Paylaş
Saha içi ve saha dışı etkenlere bağlı olarak, mental anlamdaki değişimler direkt olarak performansa yansıyor.
Kağıt üzerinde bireysel oyuncu bazında aslen hatırı sayılır bir değere sahip olmasına karşın, bir türlü takım kimliğini sahaya yansıtmakta zorlanan; arzu ve istekli olmasına rağmen de bunun getirdiği panik atmosferinde çoğu zaman ezilebilen bir takım.
Dolayısıyla rakipten de bağımsız olarak Bursaspor’un neler yapacağı ön görülemediği gibi aynı zamanda 90 dakikalık dilim içerisinde de çok fazla değişkenler görüyoruz.
Tıpkı Balıkesirspor karşısında olduğu gibi...
TAKIMIN PSİKOLOJİSİ MAÇI ZORA SOKTU
Panik havasıyla başlangıç, yenilen şok golün ardından şuursuzlaşma ve ikinci yarı ile birlikte ayakların yere sağlam basması ile gelen skor avantajının ardından, yine skoru koruma içgüdüsü.
Maçı bir cümleye sığdırabilsek zannederim bunu ifade etmek yanlış olmaz.
Zira; iki ekip arasındaki farkları baz aldığımızda doğrusu bu maçın Bursaspor adına kolay geçeceğini düşünmek yüksek bir olasıydı ancak takımın içerisinde bulunduğu psikolojik eşik, mücadeleyi daha da zorlaştıran bir hale getirdi.
Elbette galibiyet, neticede gelen 3 puanın kritik önemini her birimiz biliyoruz ancak Bursaspor’un kalan haftalarda 3 puanları hanesine yazdırabilmesi için, kendi bünyesinde mental açıdan o kritik eşiği atlaması elzem.
SONRAKİ HAFTALAR İÇİN UMUT ARADIK AMA...
Peki nedir bu?
Öncelikle mücadele ve hırs, takımı rakipten daha öne çıkarabileceği gibi aynı zamanda panik atmosferinde en büyük düşman da olabiliyor.
Nitekim Balıkesirspor mücadelesinin ilk yarısındaki dağınık oyuna baktığımızda, takımın organize olamadığını gördük.
Ki... Balıkesirspor da, maç boyunca neredeyse tek bir organize atak gerçekleştirememiş, oyun kurmakta zorlanmış ve yetenek havuzunun da oldukça kısıtlı olması sebebiyle kopuk bir görünüm sergilerken.
İplerin daha fazla Bursaspor’un elinde olmasını bekliyorsunuz ancak ceza sahası içerisindeki telaş, pek çok pozisyonun, etkisizliğini ortaya çıkardı.
İkinci yarı ile birlikte dönüşü gerçekleştirebilmek tabii ki değerli fakat takımın, skorun 2-1’e gelmesinin ardından 3’ü, hatta 4’ü de kovalayabilecek görüntüde olması, sonraki haftalar adına bir nebze umutları artırabilirdi ancak bunu göremedik.
Tabii ki bunda skor avantajı ve galibiyet ihtiyacının önemi büyük.
BURSA EKİBİ HIRSINI DOĞRU YÖNETMELİ
Neticede 3 puanın gelişi, ne şekilde gelirse gelsin Bursaspor’un kaderini çizen nokta olacak.
Ama...
Bursaspor’un mental açıdan da kendine olan güvene, ayakların yere sağlam basmasına ve hırsını doğru yönetebilmesine ihtiyaç duyduğu da aşikar.
Çünkü futbol aynı zamanda bir akıl oyunu.
Ne kadar istekli ve mücadeleci olduğunuz kadar belirleyici bir diğer etken de akılcı bir yaklaşım ile oyunları, doğru bir şekilde organize ederek, doğru noktalarda, doğru isimlerle sonuca gidebilmek esas olan.
Ve bunu artık 90 dakikaya yaymak zorundasınız...
ÖZ GÜVEN VE TAKIM KİMLİĞİ EN KİLİT NOKTA
Bakınız MKE Ankaragücü mücadelesine; uzun süreler boyunca her anlamda ortaya konan doğru bir oyun kurgusu çizgisi, 3 dakikalık bir boşluk sonrası resmen çöpe gitti.
İşte bu yüzden mental gelişim, Bursaspor’un kalan haftalarda performansında belirleyici olacak.
Teknik heyetin de açıklamalarından gördüğümüz üzere önceliği bu durum oluşturuyor.
Oyuncuların kendilerine olan öz güvenini yeniden kazandırıp, takım kimliği ortaya koyabilmek Bursaspor’un lige tutunmasını sağlayacak tek etkendir.
Takım geriye düştüğünde, ilk yarının sonlarına doğru artan tepkiler ve stres, aslında bu durumu oldukça net bir şekilde özetliyor.
Artık buna mahal vermeden, oyunun her anında güven veren bir çizgide buluşması gerekiyor Bursaspor’un.
O psikolojik eşiği de atlatabildiğini de en iyi görebileceğimiz maçlar, yine iç saha karşılaşmaları olacaktır.
Bursaspor, şu an ligde kalma umutlarında direkt rakipleriyle oynayacağı karşılaşmalarda bu mental çizgisini koruyabilirse, sonuçlar da gelecektir; ancak 3 puanın rehavetiyle Balıkesirspor mücadelesinden çıkarılacak dersler de olduğu müddetçe.
Paylaş