Paylaş
Saha içerisinde yapılan bir takım değişiklikler, kısıtlı olan kadro bünyesinde henüz neticeler sunamazken; saha dışında da yönetimsel açıdan ciddi sorunlar baş gösteriyor.
Bir ordunun her daim ‘lider’ karakteriyle komutanı, hem karizmasıyla hem de oluşturduğu etki ile birlikte, o ordunun başarılı olmasında kilit faktöre sahiptir.
Şayet; ‘lider’, sahip olduğunu vasfını yerine getirebildiği takdirde, hem O’nun yolundan ilerleyenler, hem de kendisi, çığır açabilecek hale gelebilir ki tarihsel düzeyde bunun pek çok örneği de bulunmaktadır.
Futbol ikliminde de benzer durum söz konusu…
*
Bugün elde edilen çeşitli başarılara baktığımızda; saha içi ve saha dışında etkin isimlerin başarıda önemli roller oynadığını, ‘kaos’tan düzene geçiş evresinde sorumluluğu alarak, geminin kaptanı edasını görürüz.
Bugünün Bursaspor’una baktığımızda ise, hem saha içi, hem de saha dışında güce sahip bir ‘lider’in bulunmadığına rastlıyoruz.
Geçtiğimiz sezon da benzer sıkıntılar nedeniyle, takım bütünlüğünün oluşmasında bir takım sıkıntılar yaşanmış ve netice itibariyle, bu ligde devam edilmişti.
Bu sezon ise, mevcut sıkıntı daha da büyüyerek, kendini iyiden iyiye hissettiriyor.
Saha içerisindeki organizasyonlarda ‘lider’ vasfı ile, ağabeyliği ile sorumluluğu sonuna kadar sahiplenmesi gereken oyuncular, birçok mücadelede ‘yokları’ oynarken; saha dışında da yönetimin, yaşanan pek çok gelişmeye suskun kaldığını görüyoruz.
Kovid vakaları, Ali Akman süreci, takımın istikrarsızlığı, transfer engeli, borçlar, mali endişeler…
Aklınıza gelebilecek neredeyse her türlü olumsuz sürecin yaşandığını gördüğümüz bir süreçteyiz.
Ve bu süreç ne yazık ki üst kademeler tarafından, ‘seyirci’ olarak izlenirken; en ihtiyaç duyulan şey ‘lider’dir.
Bunu özellikle vurguluyoruz çünkü; Bursaspor’un haklarının, her koşulda, her yerde, her mecrada sonuna kadar savunulması gerekiyor.
*
Mustafa Er, özellikle bunu hem maç anlarında, hem maç önceleri ve sonrasında, fırsat bulabildiği her anda dile getiriyor, arma için bir takım şeylerin savaşını taktiksel olduğu kadar; psikolojik olarak da veriyor.
Ancak ne yazık ki, Mustafa hoca da birçok haklı isyanında yalnız bırakılıyor.
Dolayısıyla, eğer ki bir başarıya ulaşmak istiyorsanız, bir direnişe baş gösteriyorsanız, bir değil bir bütün olmanız gerekmelidir her daim.
Bu hem yönetimsel bazda, hem de oyuncu grubu için geçerli…
Bakınız; daha yakın süreçte devre arasındaki transfer sürecinde Bursaspor’un gençleri, dünya kulüplerinin dahi mercek altına aldığı isimler haline geldi.
Bunun oluşmasında yeteneklerinin önemli bir faktör olduğunu biliyoruz ancak; daha da belirleyici olan şey, takım oyunu ve oyuncu grubunun kimyasıydı.
Zira; başarılar, tek bir kişiye bağlı kalmayacağı gibi, başarıya giden yol da tek bir kişi veya kişiler etrafından gerçekleştirilemez.
Her şey bir bütündür futbolda…
Bu sebeple yönetimin artık bir şekilde devreye girerek, atmosferi dağıtması ve oyuncuların da yeniden oyun bütünlüğünü oluşturması gerekiyor.
Dileriz bugün gelecek galibiyet, bu yeni sürecin de başlangıcı olur.
Paylaş