Kocaman bir camia çaresizce bekliyor

‘Takım’ olma bilincini kaybederek ilerlediği haftalarda yeni bir fırsat niteliği de taşıyabilirdi.
Nitekim ilk anlardaki istekli oyuna bakıldığında; takımın da ‘diriliş’ mücadelesine çevirmek istediğine şahitlik ettik.
Ancak dakikalar geçtikçe oyun hakimiyetini kurmak isteyen ev sahibi, orta saha üstünlüğünü ele geçirerek kalede tehlikeler oluşturdu.

BURSASPOR DOĞRU TERCİHİ YAPAMIYOR!

Bursaspor, bu sezon özellikle geçiş oyunlarını savunmada oldukça sıkıntı yaşıyor...
Savunma tandeminde bir türlü istikrarın yakalanamaması, orta saha dinamizminin de yeterli düzeye gelememesi, çabuk oyunu benimseyen ekiplerin adeta ekmeğine yağ sürüyor.
Bununla beraber; Ankara deplasmanının da belirli bölümlerinde olduğu üzere, sezon genelinde yaşanan sorunlardan bir tanesi hücum aksiyonlarında çabuk çoğalabilen takımın, son tercihlerde uygun pozisyonu oluşturamaması...
Ceza sahası içerisinde 3 oyuncusu varken dahi, uzaktan şut tercihine yöneliyor ve ceza sahası içine doğru ara paslarla girişi bir türlü tam randımanlı kullanamıyor.
Sezon genelinde de yaşanan hücum aksiyondaki genel sorunlara, Bursaspor’un rakibi şaşırtmayan hücum varyasyonları etken.
Oysa ki Pedro transferinin anlamı, genç santrforu kaleye yakın noktalarda topla buluşturmaktan geçiyor.

OYUN GENİŞ ALANA YAYILINCA TOPA SAHİP OLDU

Şöyle maçın ilk yarım saatlik dilimine baktığımızda da; ev sahibinin dominasyonunda geçen karşılaşmada, Ankara temsilcisinin ceza sahası içerisinde daha fazla topla buluşup tehlike oluşturduğunu gördük.
Tam bu anda ise Mehmet Erdem Uğurlu’dan hayat öpücüğü geldi.
Uzaktan çekilen şutlarla etki edeceğini maçın ilk bölümlerinde de gösteren Bursaspor’da, Burak’ın sert şutu sonrası kazanılan korner vuruşunun ardından, ceza sahasında Erdem Uğurlu’nun harika bitiriciliğini gördük.

GOLLE GELEN ÖZGÜVEN

Gol öyle bir anda geldi ki, ev sahibinin oyuna hakimiyet kurduğu motivasyonunu da darbeledi.
Golün de vermiş olduğu güvenle takım, oyun disiplinini de koruyarak saha içi yerleşimde ev sahibinin akınlarına set kurabildi.
Bu kez geçiş oyununu kullanarak, rakip kaleye de yüklenmeye başladı.
Orta alanda tek topla çıkılan hücum denemeleri, her ne kadar ev sahibinin engellemeleriyle karşılaşsa da, kanatlara ve daha geniş alana yayıldığında topun daha fazla Bursaspor’da durmasını sağladı.

EN İYİ SAVUNMA TAKIM

Bu açıdan; artılarının fazla olduğu bir ilk yarıyı geride bıraktı Bursaspor.
Şunu da ifade etmek gerekiyor; MKE Ankaragücü, maça çıkarken yediği 19 golle ligin en iyi savunma takımıydı.
Ve özellikle de ceza sahası içerisinde kurulu düzenleri, oyuncuların pozisyon bilgileri ve geçit vermemeleri, Bursaspor’un dışarıdan kaleyi denemesine yol açtı ki, ilk yarı boyunca da bunun yeşil beyazlı ekibe katkı sağladığını gördük.

SAVUNMA ARASINA ATILAN TOPLAR KANAYAN YARA!

İkinci yarıda MKE Ankaragücü, beklenildiği üzere oyunu üçüncü bölgeye yıkarak başladı ki bu noktada da sezon genelinde Bursaspor için kanayan yara, savunma arasına atılan toplar tehlikeye sebep oldu.
70’inci dakika geride bırakıldığında ise daracık anda kabus yaşandı.
Ceza sahasından savunmayı geçemeyen MKE Ankaragücü’nün önce duran toptan eşitliği sağlaması, hemen ardından orta alanda kapılan topla birlikte Kwabena’nın uzaktan sert vuruşuyla bir anda tabela değişerek skor ev sahibinin lehine gelişti.
Açıkçası bu ana dek savunma kurgusuyla başarılı işler çıkaran Bursaspor için, bir nevi sezonun özeti niteliğinde birkaç dakika oldu...
Bu denli yüksek mücadele verilen, bu denli disiplinle, oyuna ve skora sadık kalınan anlarda gelen goller, haliyle o ana kadar ki tüm yapılan güzel işlerin de sonunu hazırladı.

