Ligle kötü tanışma

Ligin sertliği, oyuncuların maruz kaldığı ikili mücadelelerdeki orantısızlıklar, sıkıntılı bir hakem yönetimi, ev sahibi taraftarın amatörlüğe varan ve haddi aşan tavırları ve dahası...
Öncelikle şunu önemle ifade etmek gerekir ki; Bursaspor, bu sezon bu ligde var olacaksa tepeden tırnağa pek çok alanda kendini geliştirmesi elzem.
Bunların en önemlisi de mücadele sertliği...
Bu lig, sertliğin ligi olarak biliniyor.

EV SAHİBİNİN SERTLİĞİNE İZİN VERİLECEK

Yakın süreçte de, ilerleyen haftalarda da daha pek çok deplasmanda ev sahibinin sertliğine izin verildiğini göreceğiz. Önemli olan ayakta kalabilmek.
Takım her ne kadar genç ve dinamik isimlerden kurulu olsa da, özellikle fiziksel kondisyon ve güç bakımından ciddi oranda dezavantaja sahip olduğu aşikar.
Haliyle bu durumu avantaja çevirebilmek için çabukluğu ve hızı kullanmak gerekecek.
Bursaspor, her ne kadar Afyon’daki mücadelede o hızını ve dinamikliğini ortaya koyma şansını nadiren de olsa yakalasa da, bunu ilerleyen haftalarda 90 dakikaya yaymak durumunda.
Aksi halde yavaş kaldığı her an, her dakika daha darbeli ikili mücadelelere maruz kalırken, oyundaki temposunu da giderek düşürüyor.
Hızlı oyun aynı zamanda rakiplerin kart görme olasılığını artıracağı gibi, savunma dağılımlarında dengesiz yakalanmalarına da sebebiyet verecektir.
Haliyle Afyonspor karşısında sıkıntılı olan iki yönden oyun sertliği ve oyun geçişleri anlamında Bursaspor, mevcut genç oyuncu potansiyelinin dezavantajını avantaja çevirebilir.

KADRO LİGE YETERSİZ KALIYOR

Tabii bir de oyun şablonu var.
Transfer engeli nedeniyle eldeki mevcut kadro, ciddi anlamda lige yetersiz kalıyor.
Bizler, potansiyele ilişkin olumlu düşüncelerimizi paylaşsak da, gerçeği görmemezlikten gelemeyiz.
Şayet takım gerçekten play-off hedefine ilişkin bir rota belirlemişse, çok az bir süre kalan transfer dönemi içerisinde engelin kaldırılıp takviye yapılması gerekiyor.
Ancak şu an bunun mucizelere kaldığını biliyoruz. Dolayısıyla en azından devre arası süreci için hemen çalışmalara başlanılmalı.
Zira her ne kadar oyuncular potansiyelli olsa da, gençleri, o deneyimsizliklerine rağmen böyle bir arenaya atıp onlardan tam randımanda bir performans beklemek de oldukça hayalperestlik.
Elbette vakit ilerledikçe, maçlar oynandıkça bu oyuncular da deneyim kazanacak, bu ligi öğrenecek, Bursaspor’un deplasmanlarda nasıl karşılandığını bilecek fakat o zamanlarda da şu anların kaybına yanacağız.
Dolayısıyla her ne açıdan bakarsak bakalım, sorun yine transfer engeline geliyor.

FUTBOLUN GERÇEKLERİ GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ

Bursaspor buradan kolej takımı havası çıkarabilir mi? Elbette...
Ancak futbolun gerçeklerini de görmezden gelmemek gerekli.
Bursaspor, oyun kimyası açısından rakiplerinden çok daha fazla karakter ortaya koymak durumunda.
O karakter de genç oyuncuların dinamizmi ve hızıyla mümkün olacak.

BURSASPOR DAHA FAZLA SESİNİ DUYURMALI 

Öte yandan maçta bir takım malum olaylar da yaşandı.
Artık TFF 2. Lig’deyiz.
Dolayısıyla yalnızca takımların değil, camiaların da daha amatör bir ruha takımlarına sarıldığı bir ligdeyiz.
Yayıncı bir kuruluşun da olmaması sebebiyle buradaki pek çok şey gözardı edilebiliyor.
Daha önce de Bursa takımlarını bu liglerde takip ederken, pek çok olumsuz olaylara şahit olduk, her biri de kendi içerisinde konuşulup unutuldu gitti.
Dolayısıyla Bursaspor’un bu noktada ağırlığını çok daha fazla ortaya koyması, çok daha fazla sesini duyurması gerekiyor.
Bursaspor Kulübü, son yıllara da bakıldığında hakem hatalarından tutun da diğer konular da dahil hakkını aramakta ve sesini çıkarmakta oldukça pasif kaldı.
Özellikle bu ligde pasif bir tavır sergileyemezsiniz, bu ligde daha sert adımlar atmak durumundasınız.
Zira; her takım için siz ‘Şampiyon Bursaspor’sunuz.
Her ne kadar kulüp o eski yıllarını mumla aratsa da mazisi sebebiyle her rakibin özel olarak hazırlandığı bir takım.
Dolayısıyla Bursaspor’un, sonraki süreçlerde yeniden adımlaması için ciddi değişkenlere ihtiyacı şart.