Beşiktaş, 10 kişiyle Kadıköy’de tarihi bir derbi zaferine daha imza attı. İlk yarıda çok sık duran, pas hatalarının bol olduğu, toplam 23 faülün yapıldığı kalitesiz bir oyun vardı. Fenerbahçe’de Arda Güler dışında sahada ne yaptığını bilen oyuncu yoktu. Buna rağmen Beşiktaş, basit top kayıpları ile oldukça yetersiz bir hücum performansı ortaya koydu. Fenerbahçe de ev sahibi olduğunu hissettiren bir agresiflikte değildi.
KIRILMA ANI KAÇAN PENALTI
Devrenin sonunda çok tartışmalı bir penaltıyla öne geçen Fenerbahçe, bu kritik derbide avuçlarının içindeki 3 puanı akıl almaz derecede kötü bir oyunla 10 kişi oynayan Beşiktaş’a adeta altın tepsiyle sundu. Enner Valencia’nın kaçırdığı penaltı golle sonuçlanmış olsa sarı lacivertliler 1 kişi eksik Beşiktaş karşısında maçı kopartacaktı. Gerçek anlamıyla kırılma anı penaltının kaçtığı 53’üncü dakikaydı.
REDMOND BÖYLE ISTEDI
Nathan Redmond’ın oyuna girip 3 asist 1 golle sıradışı bir performans ortaya koyması, Cenk Tosun’un müthiş golcülüğü, kaleci Mert Günok’un harika kurtarışlarıyla siyah beyazlılar 10 kişiyle bir başka tarihi derbi zaferine imza attı. Fenerbahçe dünkü derbi yenilgisiyle sadece 3 puan kaybetmedi, son yılların en büyük hayal kırıklığını ve şokunu yaşadı. Sarı lacivertlilerin bu psikolojiyle bundan sonra lige tutunması hiç de kolay değil.
Beşiktaş, anlamsız bir şekilde düşük tempoda başladı karşılaşmaya. 11 kişilik bir blokla oyunu kendi yarı sahasında kabul eden İstanbulspor karşısında yüzde 71 topa sahip olmasına rağmen rakip kalede pozisyon üretemedi. 35’inci dakikadan sonra tempoyu yükseltip baskıyı yoğunlaştıran Beşiktaş, akan oyunda pozisyon üretemediği maçta bir kornerde Cenk Tosun’un şık kafa golüyle 1-0 öne geçti.
KALiTESi BU LiGiN ÜZERiNDE
Golün ardından daha iştahlı gözüken siyah-beyazlılar, 56’da Aboubakar’ın solo eforuyla mükemmel bir gol buldu ve farkı 2’ye çıkarttı. Aboubakar sağlıklı ve fit olduğu zaman bu ligin üzerinde bir santrfor. Üç maçtır attığı goller bireysel yeteneğinin ürünü. Açıkçası Beşiktaş kalitesindeki bir takımın daha fazla pozisyon üretmesi lazım. Biri korner, diğeri tamamen bireysel beceri ile gelen 2 golün dışında pozisyon yok. Maxim’in direkte patlayan kafa şutu ve Redmond’ın 3’üncü golü akıllarda kalan gollük aksiyonlardı.
CENK TOSUN FEDAKAR AMA...
Cenk Tosun bu takımın kaptanı. Harika da bir golcü, çok da fedakarca çalışıyor ancak oynadığı pozisyonun gereksinimlerini yerine getirmediği bir gerçek. Bu durum da Beşiktaş’ın oyununu geri götürüyor. İstanbulspor ise 2-1’den sonra cesaretlendi ama genel anlamda maçın içinde çok pasif kaldılar.
SAiSS NEDEN 11’DE OYNAMIYOR?
Beşiktaş’ın oyun kalitesini ve temposunu yukarıya çıkartması şart. Ayrıca Romain Saiss, mevcut stoperlerin içinde en çok güven veren ve en önde gözüken stoper. Neden 11 başlamıyor? Omar Colley çabuk bir savunmacı ama tek hamleli ve sakar. Beşiktaş bir kez daha kolay maçı zora sokarak kazandı. Galibiyet ve Rachid Ghezzal’ın takıma dönüşü güzel ama saha içinde birçok alanda eksikler olduğu gerçek.
Beşiktaş, ilk yarıda hem 11’e 11 hem de 11’e 10 oynanan süreçte çok olumsuz görüntüler ortaya koydu. Pas yapamadı, hücumda çoğalamadı, pozisyon üretemedi. Siyah beyazlıların takım olarak değil de bireysel olarak yaptığı 2 olumlu şey vardı. Biri Abubakar’ın golü; diğeri Mert’in Figuereido’nun kafa vuruşunda yapmış olduğu kurtarış...
