Ağır yükler gençlerin sırtında

BURSASPOR’un Süper Lig’e vedası, sportif başarısızlığın bir sonucu olsa da her krizin oluşturduğu bir fırsat niteliği olarak; daralan mali yapının, öz kaynaklara daha muhtaç hale getirmesine ve geleceğini de bu kaynaklarıyla birlikte şekillendirmesine de ön ayak niteliği taşıyordu.

Haberin Devamı

O vakitler, Süper Lig klasmanında en fazla genç oyuncuya şans veren ve yetiştirici kimliği ile ön plana çıkan Bursaspor için, yeniden dirilişin saha içerisindeki formülü de genç potansiyellilerini, nokta atışı olacak seviyede deneyimli isimlerle harmanlayarak, bunun etrafında yeni bir kimlik oluşturmaktı.
Yeni ligdeki ilk sezonda bu bir nebze ortaya koyuldu fakat arzu edilen Süper Lig’e dönüş biletine ulaşılamadı.
Akabinde mali krizin de etkisiyle takviye gerçekleştiremeyen Bursaspor özüne, ne yazık ki ‘mecburiyetten’ kaynaklanan sebeplerle dönüş yapma durumunda kaldı.
Haliyle ilk yıl, üzerine eğilmesi gerekilen ‘genç-deneyimli’ harmanı yarı yolda kalırken, bu kez büyük bölümünü genç ve altyapı ağırlıklı isimlerin oluşturduğu bir kadro gördük.
Neticesinde tecrübe faktörünün de etkisiyle, takım mücadele düzeyinde her ne kadar ayakta alkışlansa da, ligi play-off hattına dahi giremeden tamamladı.

Haberin Devamı

KESİN SONUCA GİTME ARZUSU TERS TEPTİ

Romantik açıdan tatmin edici fakat gerçekler açısından bir kez daha Süper Lig umutlarından uzak bir Bursaspor gördük.
Buradaki üçüncü sezona, yani geçtiğimiz sezona gelindiğinde de; yanlış transfer stratejisi daha ilk günlerden kulübün başını ciddi oranda ağrıttı ki, yönetimsel problemlerin de oluşturduğu istikrarsızlık, takımın adeta ipini çekti.
Bu kez tamamen yabancı ve deneyimli oyunculara odaklı, kesin sonuca gitme arzusu ters tepti ve Bursaspor, tarihinde ilk kez üçüncü kademeye düştü.

GEÇEN SEZON GENÇLER KULÜBEDE KALDI

Saha dışı tüm etkenleri bir kenara bırakıp saha içerisine odaklanacak olursak; Bursaspor, TFF 1. Lig’de geçirdiği 3 sezon boyunca, elinde bulundurduğu genç oyuncu potansiyelini, deneyimli oyuncuların tecrübesiyle birlikte harmanlayamadı.
Bu denge o kadar şaştı ki, pek çok genç yetenek kulübeye mahkum edilirken, pek çok oyuncu da sırf ismi olduğundan her maçta seremonide yer aldı.
Hayal kırıklıkları da performansları bazında peş peşe gelince, kaçınılmaz son Bursaspor için oldukça erken geldi.
Elbette ki tek sorun bu değil; fakat kulübün bu noktaya gelişinde saha içi bu faktör, teknik heyetlerin başarısızlığı da dahil olmak üzere çok önemli ve büyük bir faktör.

Haberin Devamı

FAZLA SÜRE VERİLSE DE TAKIM KİMLİĞİ YOKTU

İstatistikler bizlere Bursaspor’un hala genç oyunculara en fazla şans tanıyan, süre veren, oynatan kulüp olduğunu gösteriyor fakat verdiğiniz süre kadar, bu oyuncuları doğru bir oyun şablonunda, doğru rollerde, kendilerini bir üst seviyeye taşımalarına yardımcı olacak tecrübeli isimlerle birlikte bir ‘takım’ kimliğine ulaştırmak, gençlere en fazla süre veren takım olmaktan daha sonuca yönelik bir durum.
Velhasıl; o harman bir türlü sağlanamadı ki, takım yönetimsel ve mali problemlerin de etkisiyle birlikte sürekli olarak geriye doğru gitti.
Bunun yanı sıra ‘aidiyet’ faktörü ön plana çıktı. Altyapıdan yetişen pek çok yetenek birer birer hiç de hoş olmayacak şekillerde kulüpten ayrıldı ki, bu da işin bir başka boyutu.

Haberin Devamı

BİREYSEL YETENEKLERİYLE PARLADILAR AMA...

İşte çok basit görünen ancak özünde ciddi bir futbol bilgisi, kimyası, çalışma stratejileri, psikolojiyi, tepeden tırnağa birçok parametreyi içerisinde barındıran bu ‘harman’ oluşturulamadığından, iş bireysel performanslara ve oyuncuların kendi PR’larını gerçekleştirmeye dönüştü.
Bugün, Bursaspor altyapısından yetişerek farklı kulüplere transfer olan ve buralarda boy gösteren pek çok oyuncu, o oluşturulamayan takım kimyası içerisinde bireysel yeteneklerinin yıldızını hemen parlattı ve kafasını azıcık dışarıya yönelttiğinde de Bursaspor’a veda etti.
İyi ya da kötü olması bugün bir şeyi değiştirmiyor fakat bugünden sonra Bursaspor’u değiştirecek şeylerin temeli, nasıl bu noktaya gelindiğinde saklı.

