yere atandım. İşe başlamadan önce ailemle görüştüm, sevgilimi istemeye gitme kararı aldık. Karşı taraf ise şu an erken olduğunu ve bir süre ailelerin tanışması gerektiğini söyledi.
Para, güzellik... Bunlar benim için sorun değil. Ama gel gör ki şu yaşıma kadar hiç gerçek bir ilişkim olmadı, aldatılmaktan korktuğum için. Ablacığım, çocukluktan beri başta annem ve babam olmak üzere herkesten şunu duydum: “Bütün erkekler aldatır.”
Ben ısrarla, sevenlerin yapmayacağını anlatmaya çalıştım onlara ama hepsi bana güldüler, nitekim şimdi görüyorum ki onlar haklıymış.
Hayatta her işimi tek başıma hallettim, her konuda hep güçlü kaldım.
Aldatılmak dünyanın sonu değil, farkındayım ama yine de küçüklüğümden beri taşıdığım bu korkuyla şu ana kadar bana gelen bütün teklifleri reddettim, hep tek gecelik ilişkilerim oldu.
Ablacığım ailem-den aldatanların, arkadaşlarımdan aldatanların, bu tek gecelik ilişki isteyen evli erkeklerin hepsi güzel eşlere ve tatlı çocuklara sahipler. Onlardan her yerde var. Artık ben de herkesin eşini aldatabileceğinden eminim ve aldatılan kadın olma düşüncesi beni çok rahatsız ediyor.
Sence bu konuyla ilgili ne yapabilirim?
Böyle yaşayamıyorum artık.
Merhaba Güzin Abla, ben yıllar önce bir evlilik yaptım. 13 yaşında bir oğlum var. Eşimden ise 8 yıl önce boşandım.
2015 Mayıs’ta ikinci kez evlendim. Her şey yolunda gidiyordu. Maddi problemimiz de yoktu. Eşim “Turist gezdiriyorum, tercümanlık yapıyorum” diyerek gece geç geliyordu.
Bana fotoğraf da gönderiyordu, inanıyordum.
Bir gün biri aradı, kendisinin eskort olduğunu, eşimin de eskortluk yaptığını söyledi.
İnanmadım, fakat içimdeki şüpheyi de atamadım. Eşimin çantasına gizlice dinleme cihazı koydum.
Konuşmaları dinleyince gerçek olduğunu anladım. Eşime bunu söylediğimde inkar etti ama her şey ortadaydı. Beynimden vurulmuşa döndüm.
İlaçlarla ayakta durmaya çalışıyorum. Kimseye bir şey diyemedim. Yalvarırım bana bir yol göster. Ben ne yapayım şimdi?
Bu inanılmaz fotoğraf matador Torero Alvaro Munera’nın kariyerinin bitişini temsil ediyor. Daha doğrusu matadorluğu bırakışını...
Fotoğraftaki matador Alvaro Munera, bu dövüşten kısa süre sonra kariyerine son verme kararı aldı.
Gösterinin son anlarına doğru gücünü yitiren, başı dönen ve nefesi tükenen Alvaro, ringin köşesinde yığıldı ve hareketsiz kaldı.
Boğanın ona yaklaştığını görünce onun için korkulu sonun yaklaştığını bedeninde hissetti. Ancak boğa ona hiçbir şey yapmadı.
Savunma yapmayan adama karşı boğa öylece durdu ve ona bakarak bağırdı.
Yarıştan sonra matador şöyle konuştu: “Boğa gözümün içine bakarak bağırdı, sadece bağırdı. Sırtına kılıçlar batırdığım hayvan bana zarar vermedi. İstese beni oracıkta öldürebilirdi fakat sadece gözlerime bakıp bağırdı.
Sanki haykırıyordu...
Merhaba... Ben 40 yaşında ve yaklaşık 2.5 sene önce eşinden ayrılmış bir kadınım. Anlatacaklarımın, okuyan herkese ibret, kulaklarına küpe olmasını diliyorum. Bu gerçek bir kandırılma olayıdır!
Eski eşim herkesin takdir ettiği, son derece saygılı görünen, sessiz sakin biriydi. Zaman zaman yalanlarını yakalıyordum ancak kendini öyle bir aklıyordu ki; ben bir söylüyorsam ondan 10 işitiyordum.
2009’da evlendik, 2015’te boşandık.
Onunla evlendiğimde capcanlı, çok iyi bir işi ve maaşı olan, kendi düzenini kurmuş biriydim. O temiz maskesine kandım. Çünkü kimse böylesine rol yapamazdı. Zamanla bu adamın bana uyguladığı psikolojik şiddet yüzünden işimi ve ruh sağlığımı kaybettim.
Her şeyden önce, evliliğin en önemli unsurlarından cinsellik hayatımızda neredeyse hiç yoktu. Bu durum son derece mutsuzluk vericiydi.
Ayrıca bu adam borsada oynuyormuş, buna çok düşkünmüş. Onun sadece hobi olarak oynadığını sanıyordum, meğer yıllar önce babasının marketini batırmış.
İşimden ayrıldıktan sonra tazminatımın bir kısmıyla onun kredi kartlarını ödedim. Evlenirken takılan takılar da borçlara gitti.