İnanmışlık var

Bursaspor için şüphesiz en belirleyici etken; inanmışlık.

Haberin Devamı

Sezon geneline de baktığımızda mücadele vurgusu ile birlikte aynı zamanda takımın kendine olan güveninin aşılanması gerektiği, her birimizin malumuydu.
Hatanın telafisinin olmadığı gelinen süreçte bir şeyler değişmiş görünüyor.
Evvela; oyuncuların maça olan arzusu ve isteğinin artışı saha içerisindeki organizasyonda da olumluya giden bir anlayışın göstergesi.
Kadro kalitesi bazında her ne kadar doğru isimlerle bezeli bir yapı oluşturulamasa da, artık bireysel yeteneklerin ve kadro bütünlüğünün de, mücadele ve azmin gerisinde kaldığı anlara giriyoruz.
Bundan sonraki süreçte daha çok isteyen, daha inanan ve oyun disiplinine sadık kalan kazanacak.

SAKİN VE SABIRLI OYUNUN ALTINI ÇİZDİK!

Hatırlatacak olursak, Manisa deplasmanı öncesinde de sakin ve sabırlı oyunun altını çizmiştik.
Bursaspor’un bu dönemde sakin kalması ve rakiplerinin tüm motivasyonlarını, dengelerini bozması son iki maçta da kendisine galibiyetler olarak döndü.
Özellikle son maçlarda şu net bir şekilde görüldü ki; Bursaspor, yapıcı değil bozan bir oyunu benimseyen ve bunda da başarılı olan bir takım.
Bu hem saha içerisinde mental anlamda olduğu kadar, oyunsal bazda da geçerli.
Rakiplerin orta alan dağılımlarında ani presler ve doğru alan paylaşımıyla, hücum organizasyonlarını sekteye uğratabiliyor.
Bunu yaptığı gibi aynı zamanda topla birlikte hızlı çıkışları, rakiplerin anlık gafletlerinden de yararlanmasını sağlıyor.
İşin en önemli kısmı ise mental güç.

Haberin Devamı

BURSASPOR, RAKİBİN KİMYASINI BOZUYOR

Son haftalara dek olan süreçte Bursaspor ne yazıktır ki o mental gücü kendisinde bulamıyordu.
Saha içerisinde oyuncularda güvensizlik hakimlik olurken, bununla birlikte yorgunluğa ve düşük motivasyona dayalı kart cezalılığı, bireysel hatalar başı çekiyordu.
Bunu son zamanlarda takımın daha bir minimalize ettiğini görüyoruz.
Zaten hali hazırda gelen Kocaelispor, Denizlispor ve son olarak Manisa Futbol Kulübü galibiyetleri de bizlere bunu net bir şekilde gösteriyor.
Bursaspor, rakibin kimyasını bozuyor.
Özellikle de bu durum iç saha maçlarında taraftarın da etkisiyle geçerlilik kazanırken, Manisa’da ikinci yarıda gelen oyun ve hemen öne geçmenin ardından takımın ayakta diri kalması da, geç de olsa bir takım adımlar atıldığını yansıtıyor.

Haberin Devamı

KALAN 3 MAÇIN 2’Sİ İÇ SAHADA OYNANACAK

Başta da söylediğimiz gibi, ana etkeni inanmışlık oluşturuyor.
Bursaspor, bir bütün olarak inandığında mevcut konumundan sıyrılabilecek bir güce ve potansiyele sahip.
Fikstür noktasında da avantajları da bulunuyor.
Kalan 3 final maçının 2’si iç sahada olacak, bir diğeri ise yakın bir deplasmanda.
Kağıt üzerinde favori olsun olmasın, son haftalarda lig genelinde alınan sonuçlar bize gösterdi ki artık kadro kalitesi değil, daha çok arzulayan kazanıyor.
Zaten bu ligin sürekli olarak değişkenliği de buna bağlı.

HER NE OLURSA OLSUN DİRİ KALMAK ZORUNDA

Çok kısa bir süreliğine dahi istikrarı yakalayan ekipler, bir anda kendilerini daha üst basamaklarda bulabiliyor.
Dolayısıyla kalan 3 final maçında da Bursaspor’un aynı çizgide devam etmesi gerekirken, oyun içinde yaşanacak olan olumsuzluklara karşı da reaksiyon gösterebilmesi elzem.
Zira; son 5 müsabakada haneye 10 puan yazılsa da, Bursaspor yalnızca İstanbulspor deplasmanında tabela bazında geriye düştü.
Burada verilen ani reaksiyonlar, oyuncuların motivasyon kaybı da 3-1’lik mağlubiyete zemin hazırladı.
Elbette bu maçın özelinde hakem hataları da başı çekiyordu ancak bu noktadan sonra saha içerisinde her ne olursa olsun, diri kalmak mecburiyetinde takım.
Başka bir 90 dakika olmayacak neticede; ve tüm sezonun kaderi de bu 90 dakikalarda olacak.
O sebeple; Bursaspor’un son haftalardaki formuna yalnızca son 2 maç dahilinde bakmamak gerekiyor.
Kocaelispor maçından başlayan süreçten itibaren geçen 5 maçlık periyotta Bursaspor oyun olarak ne denli istediğini, armaya sahip çıktığını bizlere gösterdi.
Gençlerbirliği mücadelesinde olduğu gibi bazen istek ve arzu, oyunun bitiriciliği ile birleştirilemediğinde kayıplar geldi fakat bir nevi kendine olan güvenine de zemin hazırladı.

Haberin Devamı

PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KABUL ETTİRİYOR

Bir detay da şu; Bursaspor’un rakipleri, maçları 11 kişi tamamlayamıyor.
Çıkan kartlara da baktığımızda doğru kararlar olduğunu önemle vurgulamak lazım ki buradan şunu anlıyoruz; Bursaspor, ciddi anlamda rakibinden psikolojik üstünlüğü de saha içerisinde alıyor.
Bu önemli zira daha önceki karşılaşmaların hemen hemen birçoğunda, hatta puan kaybedilen maçların tamamında bu üstünlük tamamen rakibe geçiyor ve Bursaspor’un kırılgan yapısı ortaya çıkıyordu.
Bugün gördüğümüz tabloda daha sakin kalabilen, daha diri ve daha özgüvenli bir Bursaspor var karşımızda.

RAKİPLERİN BİRBİRİYLE OYNAMASI AVANTAJ

Şimdi küme düşme noktasında baraj puanı da 3 puana, yani tek maça inmiş durumda.
Bu noktada savaşan pek çok takımın bulunması, dezavantaj niteliğinde zira yalnızca bir iki maça değil, birçok mücadeleye bakmanız gerekecek aynı zamanda.
Ancak kalan maçların kazanımı Bursaspor’u ligde tutacaktır.
Ümraniyespor maçı bu anlamda büyük bir fırsat ki zaten bu en büyük engeli geçmesi halinde Bursaspor’un işi, nispeten daha da kolaylaşacaktır.
Rakiplerin de birbirleriyle oynayacağı maçlar olduğunu da düşünecek olursak, son haftalar Timsah’ı ligde kalma yolunda daha da umutlandırdı.
Dileriz ki bu 3 maç da dilediğimiz sonuçlarla sona erer ve bu inanmışlık, kendini bir başkaldırı olarak gösterir.

Yazarın Tüm Yazıları