Teşekkürler Bursa

FRUTTİ EXTRA BURSASPOR KİMLİĞİNİ KORUDU

FRUTTİ Extra Bursaspor, çok kısa bir süreçte yakaladığı ivme ile birlikte gelişen, dönüşen ve bir sonraki adımını hedefleyen bir kimliğe büründü.
Alt liglerden, bugüne dek gelinen zamanda kulübün içerisinde oluşturduğu dinamik ve oyuncu ekseninde gerçekleştirdiği bütünleştirici düşünce, parkede de meyvesini verdi.
Bu kapsamda önceki sezon gelen Avrupa finali ile birlikte, BSL play-off’unda da Fenerbahçe Beko’yu ekstra maça zorlamak, kulübün gösterdiği çabaların neticesi olarak, bu sezona daha umutla bakılmasını sağladı.
Hep dile getirdiğimiz üzere; başarıyı asıl kılan, istikrarını koruyabilmektir.

RAKİPLERİNİ ZORLAYAN BİR TAKIM OLDU

Her ne kadar ülkede yaşananlar neticesinde çok özel bir süreç geride kalsa da, kulüp geride bıraktığı başarının sorumluluğunu bu sezon da dirençli bir şekilde omuzladı.
Takviyeler ile güçlendirilen ve yenilenen kadro, sezona hızlı bir giriş yaparak ülke basketbolu ortalamasının oldukça üzerinde olduğunu gösterdi.
Ara ara yaşanan dalgalanmalara karşın sezonu Türk Telekom, Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes ve Pınar Karşıyaka gibi basketbolda kemikleşen camiaların hemen akabinde tamamlamak, özellikle rakiplerin bir hayli form tuttuğu bu düzen içerisinde önemli bir başarı oldu.
Lig, kalite ve sonuçlar bazında belli başlı bölümlere ayrılırken; temsilcimiz, tıpkı önceki sezon olduğu gibi şampiyonluk yarışındaki ekipleri zorlayan, takip eden ve sürekli gelişen niteliğini korudu.

BU SEZON ‘BAŞARISIZ’ DEMEK HAKSIZLIK OLUR

Her ne kadar Pınar Karşıyaka ile eşleşilen play-off süreci, bir nebze hayal kırıklığı oluştursa da Avrupa ile birlikte çıkılan bu yorucu, yıpratıcı yolculukta Frutti Extra Bursaspor, hem adı hem de geleceği adına önemli işler ortaya koydu.
Bu sebeple ‘başarısızlık’ asla kulüp için kabul edilebilir bir tanımlama olmayacak, aksine ‘yarışmacı’ kimliğinin bütünen koruyabilmesi, önümüzdeki yıllara ilişkin umutları perçinleyecektir.
Elbette daha iyisine yönelik olarak Avrupa sürecinin Son 16’da noktalanması moralleri bozdu ancak orada da Türk Telekom’u -yani normal sezonda BSL’yi lider tamamlayan temsilcimizi- finalde yenen Gran Canaria eşleşmesinin talihsizliğini vurgulamak gerekiyor.

HER ŞEYE RAĞMEN AYAKTA ALKIŞI HAK ETTİ

Netice itibarıyla; yeşil beyazlı camia için bu sezon en büyük sınavlardan birisi ‘yarışmacı’ kimliğini korumak ve bütünüyle buna sahip çıkabilmekti. Gerek teknik heyet, gerek oyuncular, gerekse yönetim bazında da bu istikrara yönelik ne denli yüksek bir inanç olduğuna şahitlik ettik.
Bu da sezonun sonunda her şeye rağmen ayakta alkışlanmayı getirdi.

TOFAŞ’A GEÇ GELEN BAHAR

TOFAŞ Spor Kulübü için, bahar geç açtı diyebiliriz.
Kâbus gibi bir başlangıcın ardından, öyle bir noktaya gelindi ki küme düşme hattının sıcaklığı dahi hissedildi.
Ligdeki 21 maçın 14’ünün kaybedilmesi, açıkçası temsilcimiz adına pek de görmeye alışkın olduğumuz bir durum değildi ki, zannedersek uzun bir süreç boyunca da bir daha benzer tabloyu görmeyiz.
Takım içerisindeki uyumsuzluk, teknik heyetin yetersizliği ve Avrupa-Türkiye rotasında sürekli olarak yaşanan kondisyon dalgalanmaları, üzerine bir de tabii ki maçlar esnasında ‘son anları’ oynayamamanın verdiği özgüven kaybı, camiayı bir süre için kâbusa sürükledi.
Neticesinde de yeniden Orhun Ene’nin dümene geçişiyle birlikte, eski kimliğine dönerek ‘savaşçı ve mücadeleci’ ruhunu hatırlayan, adeta karanlığın ardından güneşin doğduğu bir takımı izledik.

