Paylaş
Aday olması beklenen isimler kulislerde sıklıkla dillendirilirken, aday yahut adaylar 10 Haziran tarihine kadar listelerini Divan Başkanlık Kurulu’na teslim edecek.
Kulüp tarafından yapılan bilgilendirmede de; 4 bin 286 üyenin, 3 bin 636’sının oy kullanabileceği açıklandı.
Camia esasında hiç de yabancı olmadığı bir süreci yaşayacak.
GÜNLÜK ÇÖZÜMLERE BEL BAĞLANIYOR
Bundan önceki dönemlere de baktığımızda, özellikle son yıllarda yönetimlerin ömrünün yalnızca bir sezonluk, hatta bazılarının sezonu tamamlayamadığını görüyoruz.
Belli bir istikrarın oluşamamasının temelinde de güvensizlik yatıyor.
Ne yazık ki Bursaspor camiası, uzun yıllardır her noktasına güven duyabileceği bir yönetim arayışında ve henüz buna ulaşabilmiş değil.
Her geçen sezonun ardından, yeni bir yönetim, yeni bir anlayış ile başa gelirken ‘sil-baştan’ tavrı benimseyip, temeli oluşturabilmek yerine günlük çözümlere bel bağlıyor.
Bakın; teknik direktörler noktasında Bursaspor Kulübü, son 10 yılda, onlarca farklı isim ile çalıştı.
Kimi kısmen başarılı oldu, kimi de hiçbir katkı sunamadan tez zamanda ayrıldı.
KULÜP MALİ AÇIDAN NEFESSİZ KALDI
Her başa gelen yeni teknik direktör, beraberinde kendi oyun anlayışı ve felsefesini de getirirken, aynı zamanda kendi oyun kalıbına uygun futbolcuları da peşinden sürükledi.
Bazen öylesine kadro verimsiz oyuncular ile şişti ki, Bursaspor Kulübü’nün CAS başta olmak üzere hala adeta kanını emen ayrılık anlaşmazlıklarının, futbolculara ceza ödemelerinin başlıca etkenlerinden biri de bu kadro planlamalarındaki hamleler maalesef.
Temel oluşturamadığı gibi, günlük geçici çözümler ve bir anda denize açılmalarla süreç geçiştirildi, camianın pek çok insanın aklına yatmayan transferler, göreve getirilen teknik direktörler vasıtasıyla kulübe sokuldu, neticesinde o kadar açıklara açılınca kulüp, mali açıdan nefessiz kaldı.
Ve tüm bunlar olurken, her ne kadar açıklamaların ana fikri geleceğe yönelik hamleler olsa da, pek çok teknik direktör yarını düşünmeksizin hamlelerini bugünü kurtarma felsefesi üzerinden gerçekleştirdi.
ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI EDİYORLAR
Bugün geldiğimiz noktada; teknik heyet bazında sorunlar yaşayan, istikrardan uzak, kadro planlamasının olmadığı bir Bursaspor ve beraberindeki başarısızlıklar var.
Tıpkı yönetimler de, teknik direktörler gibi...
Her sezon değişen isimler, yeni bir anlayış, felsefe ortaya koymaya çalışıyor ancak bunda başarılı olamayınca, günü kurtarma derdine düşerek, sportif açıdan ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor ve neticesinde de veryansınlar ile tozlu raflara adlarını yazdırıyor.
Yönetimler sürelerinde de camiaya güven veremediklerinden, camiadan kopuk bir şekilde takımı şekillendirip, bilhassa hakların savunulması noktasında sessiz kaldıklarından, mali problemleri aşamadıklarından ve daha da önemlisi sportif açıdan bir başarı gösteremediklerinden kulüpte adeta yolcu gibi hareket ediyor.
GÜÇLÜ YÖNETİM PROFİLİNE İHTİYAÇ VAR
Öncelikle şunun altını bir kez daha vurgulayalım; Bursaspor Kulübü’nün mali açıdan geleceği hiç iç açıcı değil. Bu takımı az çok takip eden her sporseverin bildiği bir durum.
Sizler de göreve talip olurken, tüm bu gerçeklerin farkında harekete geçiyorsunuz.
Dolayısıyla sezon başladıktan sonra hamlelerin gerçekleşmemesi, vaatlerin unutulması, mali açıdan yana veryansınlar; bunlar artık bir son bulmalı.
Artık Bursaspor Kulübü’nün tüm dinamikleri farkında, hangi yola adımladığını bilen, elini taşın altına koyduğunda o taşın altında ezilemeyecek, ezilse de güçlü bir duruşa sahip olarak bunu camiaya yansıtmayacak güçlü bir yönetim profiline ihtiyaç var.
Ve belki de en önemlisi, Bursaspor’un mali açıdan bugününü kurtarırken aynı zamanda yarını planlayabilecek, sportif açıdan da ‘yıldız transferler’ yerine daha verimli, daha gelişime açık, dönüşümün sağlanacağı oyunculara yönelerek kısa vadede temellerini atacağı, uzun vadede ise meyvelerini alacağı bir yapıya ihtiyaç var.
KOLAY DEĞİL ANCAK AMAÇ DA BU
Her kim gelirse gelsin Bursaspor Kulübü kapsamında gerçekleştireceklerinin temellerini bu durum oluşturuyor.
Zira kulüp dar boğazdan geçse de, sportif anlamda yakalanacak başarı geride kalan son yılları unutturacağı gibi aynı zamanda yönetimin de geleceğe yönelik hamlelerini gerçekleştirmede kilit nokta olacak.
Elbette bunlar kolay değil, elbette bunu sağlamak ciddi bir özveri istiyor.
Ancak sizler de zaten bu özveriyi gerçekleştireceğinize yönelik inançla aday olmuyor musunuz?
Haliyle herkesin net bir şekilde tek bir etrafta birleşerek artık Bursaspor’un geleceği için isim fark etmeksizin tek vücut olması gerekiyor.
ÖZLENEN GÜVEN ORTAMI OLUŞTURULMALI
Ve bir de ne olursunuz, şu transfer engelini kaldırarak takıma takviyeler gerçekleştirin.
Bursaspor Kulübü’nün son yıllarda gelenek haline getirdiği sportif başarısızlık ve yarışmacı kimlikten uzak görüntüsünü değiştirirken, altyapıya fazla özgüven pompalayarak yalnızca alt yaş kategorilerinden oyuncuları sahaya sürmekle bu işin olmayacağını görün.
O gençlerin, potansiyellerini tam anlamıyla sunacağı, deneyimli isimlerin de ismiyle değil performansıyla var olacağı bir takım oluşturun.
Dileriz ki uzun zamandır özlenen o güven ortamı bu kez yeni yönetim ile birlikte oluşturulur ve artık camia da yarına umutla bakabilir.
Paylaş