İkinci yarıda Masuaku’nun golüyle farkı ikiye çıkınca Beşiktaş, 3 puanı cebine koymanın vermiş olduğu güvenle daha iyi oynamaya başladı. Maxim ve Rosier hamleleriyle topa daha fazla sahip olan siyah beyazlılar son 20 dakikayı rahat geçirdi. Rumen futbolcu, yaptığı 15 pasın 14’ünde isabetli oynarken, çok etkili, direği adeta yalayıp giden bir de şut çıkartıp kalitesini ortaya koydu.
BAŞAKŞEHiR HIZLANMALI
Beşiktaş, güçlü bir rakip karşısında önemli bir 3 puan aldı ancak Şenol Güneş’in takımının topa daha fazla sahip olup, daha tempolu bir futbol oynaması gerekiyor. Ayrıca hücumda çok adamla hücum etme ve alan daraltma konusunda da sorunlar var. Başakşehir, 10 kişi de kalsa zaman zaman iyi işler yaptı ancak gol sorunu yaşamaya devam ediyorlar. Emre Belözoğlu’nun takımı kesinlikle pas yaparken topun hızını arttırmalı.
Dün Beşiktaş’ta Masuaku, Aboubakar, kaleci Mert ve Hadziahmetoviç’in performansları olumluydu. Maxim de oyuna girdikten takımına yardımcı oldu.
Ghezzal ve Maxim’in kadroya monte olmasıyla Beşiktaş’ın kalitesi artacaktır. Üç puanın dışında Beşiktaşlıları memnun eden Aboubakar’ın golleriyle tekrar dönmesi.
Jorge Jesus zorluk düzeyi yüksek her maçta olduğu gibi yine 3’lü savunma ile takımını sahaya sürdü. La Liga’da büyük kriz yaşayan, kırılgan Sevilla karşısında ilk 45 dakikada daha etkili olan ve pozisyonlar bulan Fenerbahçe idi. Temsilcimiz öne geçmiş olsa kırılgan Sevilla karşısında maç farklı bir noktaya gidebilirdi. Ancak yakaladığımız fırsatları değerlendiremedik. İkinci devreye Sevilla daha kararlı ve inatçı bir kimlik ile başladı. Biraz da şansın yardımıyla 1-0 öne geçtiler. Bu bölümde daha agresif gözüken Sevilla karşısında maç 2-0 olduktan sonra kontrolü ele geçiren Fenerbahçe’nin hücümları sonuç vermedi. 90 dakikanın geneline tarafsız bir açıdan bakacak olursak bu oyun ile bu maçın hakkı kesinlikle beraberlikti.
Tempoyu ilk bölümde yükseltmeyen siyah beyazlılar dakikalar ilerledikçe oyundaki ağırlığını Ankaragücü’ne hissettirdi. Özellikle ilk yarının son 15 dakikalık bölümündeki yoğun baskı golü ve en az 5 gollük pozisyonu da beraberinde getirdi. Cenk Tosun’un ve Redmond’ın kaçırdığı fırsatlar ve kaleci Gökhan’ın kurtarışları Beşiktaş’ın farkı artırmasını engelledi.
GÜNEŞ NEDEN BEKLEDİ?
İkinci yarıda rakibine pozisyon vermediği halde kalesinde şok bir gol gören siyah beyazlılar, Aboubakar’ın bireysel becerisiyle attığı golle üstün oynadığı maçta bir kez daha öne geçti. Ankaragücü’nün bıraktığı alanları iyi kullanıp çok sayıda pozisyon üreten Beşiktaş, net fırsatları değerlendiremeyip gol kaçırma yarışına girince maçı da tehlikeye soktu. Şenol Güneş çok yorulduğu belli olan Cenk’i çıkartmak için neden 84’üncü dakikayı bekledi? Anlayamadık. Kenarda Maxim gibi klas ve usta bir oyuncu varken değişiklikler bu kadar gecikince de 3 puanı kurtarmak bir kez daha kaleci Mert’e düştü.
YENİ TRANSFERLER İYİYDİ
Beşiktaş, farklı kazanacağı bir maçı zor bitirdi. Yeni transferlerden Onur, Colley ve Hadziahmetovic oynadıkları futbolla göz doldururken 84’te oyuna giren Maxim de her topa dokunuşunda kalitesini gösterdi. Şenol Hoca’nın geç değişiklikleri ve 5 oyuncunun girmesi siyah beyazlıların balansını bozdu. Kadro kalitesi ve derinliği artan Beşiktaş, bu telaşlı oyundan ders çıkartırsa ligde yeniden bir seri yakalayabilir.
Beşiktaş, derli toplu istekli başladığı maçta güneşi gören kar gibi yavaş yavaş eridi. Tempo yapamadı, nitelikli baskı kuramadı. Pas bağlantılarında ciddi sorunlar yaşayan siyah beyazlılar hiç bir alanda beklentileri karşılayamadı. Antalyaspor’un durumu Beşiktaş’tan daha vahimdi. Konuk ekip ilk yarıda Beşiktaş ceza sahasında sadece 1 kez topla buluştu. İki takımın oyuncuları da görünen o ki deprem felaketinden etkilenmiş. Maçta kalite yoktu. Mücadele yoğunluğu da son derece düşüktü.
