Merhaba ablacığım. Ben 7 aylık evli genç bir kadınım.
Eşim ailenin tek erkek çocuğu ve tek erkek torunu. Ondan dolayı ailesi ona çok düşkün.
Sözleşmeli olarak, memur statüsünde bir devlet dairesinde çalışıyorum. Eşim de aynı yerde kadrolu olarak görev yapıyor.
Düğün sürecinde hem ben yeni atandığım hem de babam evimi baştan aşağı donattığı için, erkek tarafına hiçbir şey aldırmadım.
Onlara yük olmadım. Bu arada eşim nikahtan sonra babası için bir miktar kredi çekeceğini söyledi. Bu yüzden büyük bir tartışma yaşadık.
Sonra konu kapandı ama ben tesadüfen çekilen kredinin bana söylenenden çok daha fazla olduğunu, ev kredisi kadar bir miktar aldıklarını öğrendim.
Bu bilgiyi eşimin telefonunda gördüm. Kendisine kredinin ne için çekildiğini sordum ama hiçbir şekilde cevap vermedi.
Güzin Abla merhaba, babam beni üniversiteye göndermek istemedi. Bense boyun eğmeden üniversite eğitimimi tamamladım. Şimdi bulunduğum şehirde köklü bir kurumda çalışıyorum. 7 yıllık bir ilişkim var. Üniversite yıllarımdan beri sevdiğim adamla aynı şehirde yaşıyorum.
Her türlü zorluğu aştık. O yurtdışında çalıştı, ben okulumu bitirdim. Bir yerde çalışmaya başladım. O artık temelli geldi, aynı şehirde çalışıyor ve paramızı kazanıyoruz.
Bir gün onu, kendi isteğiyle babamla tanıştırdım. Babam, sevdiğim adama “iki hafta sonra istemeye gelin” dedi. İkimiz de şoke olduk.
Babamın ısrarları üzerine bir ay sonra nişanladık. Ama nişandan sonra babam “İki taraf maddi olarak kendini toplasın, ondan sonra yaparız düğünü” dedi ve öyle kaldı. 2 yıldır nişanlıyız. Babamda da para yoktu. Çünkü o da hâlâ kendini toplamış değildi. Sevdiğim gencin bir evi var ve ailesi ile alt alta dairelerde oturacağız. İki kardeşi, bir de evli ablası var.
Annesi gençken düşüp kalça kemiğini kırmış ve sonra yaşı itibariyle kemik erimesinden dolayı baston ile yürümeye başlamış. Fakat kadıncağız evinde her işini kendi yapıyor.
Bu sürede erkek arkadaşım işten ayrılmak zorunda kaldı, ticarete atıldı. Bizim oturacağımız ev de hâlâ toparlanamadı ve düğünle ilgili de bir netlik yok. Çünkü bunlar çok masraflı işler.
Sevgilimle konuşmaya çalıştım. Gerekirse ben de düğün için biriktirdiğim paramı ortaya koyabileceğimi söyledim. O ise bunalımda olduğunu ve kimseden manevi yardım dahi görmediği için kafasını toparlayamadığını söyledi.
Ben 49 yaşında bir adamım, 23 yıldır evliyim. İki çocuğum var. Serbest meslekle uğraşıyorum.
Eşim 47 yaşında, çok iyi bir yerde çalışıyor.
Onunla kavga etsek de hemen ertesi gün barışıyorduk. Bana çok iyi davranıyor, her işimle ilgileniyordu.
Ne olduysa, son tartışmamızda 12 gün küs kaldık.
“Konuşalım, dargın kalmayalım” dedim ama bana “Sana dokunmak istemiyorum. Kendine bakmıyorsun. Kiloların beni rahatsız ediyor. İşini de sevmiyorum” diye cevap verdi. Bu yüzden benden utanıyormuş.
İlişkimizi gözden geçirmek için zaman istedi. Psikolojim bozuldu, paranoyak oldum.
Hayatında biri olup olmadığını bile sordum ama öyle bir şey olmadığını söyledi.
Güzin Abla, uzun süredir içinden çıkamadığım bir sorunum var. Sevgilimin eski sevgilisi peşimizi bırakmıyor. Bu kadının amacı ne, gerçekten bilmiyorum.
Onlar ayrılalı yakında 2 yıl olacak. Ayrılmayı sevgilim istemiş. Zaten tam anlamıyla ilişki bile değilmiş, birkaç aylık flörtmüş. Ama kadın o zamandan beri peşini bırakmadı adamın. Birlikte oldukları fotoğrafları bile silmedi sosyal medya hesaplarından.
Bazen “Güzel günlerdi...” yazarak tekrar paylaşıyor hatta.
Geçen sene bir kavga sonucu sevgilim mahkemelik olunca, onun için İspanya’dan Türkiye’ye geldi. Tabii ki biz görmedik yüzünü ama Instagram’da “Aramızda geçen bunca şeyden sonra senin için senin ülkendeyim” yazan onlarca fotoğraf paylaştı. Kadın İspanyol. Ama her bayramda benimkine görüntülü tebrik mesajları, videolar atmaya devam ediyor.
