Paylaş
Bursaspor Kulübü’nün yönetiminde bayrak değişiminin ardından 56 gün geride kaldı…
Atılan adımlar, ortaya konan duruş ve bununla birlikte çözüm odaklı davranışlar, camianın umutlarını yeniden yeşertti.
Tam da camianın ihtiyacı olduğu üzere…
BİR KULÜPTEN DAHA FAZLASI
Genelde ülkemizde başarılar, geçmiş tezahürler ile kıyaslanır ve o kıyasın bir sonucu olarak ölçütleri belirlenir.
Ancak günümüzde bu değişti; artık yeni dönemde başarılar; yenilikçi bir anlayış ortaya konularak, akılcı bir yaklaşım ile çözüme gitmek üzerine kurulu.
Biraz felsefi gelebilir ancak, yönetimin hamlelerini anlamak için bunun tabanını da iyi idrak etmek gerekiyor.
Günümüz futbolunun özellikle endüstriyel yönüne uyumlu, kentin nabzını iyi bilen ve yaşanan toplumsal olaylarda da direkt olarak sergiledikleri duruş ile sivil toplum örgütü niteliğine bürünerek, bir kulüpten daha fazlası olma özelliğini Bursaspor’a hatırlatan bir yönetim anlayışına şahitlik ediyoruz hep birlikte.
HEYECAN VE İSTEK VAR
Yavaş yavaş bunları açacak olursak;
İlk etapta sayın Emin Adanur’un liderliğinde başlayan hareket, yalnızca Bursaspor kökeninde değil, değişen Türk yönetim tarzına da işaret.
Bugün yeni kuşaklar, gençler, nasıl ki apolitik bir görüntüden uzak bir şekilde toplum sorunlarıyla daha da ilgili haldeyse, yönetim de başkanlık makamındaki dinamikliğin, gençliğin ve bunun getirdiği heyecan ve isteğin bir yansıması.
Pek çok kulübün de değişen yönetimlerine baktığımızda, genç kesimin ağırlıkta olduğunu görebiliyoruz.
Sayın Adanur bu noktada, tribünlerden gelen biri olarak başkanlık makamına ulaşılabileceğini, kendisinin bu noktada yönetimiyle birlikte elde edeceği başarıların da, Bursaspor’a değer kazandıracak nice genç ismin hayaline de yol açabileceğini dile getirmişti.
ŞEFFAFLIK EN BÜYÜK UNSUR
Bu durumun etkilerine bakacak olursak; nasıl ki siyasette genç isimlerin söz almaları önemliyse, kulüp yönetimlerinde de bu dinamiklik, milyonlarca sevdalısı bulunan kulübe olan ilgiyi artırabileceği gibi aynı zamanda direkt olarak kulübün gelişimine katkı sağlayabilmenin de önünü açıyor.
Devamında ise şeffaflık en büyük unsur.
Kulüp düzeyinde gerçekleştirilen hamlelerin direkt olarak kamuoyu ile paylaşılması, ekonomik duruma ilişkin güncellenen bilgilerin vermesi, samimiyetin de camiaya hissettirilmesi, kulübe olan güveni de kamuoyuna yeniden aşılıyor.
SİNERJİ YARATILDI
Hali hazırda gördüğümüz destekler bunu gösterirken, bir başka genç oluşum olan Bursasporlu Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (BURSİAD) deplasman sponsorluğu açıklamasında da bu noktanın özellikle vurgulandığını gördük.
Sizler, akılcı hamleler ile çaba gösterirken; bu çaba, pek çok kesim tarafından görülüyor ve takdir ile karşılanarak, Bursaspor sinerjisini ortaya çıkarıyor.
Bunu bir başlangıç olarak kabul edecek olursak da, yönetimin bu kimliğini artırarak sürdürmesi, Bursaspor’u çevresiyle barışık, toplumsal olaylara farkındalıklı ve güven üzerine inşa edilen bir kulüp haline getirmesi, uzun vadede sonuçlarını verecektir.
TAHTA SÖZÜ TUTULDU
Ve elbette transfer tahtası mevzusu…
Bu durum için yürekten tebrik etmek gerekiyor zira; hiçbir oyuncu satışı gerçekleştirmeden, çeşitli kaynaklar oluşturularak ve fedakarlıklar yapılarak açılan transfer tahtası, yönetimin vaatlerinde, sözünü tuttuğunun bir göstergesi.
Emeği geçen herkese teşekkürler.
Bursaspor transfer tahtasını açarak, yalnızca Süper Lig iddiasını kuvvetlendirmekle kalmayıp; aynı zamanda camiaya da, kalıcı bir güven aşıladı.
Ne tür zorluklarla sürecin sürdüğü hepimizin malumu…
Hele ki, bunun başarılmasını istemeyen pek çok odakla da aynı anda mücadeleye karşın…
Yaşanan sorunlarda ortaya konan dik duruş ile birlikte, inatçı ve kararlı adımlar da tahtanın açılmasındaki en büyük faktörlerden.
Sayın Adanur’un da, bu noktada kararlı kimliğini de düşünürsek, sonraki süreçler adına Bursaspor’un haklarının her mecrada, son derece savunulacağını görmek, doğru bir yaklaşım olacaktır.
GENÇLERE GÜVEN VAR
Bir diğer güzel hamle de genç oyuncularla yapılan sözleşmeler…
Ali Akman olayı yaşamış bir camia, hatırlayalım; haftalarca bu konuda enerjisini harcamış, hatta durum kişisel fikrimce sahadaki oyuncuları da etkileyerek, çeşitli puan kayıplarına da neden olmuştu.
Böyle bir durumdan sonra, potansiyel yetenekler ile yapılan uzun vadeli sözleşmeler, hem o oyunculara ilk baştan güveni ortaya koyuyor, hem de Bursaspor’un benzer bir durum yaşamasının önüne geçiyor.
Oyuncular da, bu güven durumunu yakından görüyor olacak ki; pek çok isim, zorluk çıkarmadan geleceğini kulüpte şekillendirmeye karar verdi.
ORTA VE UZUN VADEDE FAYDALI
En başında da dile getirdiğimiz üzere; futbol aklı günümüzde değişmiş durumda.
Bugün, ekonomik şartlar ile iletişim, pek çok noktada doğru ve geleceğe yönelik hamleleri beraberinde getiriyor.
Camia da ortaya konan duruşlara kayıtsız kalmadığı gibi desteklerini sunarken, futbolcular da kulübe olan aidiyetliğini gösteriyor.
Belki bu durum kısa vadeli planlarda direkt olarak sonuçlarını göstermeyebilir, ancak orta ve uzun vadeli planlarda bu yönetim anlayışı, muhakkak kulübü başarıya doğru sürükleyecektir.
Bize düşen ise, bu noktada tek bir kimlik etrafında toplanıp, Bursaspor’un küllerinden doğuşuna destekte bulunmak.
HEPİMİZ AYNI GEMİDEYİZ
Zira, hepimiz aynı geminin yolcularıyız.
Kentin en büyük marka değeri olan Bursaspor yükseldikçe, bu kentin ekonomisi de yükselir, basını da yükselir, cazibesi de…
Her zaman vurguladığımız üzere; Bursaspor, yönetimin açtığı bu yolda kenetlendiği takdirde, ulaşamayacağı başarı yoktur.
Yeter ki o birlik ve bütünlük sağlanabilsin.
Paylaş