ÖNÜMÜZDEKİ SEZON İÇİN UMUT VERDİ

Avrupa’daki erken veda, BSL’deki istikrarsızlık ve kötü gidişata engel olamama süreci, bir anda yerini daha disiplin edilmiş bir halde umut vaad edici yapıya bıraktı.
TOFAŞ, BSL’de normal sezondaki son 9 maçının 8’ini kazanırken, yalnızca tek mağlubiyeti ligi lider bitiren Türk Telekom’a karşıydı ki, rakibin yükselen formu bir kenara, o maçın da ucu ucuna kaybedildiğinin altını çizmek elzem olacaktır.
İşte bu performans, hem takımın play-off’ta yer almasını sağladı, daha da ötesi geç bir uyanış gerçekleşse de önümüzdeki sezona ilişkin inancı ve direnci artırdı.
Play-off sürecinde Fenerbahçe Beko ile eşleşmenin getirdiği handikaplar parkede kendini gösterirken, dikkat çekici bir ana da şahitlik ettik.

SAVUNMA DİRENCİ MAÇI ÇEVİRİYORDU

Hafta içerisinde Bursa’da oynanan serinin ikinci mücadelesinde, ikinci periyotta bir an var ki; çift hanelerde geride olunmasına karşın, takımın savunma direnci ve hücumdaki başarısıyla skoru lehine çevirmeye kıl payı yaklaştığını, bununsa her baskette salonda yarattığı heyecan ve mutluluğu gördük.
Açıkçası bu heyecan, TOFAŞ Spor Kulübü’nün geleceğe yatırımlarının yanı sıra yarışmacı niteliğinin de, Bursa basketbolseverlerinin ne denli kanına işlediğinin bir göstergesi.
Kulübün gelenekselleşen yönü, her daim üst sıralarda yer alması gerektiğini gösteriyor.

ŞAMPİYONLUK YARIŞINDA YER ALIR

Dedik ya geç bir uyanış diye; bu sezon geride kalsa da, önümüzdeki sezon için TOFAŞ’ın şampiyonluk yarışında yer alabileceğine dair artık güçlü bir inanç var.
Zira; teknik heyet bazında arzu edilen ve özlenen ateşleyiciliğin sağlanması, muhakkak suretle kendisini transfer planlamalarında da gösterecektir.
Bu kapsamda daha ince eleyip sık dokuyan ve gelişim ile birlikte, başarıya da aç bir kimliğe bürünmek isteyen temsilcimizin, iyi bir yaz dönemi geçirmesinin ardından gelecek hamlelerle birlikte, yine başarıyla geçen Orhun Ene’li sezonlara kapı açacağını ön görmek pek de hayalcilik değil.
Elbette çıkarılacak dersler çok ancak daha da önemlisi TOFAŞ’ın takım kültürünü hatırlaması ve oyuncuların bireysellikten uzak bir şekilde kendini bu bütünlüğe ait hissedip sağladıkları uyum, temsilcimizin kötü başlasa da açıkçası iyi bitirebilmesini sağladı.
Gelecek adına umutla bakmamak için hiçbir neden göremiyoruz.

FİNAL SPOR UMUDU AŞILIYOR

TBL’deki temsilcilerimizden Final Spor da, bir süre verdiği aranın ardından yeniden play-off potasına girdi.
Esasında ligin de normal sezonunu 5. sırada tamamladığını düşünecek olursak, takımın kayda ve dikkate değer bir fikir ortaya koyduğunu dile getirebiliriz.
Özellikle sezonun başındaki ‘yenilmez’ performans, her ne kadar kendisini yorgunlukların da etkisiyle bir nebze düşüşe bıraksa da, istikrarını koruyan temsilcimiz, bir hayli yüksek yatırımların gerçekleştirildiği sezonda önemli ekipleri geride bırakarak, ligin en iyi 5 takımından biri oldu.

GELECEKTE ŞAMPİYONLUK YAKIN GİBİ

Çeyrek final bölümündeki Sigortam.net eşleşmesi, talihsizlik oluştursa da Final Spor’un içerdiği basketbol mantalitesi, oyun kimliği ve yarına dair yaklaşımı sebebiyle bu sezon olmasa da yakın bir süreçte Süper Lig’i görebileceğini ummak, büyük bir olasılık.
Elbette temsilcimiz adına da çıkarılacak dersler ile birlikte...
Şunu da ifade etmeden geçmek olmaz; Final Spor, hem ortaya koyduğu mücadeleci ruh, hem de içerisine girdiği rekabetçi arenada, iyi bir sınav gerçekleştirdi.

SAHA İÇİNDE ROTASYONU GENİŞ OLMALI

Yalnızca kalite ve yeteneğin de yeterli olmadığı, kondisyonun pek çok müsabakada kilit önem taşıdığı bu süreçte belki rotasyonun geniş olabilmesi, kentin Final Spor’u da sahiplenerek bütünleşmesi ve oyuncuların bireysel performanslarında sergileyebileceği istikrar, bugün temsilcimizi çok daha üst noktalara getirebilirdi ancak, tıpkı Frutti Extra Bursaspor’da olduğu üzere Final Spor da, gelişen ve geliştiren bir takım kimliğinde.
Dolayısıyla temsilcimizin geleceğe ilişkin keskin çizgilerini belirlemek için şu an zaman gerekli olsa da, mevcut gerçekleştirilen hamleler bütününde iyi bir mücadele ortaya konulduğunu söylemekte fayda var.