Paylaş
İfadelerinizle ne anlatmak istiyorsanız anlatın, anlattığınız yalnızca karşınızdakilerin anlayabildiği kadardır.
Futbolda da durum böyle...
Nice açıklamalar görüyoruz kimi klişeleşen anlayışta, kimi üst perdeden ‘ben bildirim’ konuşmalarına dayalı, nadiren de futbolun öğelerine bağlı kalınıyor, doğası anlatılıyor.
Bu sorun vesilesiyle, Bursaspor yeni bir teknik direktör değişimine gidiyor.
BURSASPOR’A UYUM SAĞLAYAMADI
Sayın Özcan Bizati’nin, ‘Seyirci karar mercii değildir’ sözlerinin ardından 24 saat geçmedi ki, ayrılığı duyuruldu.
Dün dünde kaldı fakat; Bizati’nin de oyun felsefesi ve yapısal duruşu, Bursaspor’a pek çok noktada uyum sağlayamadı.
Saha içerisinde önceki mücadele anlamda bariz bir değişken göremediğimiz gibi, bu kısa periyotta da takımın ne oynama arzusunda olduğunu da çözemedik.
Elbette bu, tek bir teknik direktör etrafında düşünülecek bir konu değil.
UZUN VADELİ PLANLAR HAYAL...
Bursaspor, yıllardan beridir oyun kimliği, felsefesi ve vizyonu oturtmakta zorluk çekiyor.
Son 5 yıldır sürekli olarak teknik direktör değişimlerine baktığımızda, vizyondan ne denli uzaklaşıldığını görüyoruz.
Bir teknik direktör geliyor, tıpkı Bizati’nin gelişinde olduğu gibi methiyeler düzülerek, daha sahaya çıkmamışken müthiş bir atmosfer oluşturularak...
Sonrasında, ayrılık günü gelip çattığında elde hiçbir şeyin kalmadığını aksine enkazların bırakıldığını görüyoruz.
Zira, her göreve gelen ‘takımın patronu’ kendi düşünceleri doğrultusunda takımı şekillendiriyor, oyuncularla iletişimini sağlıyor, şayet varsa da bir önceki yapıyı tepeden tırnağa yıkıyor.
İnşaat gibi düşünün, bina her daim temelden sarsılıyor.
Dolayısıyla bu atmosferde uzun vadeli planlar, vizyon ve istikrar oluşturabilmek de hayal olacak.
GELİŞEN KÜLTÜRDEN GÜNLÜK BAŞARILARA DÖNÜŞ!
Bursaspor, geçmiş dönemlerinde üreten ve geliştiren bir kimliğe, bir vizyona sahipken bugün geldiği noktada günlük başarılardan medet umar şekle büründürüldü.
Şu an özellikle teknik heyet bazında uzun vadeli bir plana gidebilmek olanaksız, bunun için ne zaman var, ne de maddi güç.
Dolayısıyla; bu noktada kısa vadede başarı planı, riskli tercihleri de beraberinde getiriyor.
Peki bundan sonrasında neler olacak?
YAPILACAK HAMLELER ŞU ANA YÖNELİK OLMALI
İşin doğrusu, artık havuz bitti.
Bu noktadan sonra yapılacak hamleler, yarınlara da değil, direkt olarak şu ana yönelik olması gerekiyor.
Zira ne camianın, ne yönetimin, ne de takımın kaybedecek bir dakikası var.
Eğer ‘bu sezon biz de varız’ denecekse, bu ligin dinamiklerini iyi bilen ve bu noktada şüphe götürmeyeceği gibi, camiayı da yakından tanıyarak iletişim problemlerine yol açmayacak bir isim gerekiyor.
Ligin daha ilk yarısının sonlarına geliyoruz, her şey için geç değil fakat pek çok şey için de artık vakit kalmadı.
BURSASPOR’UN ARTIK HATA PAYI DA KALMADI
Kulübedeki patron değişikliğin bu noktadan önemi oldukça büyük.
Artık hata payı da kalmadı...
Bursaspor’un, sezonun geride kalan bölümlerinde genci, deneyimlisi denemeden direkt olarak sonuca etki edebilecek hamleler gerçekleştirmesi gerekiyor.
Şu ana dek yapılan hamleler sonuç vermediği gibi, bundan sonra da oluşabilecek hatalar, geçtiğimiz sezondan daha kötü bir sonla karşımıza çıkabilir.
Kadro değeri bazında ligin zirvesinde yer alan bir takım için de bunları konuşuyor olmamız da, zaten hali hazırda teknik heyet bazında ve kulübün iç dinamiklerinde ne denli iletişim sorununun yüksek olduğunu gösteriyor.
O sebeple; çok kısa vadede rasyonel adımların atılması şart.
Paylaş