Paylaş
10 yıllık bir evliliği olan ama bu evliliğin 4 yılını bir başkasına âşık olarak geçirmiş ve hatta halen geçirmekte olan bir erkeğim. Karımı severek evlendiğim halde eşinden ayrı yaşayan, iki çocuğu olan bir kadına elimde olmayarak âşık oldum.
Onunla da ikinci bir evlilik hayatı gibi bir şey sürdürüyorum.
Ne ben eşime gerçekleri söyleyip ayrılıp sevdiğim kadınla beraber bir hayat sürdürebiliyorum, ne de o... Ben de aynı şekilde eşime “Artık yeter bu evlilik bitsin. Sevgi olmayan karşılıklı saygı olmayan bu evliliği sürdürmenin anlamı yok, boşanalım gitsin” diyebiliyorum.
Bunun baş nedeni benim de çok düşkün olduğum 3 evladımın oluşu. Sevdiğim kadının ise eşinden ayrı yaşasa bile o adamın ona sağladığı belirli bir çevre, bir statü olduğunu biliyorum.
Benimle yeni bir hayat kurduğu takdirde çevresini hatta ailesini kaybedebileceğini düşünüyor. İkimiz de boşanıp evlenmeyeceğimizin bilincindeyiz. Bu yüzden bu durum hemen hemen 4 yıldır böyle devam ediyor.
Ben onu hiçbir şeye zorlamıyorum, her şeyi zamana bıraktım. Aslında ikimiz de 30’lu yaşlarımızdayız. Bunca yıl içinde sevdiğim kadını ancak eşinden ayrı bir evde yaşaması gerektiğine ikna edebildim.
Zaman zaman aynı evde birlikte yaşayabiliyoruz. Yine de bu durumun hiç de kolay olmadığını her an eşi tarafından baskına uygulayabileceğimizin bilincindeyim. Aynı şey benim için de söz konusu olabilir.
Ancak eşim ev kadını, sağladığım rahat hayattan vazgeçemeyecek yapıda bir kadın.
Benim zaman zaman nereye kaybolduğumu sorgulamak istemiyor. Yeter ki ben onu ve çocuklarımı geçindirecek maddi imkanı sağlayabileyim.
Bu ikili hayat düşündüğünüz gibi ne beni ne de sevdiğim kadını mutlu ediyor. Ama yapabileceğimiz pek fazla bir şey olmadığı için de katlanmaya mecburuz.
Hayattan bize düşen de bu oyunmuş diye düşünüyoruz.
Ben sizi çok iyi tanıdığım için bizi onaylamayacağınızı biliyorum ama adet olduğu gibi yine de soruyorum, bana ne önerirsiniz?
Rumuz: Akıl dışı
YANIT
Sevgili okurum, benim böyle bir ilişkiye olumlu bakmam mümkün değil. Her iki taraf da eşlerini aldatırken, büyük bir sevgiden söz ederek bu ihaneti hafifletmek mümkün değil.
Sonuçta ortada aldatılan bir kadın ve aldatılan bir erkek var. Günümüzde her ne kadar aldatmak artık sıradan bir hadise gibi görünse de gerek erkek gerekse kadın için çok onur kırıcı bir durum.
Bana çok ters gelse de görüyorum ki bu tür ilişkilerde eşler arasında çıkar ilişkilerine bağlı bir tür sessiz anlaşmalar yapılabiliyor.
Sizinki de sanırım bu tür bir anlaşma. Özellikle sevdiğiniz kadının sırf çevresi ve ilişkilerini düşünerek böyle topluma, ahlak kurallarına aykırı bir beraberliği sürdürmesi benim hiç hoşuma gitmedi.
Sizinse çocuklarınızı bahane ederek ve eşinizin çıkarlarını düşündüğünüzü ileri sürerek her şeye rağmen evliliğinizi sürdürmeniz bilmem hangi vicdana, hangi toplumsal değerlere uyabiliyor.
Her şeye rağmen bana sorduğunuza göre ben de adettendir diye düşüncemi söyleyeceğim. Ben yürümeyen evliliklerin, çocukları ya da şunu bunu bahane etmeden, dürüstçe sonlandırılmasında yanayımdır. Her şey bir şekilde düzene girebilir ama böyle çarpık ilişkilerle hiçbir yere varılmaz. Hayatınıza yazık edersiniz.
Paylaş