Bu arada kendi sevgilisi de var, hatta sürekli tektaşının fotoğrafını paylaşıyor. Buna rağmen sevgilimi, hatta tüm sülalesini ve arkadaşlarını takip ediyor. Bunlar da yetmezmiş gibi hepsinin her fotoğrafını beğenip yorum yapıyor.
İşin kötüsü sevdiğim adamın arkadaşlarının çoğu da onu çok seviyor. Zaman zaman Türkiye’ye gelip bazılarıyla ortak iş yapıyor bu kadın.
Sevgilim ise tepkisiz, umurunda bile değil. Ama ben görünce çıldırıyorum.
Eşim beni dövüyor, evlendiğimden beri 4 kez vurdu bana. Beni sevdiğine inansam da bazen insan sevdiğine kıyar mı diye düşünüyorum.
O bana vurduğunda karşılık veremiyorum, çünkü kıyamıyorum. Sadece kendimi korumaya çalışıyorum. Zaten gücüm de yetmez ki... Gerçekten incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler yüzünden bir anlık sinirle yapıyor bunu.
Bizim için çok çalışır, bize bakar, hiçbir şeyde gözümüz kalsın istemez. Normalde bu kadar iyi niyetli biri.
Ben ilk iki sene kaynanamlarla oturdum.
Ev küçüktü, ikinci çocuğa hamileydim. O yüzden evden ayrılmak istedim, sorun ettiler.
Kavga gürültüyle ayrıldım. Bu arada ben Fransa’da yaşıyorum.
Ayrıldığım günden beri görümcemler, kaynım falan bana düşman kesildi. “Neden annemle babamı istememiş, neden yanlarında kalmıyor, o halde biz de onu istemiyoruz” diye tavır aldı hepsi. Bir sene konuşmadılar. Sonra kaynanam iki saat uzaklıkta başka bir şehre taşındı.
Güzin Abla merhaba... Ben 19 yaşında, üniversite öğrencisi bir genç kızım.
Yedi aydır devam eden çok ciddi ve güzel bir ilişkim var.
Fakat bundan iki yıl kadar önce hiç tanımadığım, benimle aynı yaşta olan bir genç, mesaj yoluyla bana tehditler yağdırmış, çirkin konuşmalar yapmaya çalışmıştı.
Artık kendime zarar vermeyi düşünmeye başladığım noktada durumu aileme anlatmıştım.
Teyzem onun ailesini aramış, savcılığa vereceğimizi söylemişti. Annesi de oğlunu benden uzak tutacağına, bu yaşananların bir daha olmayacağına söz vermişti.
Ondan sonra hiç iletişime geçmedik. Ben erkek arkadaşıma da bu durumu anlattım. Anlayışla karşıladı fakat bende hâlâ ani endişeler oluyor. Ya bu çocuk tekrar hayatıma girmeye kalkarsa, ilişkimi ve hayatımı mahvederse diye düşünmekten geceleri uykularım kaçıyor. Boğuluyorum sanki. Ne olur bana cevap ver, yol göster.
◊ RUMUZ: ENDİŞELENİYORUM
YANIT
Güzin Abla, ben 29 yaşındayım. Büyük bir firmanın bayiliğini yapıyordum ama kısa süre önce her şeyimi kaybettim. 2 trilyondan fazla bir borcun içine saplandım.
Bunun sebebi de bir kadını sevmek, güvenmek.
Sonradan öğrendim ki bu kişi erkeklerle buluşan bir kızmış. Ama ben yine de kabullendim, parmağına 30 bin TL değerinde yüzük taktım. Onu sevdim, evlenmeye karar verdim, bir kız çocuğu olmasına rağmen ona sahip çıktım.
Ama kendisi sevmeyi bilemediğinden ne kadar param pulum varsa hepsini yavaş yavaş aldı ve beni üstüne bir de borçlandırdı.
Daha sonra zengin erkeklerle ilişki kurup kendisine ev, araba aldırdığını öğrendim.
O kişilerle yüz yüze görüştüm. Beni de o kişilerden biri uyardı. Kendisinden de hatırı sayılır para almış, bu kişiyi de kandırmış. Dahası da var, aynı anda başkalarıyla da beraber olmuş. Ben bunları duyduğumda ne yapacağımı bilemedim.
İki defa intihara teşebbüs ettim. Üç gün yoğun bakımda yattım, yine de ölmeyi beceremedim. Burada konu para değil.
Merhaba Güzin Abla, yaklaşık
bir yıldır kendi içimde savaş veriyorum.
Zamanla psikolojim bozuldu. Psikiyatrlara gittim, ilaçlar kullandım.
Eşimle tanışmam, yoğun bir bunalımın sonunda oldu ve ona tutundum her şeyimle.
Deliler gibi birbirimizi seviyorduk ve mutluyduk.
Eşimle üç ay gibi kısa bir sürenin ardından evlendik.
Evlenmeden önce birliktelik yaşadığımızda, kendisi bana daha önce tecavüze uğradığını söyledi ve ben de “bu kız mağdur durumda sahip çıkmam gerekir” diye düşünerek onunla devam ettim.