Oyunun kilidini açmak için tempo gerekiyor

Yakın geçmişe baktığımızda; Pep Guardiola’nın Barcelona’sı, ‘tiki-taka’ diye adlandırılan futbol ile özdeşleştirilirken, daha fazla topa sahip olma da ön plana çıkıyordu.
Daha sonrasında Guardiola, her ne kadar ‘tiki-taka’dan nefret ettiğini, aslında tüm amacın oyunu rakip sahaya yıkarak, rakibi bunaltmak olduğunu söylese de, vakti zamanında pek çok ekip bu yol ile oyuna hükmetmek istedi.

TOPA SAHİP DEĞİLKEN KALEYİ ABLUKAYA ALDI

Gelelim bugünümüze...
Günümüzde artık, topa sahip olmak eskisi kadar sonuca direkt olarak etki etmediği gibi, Bursaspor özelinde de bu durumun yankılarını görebiliyoruz.
Oyun aslında belli bir ezber haline gelen formata değil, oyunculara göre şekilleniyor.
İkinci yarının ilk maçında Bursaspor, Adana Demirspor deplasmanında boy gösterdi.
Yüzde 41’lik topa sahip olma oranına karşın; yeşil beyazlılar, tam 21 kez kaleye şut gönderdi ki bu rakam halen daha sezonun rekoru olma özelliğini taşıyor.
Aynı şekilde isabet bulduğu 7 şut da, yine rekorunu egale etti.

TOP RAKİPTEYKEN 9 MAÇIN 6’SINI KAZANDI

İlk yarının son maçı olan Keçiörengücü deplasmanında da Bursaspor, yüzde 36’lık topa sahip olma ile oynarken; 10 şut şansı buldu ve maçı da penaltıdan bulduğu golle kazanmasını bildi.
Yine ilk yarıdan Yılport Samsunspor maçında Bursaspor’un topa sahip olma oranı yüzde 39’a düşmüştü ki, o mücadeleyi de yeşil beyazlılar, 3-0 kazanmasını bildi.
6 şutunun da tamamı kaleyi buldu.
Bunlar istisna sayılabilir diyenler için şöyle bir istatistiği de paylaşmak gerek; Bursaspor, ligde şu ana dek 9 maçını kazanırken, bunların 6’sında rakibinden daha az topa sahip olma oranına sahipti.
Buna karşın ne tesadüftür ki; sezon genelinde 9 maçta rakiplerinden daha fazla topla oynayan Bursaspor’un, bunların 6’sında da puanlar kaybettiğini görüyoruz.

BURSASPOR RAKİBİN DİRENCİNİ PASLA KIRAMIYOR

Peki bu durum bizlere neyi gösteriyor?
Bursaspor, mevcut kadrosundaki isimler, yetenekler ve gençlik potansiyeli ışığında rakiplerini geride karşıladığında, savunma kurgusunu daha kompakt hale getirdiğinde kalesini iyi koruyabiliyorken, aynı zamanda kaptığı toplarla da hızlı ataklara çıkarak, genç oyuncularının enerjisinden faydalanabiliyor ve sonuca yönelik tehlikeli pozisyonlarını artırıyor.
Gerçekten de baktığımızda, her ne kadar genç oyuncuların pek çoğu yüksek potansiyele ve yeteneğe sahip olsa da, topu ayakta tutma ve rakibin direncini pasla kırma konusunda sıkıntılar yaşayabiliyor.
Bunun da en büyük faktörlerinden biri deneyimsizlikleri...
Ancak, set oyunu yerine daha yüksek tempolu, daha akan bir oyunlar gördüğümüzde sahada işte o zaman Bursasporlu oyuncuların, bilhassa gençlerin o enerjilerinin verimi yükseliyor.
Daha fazla boşluk alan bulacaklarından, düşünmeleri için daha fazla vakitleri oluyor, daha net vuruşlar ya da paslar deneyebiliyorlar.
Ayrıca, genellikle ligdeki takımların birçoğunun yaş haddinin oldukça yüksek olması sebebiyle de, bir noktadan sonra gençlerin dinamizmi devreye giriyor.
Bu senaryoyu, özellikle Bursaspor’un 6 maçlık yenilmezlik serisi yakaladığı süreçte net bir şekilde görmüştük.

RAKİPLER ARTIK DAHA AGRESİF VE ISIRGAN OLACAK

Peki bundan sonrası için topu rakibe teslim edip, hızlı ve tempolu oyun ile gol arama fikri geçerli olur mu?
Ligde haftalar ilerledikçe maçların da daha da sertleştiğini görüyoruz.
Henüz, 22. haftaya girmemize karşın pek çok ekip, şu sıralardaki puan kayıplarını ciddi anlamda sorgulamaya başladı.
Çünkü yakın süreçte artık, hatanın da telafisinin oldukça zor olacağı dönemlere giriliyor.
Haliyle, takımlar bu noktada daha agresif, daha ısırgan ve daha fazla set oyununu tercih ederek, oyunu Bursaspor ceza sahasına yıkmayı amaçlayacaktır.

TİMSAH, SAVUNMA DİSİPLİNİNİ YENİDEN KURMALI

Her maçta da kaleci Ataberk Dadakdeniz’in yıldızlaşamayacağını düşünürsek, Bursaspor’un öncelikle daha önce savunmada yakaladığı disipline bir önce yeniden ulaşması gerekiyor.
Bu durum da kuşkusuz, kadronun eksiksiz haliyle mümkün olabilecek.
Ancak, rakiplerin bu oyun üstünlüğünü kurma hedeflerinde arkalarda bırakacağı boşluklar Bursasporlu oyuncular için şans niteliği de taşıyabilir.
Tıpkı Tuzlaspor maçının son anlarında olduğu gibi...

TUZLASPOR MAÇI İYİ ANALİZ EDİLMELİ

Geçen haftaki Tuzlaspor karşılaşmasını da, teknik ekibin gerçekten çok iyi analiz etmesi gerekiyor.
Bursaspor bu maçta belli bir direnç gösterdi ancak oyun Tuzlaspor’un hakimiyetinde geçti.
Top bu maçta da rakibe teslim edildi, fakat aynı zamanda oyunun belli periyotlarında gole yaklaşan taraf da Bursaspor’du.
Haliyle, bundan sonraki mücadelelerin kilit düzeyi, aynı zamanda oyun yapısını gösterecek.
Şayet Bursaspor, yenilmezlik serisini yakaladığı 6 maçlık serideki oyuna ve tempoya yeniden dönebilirse, önümüzdeki maçlarda yeni bir seri daha görebiliriz.