Paylaş
Suçlar ve cezalar, insanlar içindir. Ancak Bağcılar’da meydana gelen ve küçük bir kızın kontrolsüz bir köpek tarafından ısırılmasıyla sonuçlanan olayda tam aksi bir durum yaşanmıştır.
Tamamıyla insan hatasından ve yasal denetimsizlikten kaynaklanan vahim olayın mağdurları, kendini koruyamayan küçük bir kız çocuğu ve hayatıyla bedel ödetilen bir hayvan olmuştur.
Bir hayvanın saldırması engellendiği halde defalarca bıçaklanarak öldürülmesi, kurtarma ve koruma amacını aşan, öfke ve intikam taşıyan duyguların tezahürüdür.
Toplum olarak hayvanları sevmeyen, merhamet hislerinden git gide uzaklaşan bir yapıya dönüştüğümüzün yüzlerce göstergesinden biridir bu olay.
Öncelikle yaralanan küçük kız ve ailesine geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Yaşanan vahim olayda ihlal edilen yasa maddeleri birden fazladır.
Hepsi için pek çok işlem ve ceza alacak kişiler olmasına rağmen en kolay yol tercih edilerek “bir hayvan öldürülmüş”, sorun bitmiştir.
Sokak serserileri ve dövüş gruplarının elinde tehlikeli hale dönüştürülmüş birçok köpek olduğu ihbarları yapıldığı halde, hiçbir yetkili bu konuya el atmaya yanaşmazken, beklenen bu tür sonuçlar ortaya çıktığında herkes bu konuda fikir beyan edebiliyor.
Bu durumda yetkililerden şu sorulara cevap bekliyoruz:
1- 16 yaşında bir çocuğun elinde neden “tehlikeli ırk” olarak tanımlanan ve üretimi, satışı yasaklanmış bir köpek bulunuyor? Uysal, vukuatsız, son derece zararsız köpekler sadece türleri nedeniyle evlerden bile alınıp ölüme gönderilirken, gereken denetimler neden yapılmıyor?
2- Türk Ceza Kanunu gereğ ince, gözetimi altındaki hayvandan sorumlu olan kişinin cezalandırılması gerekmiyor mu? Kişi aranıyor mu, ailesiyle görüşülmüş mü?
3- Sonuç olarak hayvanı öldüren kişi Türk Ceza Kanunu çerçevesinde “sahipli hayvanı öldürdüğü için” suç işlemiş olmuyor mu?
4- Yasanın 5199 maddesindeki bütün koruma ve gözetim hükümleri ihlal edilmiş olmuyor mu?
5- Son olarak “pittbull dehşeti, köpek vahşeti” şeklinde çarpıcı fotoğraflarla haber yapan basının sorumluluğunu da göz ardı etmemek gerekir.
Bu durumda asıl dehşet saçanların hayvanlar değil, “sorumsuz, bilinçsiz, doğadan uzaklaşmış bir toplum” olduğunun bilincine varmak gerekmiyor mu?
Av. Hülya Yalçın, ıstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı
Nişanlanıp ayrıldığ ım için benden kuşkulanıyor
Sevgili Güzin Abla, daha önceden nişanlanıp ayrıldığım için sevgilimin kafasında bazı olumsuz düşünceler oluşuyor. Bu düşünceleri nasıl değiştirebilirim, bilemiyorum.
Birbirimizi çok seviyoruz, karşılıklı güven de var ama bu konu yüzünden ilişkimiz düzgün gitmiyor.
Rumuz: Özge
Güzel kızım, hem aramızda güven var diyorsun hem de asıl güven duyulması gereken bir noktada sevgilinin senden kuşkulandığ ını söylüyorsun.
Bence onu ikna etmelisin ve bir daha aranızda bu konu açılmamalı.
Nişanlanmış olman mutlaka bir ilişki yaşamanı gerektirmez...
Paylaş