Organizasyon sorunu

Bursaspor; zorunluluktan doğan bir fırsat eşliğinde, her maçın özelinde çeşitli dersler çıkaracağı mücadeleler sergiliyor.

Haberin Devamı

Takımın en büyük avantajları, aynı zamanda en büyük handikaplarını oluştururken, geride kalan 3 aylık periyotta halen daha aşılması gereken engellerin bulunduğu aşikar.
Şöyle bir sezon bazında oyun düzenine bakacak olursak;

KONDİSYON İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİL

İçerdiği genç ve aç oyuncuların ağırlığı ile takım daha dinamik, daha enerji dolu bir görüntü çiziyor; fakat bu oyuncuların kondisyonlarının hala istenen düzeye gelememesi, oyun içerisindeki düşüşlere de neden oluyor.
Maçların belirli periyotlarında oyunu temposuyla sürklase eden takım, geride kalan geniş dilimlerde ise rakibe teslim bir şekilde çaresiz bir görüntü çiziyor.
Altay deplasmanında olduğu gibi...
Tempo düşüklüğünün yansımalarını da bireysel hatalar ve pozisyon almada zafiyet olarak görüyoruz.

Haberin Devamı

TOP KAYIPLARI SONRASI ORGANİZASYON SORUNU

İzmir’de maçı koparan gollerin başlangıçlarına baktığımızda; oyunu rakibinin izin verdiği ölçüde geriden kuran Bursaspor, top kayıplarının ardından savunmada doğru organizasyonları sağlayamadı.
Bu yalnızca Altay maçı özelinde değil, sezonun genelinde takımın en büyük handikaplarından biri.
Hücumda işler, istenildiği gibi ilerliyor gibi görünse de, geçiş oyunlarındaki başarısızlık ve pozisyon bilgisinin düşüklüğü, Bursaspor’un başını ağrıtmaya devam ediyor.
Özellikle kaliteli ayaklara sahip ekipler bunu fırsata çevirip farka koşarken, yeteneği kısıtlı ekipler de avantajı sağlayacak tehlikeler oluşturabiliyor.

OYUNA HÜKMETMEYİ 90 DAKİKAYA YAYAMADI

Bunu bir profesyonel takımdan ziyade, amatör ruhla sahada olmaya benzetebiliriz.
Elbette ki teknik heyetin oluşturduğu belli bir oyun planı dahilinde oyuncular mücadele etse de, oyuncular maç içerisinde değişen senaryolara ve oyun akışına karşı çaresizler.
Çoğunluğunun alt yaş gruplarında birlikte oynamasının avantajı da, bu seviyede henüz kendisini gösterebilmiş değil.
Altay’a karşı oluşturulan 5’li orta saha, özellikle maçın ilk yarım saatlik periyotunda faydasını gösterdi ve bu durum, Bursaspor’u da daha fazla oyuna hükmetmesini sağladı ancak; bunu da istikrarlı bir şekilde 90 dakikaya yayamamak, mağlubiyeti getiren faktörlerden biri oldu.

Haberin Devamı

GENÇLERE DAHA FAZLA SORUMLULUK YÜKLENİYOR

Bu noktada; Bursaspor’un atacağı adımlardan birisi, oyuncuların fiziksel olduğu kadar, zihinsel süreçlerini de yukarı çekmek olmalı gibi duruyor.
Deneyimli oyuncuların da süreçte sorumluluk almadığını, saha içerisindeki ‘ağabey’lik görevlerini de bir hayli aksattığını düşünecek olursak, potansiyellerini sergilemekte uygun ortamları bulamayan genç oyunculara, daha fazla sorumluluk yükleniyor.
Tüm bunların kötü gittiği bir süreçte de dinamik oyun, en büyük handikaba dönüşebiliyor.

BURSASPOR’DA KREATİF OYUNCU EKSİKLİĞİ VAR

Altay maçı gösterdi ki; takımın orta alanda kreatif bir oyuncu eksikliği de bulunuyor.
‘Nefes aldıran’ kimliğe sahip bir oyun kurucunun bulunmamasıyla, orta alan geçiş oyunlarında daha kırılgan bir şekle bürünürken, top kendisiyken de hataya daha müsait bir görünüm çiziyor.
Önümüzdeki maçlarda bu duruma nasıl bir önlem alınacağını göreceğiz fakat, kesin olan bir şey var ki Bursaspor’un oyun disiplininde daha istikrarlı, daha oyununu 90 dakikaya yayan bir görünüm çizmesi şart.

Haberin Devamı

SESİN YANKISI DUYULMUYOR

Hakem konusuna gelecek olursak...
Bursaspor, istisnasız her sezonun belirli periyotlarında bu isyanı yapıyor.
‘Ofsayt’ kararının hatadan öte bir yanlış niteliği taşıdığını vurgulamakta fayda var.
Ancak, geçtiğimiz sezonu da şöyle bir hatırlarsak mevcut hakem hatalarında düzelmeye gidecek bir süreç gördük mü? Hayır...
Kendi içimizde sesimi yükseltiyoruz fakat, o sesin yankısı dahi duyulmuyor.

SADECE YEREL GÜNDEMİ OLUŞTURUYOR

Geçtiğimiz sezon da durum bundan farksız değildi ki, hatırlayalım resmi siteden yapılan açıklama dahi karşılığını bulamadı.
Sosyolojik olaylarda gerçekleşen isyan, belli bir sonuca ulaştığında anlam kazanır.
Bursaspor, ne yazık ki hakemlere ilişkin isyanında yıllardan beridir bir sonuç kazanamıyor.
Yalnızca camianın oluşturduğu tepki, maç ve sonraki günde yerel gündemi oluşturmakla kalıyor.
Artık buna bir ‘dur’ demek gerek.
Ki, Teknik Sorumlu Fazıl Tan dışında kulübün resmi yayın organlarından hakem konusuna yönelik bir tepki de gelmedi işin açıkçası...

Haberin Devamı

MASAYA YUMRUĞU VURMA VAKTİ GELDİ

Eğer ortada bir haksızlık varsa, Bursaspor Kulübü’nün bunun önüne geçebilmek için tüm ağırlığını ortaya koyması gerekiyor.
Koyamıyor ya da bir takım cılız tepkiler veriyorsa da, hakem konusu sadece Altay maçı özelinde değil, önümüzdeki birçok maçta da sadece ertesi günün yerel gündemini belirlemekten öteye geçemeyecek.
‘Şampiyon’ kimliğini her seferinde vurgulayan kulübün de, bu noktada artık masaya yumruğunu vurma vakti geldi de geçiyor bile...
Aksi halde tüm bu süreçler, günden güne itibar kaybına da yol açacaktır.

Yazarın Tüm Yazıları