HERKES ŞAPKASINI ÖNÜNE KOYUP DÜŞÜNMELİ!

Bursaspor, Ankara deplasmanına kalesinde gördüğü gollere dek; akıllı ve rakibe göre bir oyun tarzıyla sahada mücadelesini gösterse de, açıkçası konuk ekip de oluşturduğu baskıyla golün bir şekilde geleceğini gösteriyordu.
Bu anlarda belki geçiş oyunlarında yakalanan pozisyon fırsatları neticelendirilse durum daha farklı olabilirdi ancak burada da ‘neticelendirmek’ faktörünün Bursaspor’un en büyük sorunlarından biri olduğunu hatırlamak gerekiyor...
Oyunun sonraki bölümü ise daha iştahlı, daha istekli ve oyun hakimiyetini elde tutan ev sahibinin kontrolünde geçti.
Gollerden sonraki Bursaspor adına değişiklikler de fayda sağlayamadı.
Artık bundan sonraki süreçte herkesin şapkasını önüne koyup, ciddi bir şekilde düşünmesi gerekiyor ki Ankara deplasmanı, mücadelenin de yüksek düzeyde ortaya koyulduğunda yine de başarının gelemeyeceğini gösterdi.

BRUNO YOKSA KAHRAMAN ÇIKMIYOR!

Bursaspor’un daha önceleri sıklıkla vurguladığımız mücadele unsuru da geldiğinde, bu kez oyunsal ve oyuncular bazındaki defoları gördük.
Şunu da bir kez daha kabullenmek gerekiyor ki, Bursaspor yetenek havuzunda geçtiğimiz yılın dahi gerisinde...
Geçtiğimiz yıl, eleştirilere rağmen bazı oyuncular çıkarak kahramanlaşıyor, bazı maçların da kazanılmasına doğrudan etki ediyordu, ancak Bruno’nun yokluğunda bu sezon ne yazık ki bunu da göremiyoruz.

GÖRÜLEN UMUT IŞIĞI İSTİKRARA DÖNÜŞMÜYOR

Camia genelinde ise ciddi bir güvensizlik hakim...
Altınordu galibiyetinin ardından Tamer Tuna omuzlarda taşındı ancak son iki karşılaşmada oyuna artı etki yapamaması ve hatta takımın değişikliklerle daha da geriye itilmesi, şüphesiz mağlubiyetlerin etkisinde teknik heyetin payını da gösteriyor.
Nitekim karşılaşma sonrası Tuna da, mağlubiyetin sorumluluğunun kendisinde olduğunu kaydetti.
‘Bu mücadeleyi bırakıp önümüze bakacağız’ dahi diyemiyoruz zira, geride bırakılacak maçlar çıkarmıyor Bursaspor.
Biraz kıpırdanmalar gösterdiğinde umut ışığı olarak görüyoruz ancak bunun da istikrara bir türlü kavuşmaması, her seferinde giderek umutsuzluğa sevk ediyor.
Ve bu yapı, Bursaspor’un da marka değerini öylesine düşürdü ki, artık herhangi bir oyuncu Bursaspor’un oyuncusu olabilir mi düşüncesini dahi geride bırakır olduk...

GÖZ GÖRE GÖRE KENDİNİ ATEŞE ATTI 

Zira kulüp, son yıllardaki başarısızlıklarla geçmişteki başarıları unutturdu bile.
Resmen olumsuz anlamda öyle bir kabuk değişimi yaşandı, oyunsal bazda formanın ağırlığı dahi kalmadı.
Bunda da kağıt üzerinde sükseli değerlere sahip olup, saha içerisinde o değerin tonlarca altında kalan isimlerin performansları büyük etken.
Kocaman bir camia, çaresizce bekliyor.
Yakın süreçte de değişecek bir şey için umut ışığı da kalmadı.
Bursaspor, göz göre göre kendini ateşe attı ve ateşte kavruluyor.
Diliyoruz ki aradan sonra bu durum nispeten düzelir aksi halde konu tahmin edemeyeceğimiz noktalara doğru gidiyor.