Timsah’ta kritik eşik

Yarın Nilüfer TOFAŞ Spor Salonu’nda yine aynı saatte bu kez Olağanüstü Seçimli Genel Kurul toplantısı yapılacak.
Hafta sonu boyunca Bursaspor’un yakın süreçteki mali, idari ve sportif durumu masaya yatırılarak, seçime tek aday olarak giren Ömer Furkan Banaz ve ekibi, toplantının ardından Timsah’ın yeni yönetimini devralacak.
Öncelikle bugün; Bursaspor’un son olarak geldiği noktada içerdiği mali kriz ve yapılan/yapılamayan ödemeler ile ilgili bilgiler verilecek.
Son yönetimin transferleri, camia tarafından yoğun eleştiri yağmuruna tutulurken, Bursaspor A Takımı’nda oyuncu alacakları ve kulübün toplam borcuna ilişkin detaylar paylaşılması bekleniyor.
Akabinde, seçimli genel kurul ile yeni yönetim bayrağı devralacak.

YENİ YÖNETİM NE YAPMALI?

Peki bundan sonra Bursaspor Kulübü’nün neler yapması gerekiyor?
Yeni yönetimi bekleyen ilk durumlardan birini oyuncu ödemeleri oluşturuyor.
Yerli ve yabancı oyuncular bazında 36 milyon 232 bin TL tutarındaki ödemeler, yönetimin ilk hamlelerini oluşturacak.
Aynı zamanda personellerin ödemelerinde de aksaklıkların giderilmesi gibi detaylar da yeni yönetiminin gündeminde olacak.
Bursaspor Kulübü, yakın dönemlerde sürdürülebilir sportif bir başarı elde edemediği gibi mali yapıda da kaynak oluşturmakta güçlük çekiyor.
Her gelen yeni yönetim, kentten bu noktada destek beklerken; artık kısa vadeli ve sonuç veren plan ile projelerin de üretilmesi gerekiyor.
Elbette bu da sportif başarıdan geçiyor.
Yeni yönetimin oluşturacağı ilk etki, takım bütünlüğünü koruyabilmek ve bu bütünlüğü de ligde geride kalan haftalarda daha sağlam bir temele oturtabilmek olmalı.
Oyuncu ödemeleri bu noktada muhakkaktır ki fayda sağlayacaktır ancak bununla beraber yönetimin, teknik heyet ve oyuncular ile arasındaki bağı kuvvetlendirmesi gerekecek.

KULÜP İÇERİSİNDEKİ İLETİŞİMİN ÖNEMİ

Zira bu sezon yaşadığımız oyuncu ayrılıklarındaki en başta etkeni iletişim kopukluğu oluşturuyordu.
Günümüzde artık her ne kadar işler profesyonellerin elinde olsa da, kulüp içerisindeki iletişimin de önemi bir hayli yüksek derecede arttı.
Yeni yönetim, bu eksende iletişimi doğru kurabilip yönettiği takdirde nispeten daha iyi bir nokta için adımlar atılacaktır.
Bu sezon hedefi şampiyonluktan ligde kalmaya dönüşen Bursaspor için, bundan sonrası ise tam bir Kurtuluş Savaşı.
Kulüp, kendi içindeki dinamikleriyle de birlikte bu savaşı, mücadeleyi vermek durumunda.
Hem sportif, hem de mali yapı itibariyle baktığımızda Timsah’ın o eski günlerine ulaşabilmesi için ilk olarak var olduğu durumunu kabullenerek, bu noktanın ciddiyetinin farkına vararak doğru ve netice verici adımlar atması gerekiyor.
Bu da borçlara rağmen oluşturulabilecek sürdürülebilir bir mali yapı, sportif noktada ise daha rasyonel, daha takım bütünlüğünü koruyacak hamlelerle mümkün.
Aksi halde değişen bir şey olmayacaktır; tıpkı daha önceki kongrelerde olduğu gibi, borçla gelen yönetimler, yeni bir borçla ayrılacaktır.
Burada iş yalnızca kaynak aktarabilmekle de çözülmüyor, Bursaspor’un düşen marka değerinin her anda yükseltilmesi için çalışmalar da yapılması gerekiyor.

ALTYAPIYA AYRI BİR ÖNEM VERMELİ

Vizyonu daha geniş tutarak, bulunduğu noktadan önce yukarı tırmanarak sezonu tamamlayabilmek, diğer kanattan da gelecek sezonun iskeletini ve kimyasını oluşturabilmek önemli.
Bursaspor, altyapısıyla geçtiğimiz sezon neler yapabileceğini, bu yapı bu sezon bozulduğunda da nelerle karşılaşabileceğini çok net bir şekilde gördü.
Yeni yönetim, bu hatalardan ders çıkararak daha bütünsel bir bakış açısıyla hem mali yapıyı, hem de kadro mühendisliğini kontrol edebilmeli.
Altyapıya da ayrı bir önem vermeli.
Kulübün artık yalnızca ‘para’ odaklı davranan, hatta birçok noktada profesyonellikten uzak tavırlar sergileyen oyuncularla artık işi olmamalı.
Bu kulübe aidiyetliğini gösteren, formanın ağırlığını bilecek oyuncular ile yola devam edilmeli ki, teknik taktik boyutu bir kenara Bursaspor’u düzlüğe çıkarak olacak yine Vakıfköy’dür.
Strateji ve planlama ile birlikte pazarlama hamleleri de bu noktada olmalı ki, daha sezon arasında genç oyuncuların satışındaki rakam ciddi bir kaosa neden olmuştu.
Elbette kafalarda çok fazla soru işareti var, bu noktada mevcut yönetimin de her iki genel kurulda da o soru işaretlerini tamamen gidermesi gerekiyor.
En önemli noktalardan birisini de kuşkusuz bu durum oluşturuyor.