Haberin Devamı

40 MAÇI GEÇEN SADECE 2 OYUNCU VAR

Önümüzdeki sezon mücadele verecek olan mevcut kadroya baktığımızda altyapıdan yetişen yalnızca 2 oyuncu Bursaspor formasıyla 40 maçı aşabilmiş.
Geleceği hala belirsizliğini koruyan ve yüksek ihtimalle de takımdan ayrılacak olan 23 yaşındaki Ramazan Keskin, 49 maça çıkarak yeşil beyazlı formayı en çok terleten oyuncu konumunda.
Kariyeri boyunca Bursaspor altyapısından yetişmesinin ardından belli dönemlerde A Takım’a dahil olan ve bazı ekiplerde de kiralık olarak forma giyen 25 yaşındaki Furkan Emre Ünver ise Bursaspor formasını tam 45 kez terletmiş.
Muhtemelen de önümüzdeki sezon kadroda en fazla Bursaspor formasını giyen isim olacak.

Haberin Devamı

MEVCUT KADRODA TECRÜBE EKSİKLİĞİ VAR

Bu iki ismin dışında 21 yaşındaki Ozan Koç’un 32 maçta yeşil beyazlı formayı giydiğini görüyoruz ki, diğer altyapı oyuncularının tamamı 30’un altında maça çıktı.
Bilgileri tazelemek adına devam edelim;
21 yaşındaki Canberk Yurdakul ki, önümüzdeki sezon Bursaspor’un kalesinin bir numaralı adayı, 23 kez Bursaspor formasını terletti.
Aynı yaştaki bir diğer eldiven Deniz Aydın ise sadece 12 kez resmi maçta Bursaspor forması giydi.
19 yaşındaki Ertuğrul Kurtuluş’un da Bursaspor ile 8 maçı bulunuyor.
Geçtiğimiz sezon şans bulan ve bu sezon da takımın en önemli gol silahları olacak olan Eren Güler ve Berat Altındiş ise toplamda 45 kez Bursaspor forması giydi.
19 yaşındaki Eren Güler 25 kez, 20 yaşındaki Berat Altındiş de 20 kez oynadı.
Ve daha pek çok isim var, henüz Bursaspor A Takım formasını resmi bir maçta terletemeyen...

30 MAÇIN ÜZERİNDE SÜRE ALSALARDI...

Bu durum dahi Bursaspor’da günlük planlamaların yapıldığını net bir şekilde önümüze seriyor.
Bakın bu sezon mücadele edecek olan altyapıdan yetişen onca pırıl pırıl isimler, geçmiş yıllarda hep ‘ağabeylerinin’ arka planında kaldı.
Hani, Bursaspor’un bu sportif düşüşünde büyük bir pay sahibi olan ağabeyler...
Bahsettiğimiz genç-deneyimli harmanı da sağlanamadığından, Bursaspor bu noktada da bir türlü doğruyu bulamadı.
Genç oyuncular çok kısıtlı sürelerde bir şeyler ortaya çalıştı, kimi kısmen bunu başardı.
Deneyimli oyuncular da performanslarının istikrarsızlarına karşın yeniden, ismen ağırlık ortaya koyduklarından bir sonraki maçlarda da tercih edildi.
Bu 3 yıllık süreç içerisinde, bugün mevcut kadroda bulunan oyuncuların en azından 10’u, yeşil beyazlı takımda 30’un üzerinde maça çıkmış olsa, bu hem gelişimleri, hem deneyimleri açısından sezona ilişkin de bizlere çok yüksek bir umut vaat edecekti.

GELECEĞE DÖNÜK BİR KİMLİK ŞART

Şimdi yeniden gelelim bugüne; bir kez daha şapkadan tavşan çıkarılmasını bekleyeceğiz.
Bu denli sert ve fiziksel güce dayalı bir ligde, üzerine bir kez daha basmalıyız ki teknik heyete çok büyük iş düşüyor.
Bu genç oyuncuların, geçmişten gelen forma konusundaki deneyimsizliklerini minimalize ederek, onları fiziksel kondisyonlarıyla daha geliştirebilmek, hazır hale getirebilmek ve çok daha önemlisi ‘takım’ olmalarını sağlamak için, teknik heyetin tüm bilgi ve birikimini ortaya koyması gerekecek.
Çünkü kabul edelim ki artık Bursaspor, romantizmin geçerli olmadığı bir noktada.
Geçmiş dönemlerde eldeki bu imkanlar doğru kullanılsaydı Bursaspor bu duruma düşer miydi, elbette bundan daha kötüsünü yaşamazdı fakat bu durumda dahi, genç oyuncularının deneyim kazanmalarından ötürü daha net bir şekilde bakabilirdik önümüze.
Ne yazık ki, hemen günden güne sonuca gitme anlayışı, yarını planlayamamak ve yeni bir anlayış ortaya koymak yerine futbolun ezberlerinden ilerlemek, Bursaspor’u bu noktaya getiren etkenlerden oldu.
Dileriz bu bir milattır ve bundan sonraki süreçte geleceğe dayalı adımlar atılabilir.

Yazarın Tüm Yazıları