TAKIM GELiŞMiYOR
Öyle ki futbolun içindeki ofansif aksiyonların hemen hemen hiç birini göremedik. Ne şık bir hareket, ne klas bir şut, ne de futbolseverleri heyecanlandıracak bir enstantane. Beşiktaş’ın bu kadar eksik bir Antalyaspor karşısında evinde böylesine kötü futbolla olumsuz bir görüntüler ortaya koyması düşündürücü. Şenol Güneş’in takımı gelişmiyor hatta her geçen gün geriye gidiyor. Siyah-beyazlılar kupadan elendi, ligde yarıştan koptu.
MERT GÜNOK OLMASA...
Şunu kabul etmek gerekir ki kalede Mert Günok olmasa topladığı puanlar da bu kadar olmazdı. Hem bireysel hem de ekip olarak bu düşüş Beşiktaş’a kesinlikle yakışmıyor. Bir not da Muleka için. Bir türlü beklentiyi karşılamıyor. Kiraya verilip yerine 17 yaşındaki Semih Kılıçsoy süre alsa çok daha verimli olacaktır.
YETERSiZ FUTBOL VARDI
Dün futbol adına fazla bir şey bulamadığımız bir maç izledik. Şenol Güneş’in takımları kazansa da kaybetse de ofansif ve pozitif futbol oynardı. Ama bu Beşiktaş’ın oyunu hangi açıdan bakarsak bakalım yetersiz.
Bakalım yeni transferlerin katılımı derbide Beşiktaş’ın oyununu yukarıya çıkartabilecek mi?
Yeniden Süper Lig’e dönüş öncesinde her takım için soru işaretleri vardı. 3 haftadan fazla bir süredir maç oynamayan takımların lige dönüşü nasıl olacaktı? Ritmlerini ve maç temposunu kaybetmişler miydi? Deprem felaketinin ardından konsantrasyonları azalmış mıydı? Mental açıdan nasıl etkilendiler?
KONSANTRASYON YÜKSEKTi
Dün şunu gördük ki Fenerbahçeli futbolcular yüksek konsantrasyon ile, galibiyetin öneminin farkındalığıyla sahadaydı. Kararlı ve istekliydiler. Ancak tempoları çok yüksek değildi. Nitekim Enner Valencia’nın penaltı golüyle 1-0 öne geçene kadar net pozisyon üretemedi sarı lacivertliler.
MAÇ 22. DAKiKADA FiiLEN BiTTi
22’nci dakikada Diouf’un ikinci sarı karttan atılmasıyla maç resmen olmasa da fiilen sona erdi. Nitekim Valencia’nın 2’nci golü sonrası maç Fenerbahçe açısından çok rahat bir tempoda seyretti. Ekvadorlu santrfor bu sezon bambaşka bir seviyede. Lige 2 kez ara verilmesine rağmen formunu da kaybetmedi.
DÜNKÜ MAÇ BAZ ALINAMAZ
Dün Fenerbahçe hiç zorlanmadan kazandı ancak sanıyorum ki teknik direktör Jorge Jesus, bu maçın ölçü olmayacağının farkındadır. Çünkü skor avantajıyla iç sahada 70 dakikadan uzun bir süre 1 kişi eksik bir rakibe karşı mücadele etmek sarı lacivertliler açısından baz alınacak bir olgu değil.
PALUT’SUZ 4 MAÇI KAYBETTi
Beşiktaş orta alanda Gedson Fernandes, Josef de Souza ve Salih Uçan’ın yokluğunda orta alanda Tayfur Bingöl-Necip Uysal ve yeni transfer Amir Hadziahmetovic ile sahaya çıktı. Kevin N’Koudou’yu da eklersek bu orta alan kurgusu ve bu isimlerle açıkçası “Bu takım nasıl pas yapacak? Topu nasıl önde tutacak? Pas kalitesi ne derece yüksek olacak?“ diye sormadan edemedik.
Nitekim orta alanla hücum hattı arasındaki bağlantı ve nitelikli pas konusunda ciddi sorunlar yaşadı Beşiktaş.
KÂBUS GiBi BiR MAÇ OLDU
Bozuk zemin ve dondurucu soğuk gibi olumsuzlukları da üzerine koyunca siyah beyazlılar açısından kâbus gibi bir maç oldu. Öyle ki Beşiktaş’ın 90 dakika boyunca Sivasspor kalesine isabetli şut yok.
Hücumda da değişikliklerin ardından son 15-20 dakika oluşan bir baskı var.
Amir Hadziahmetovic’in gerçek pozisyonuna geçmesi, Necip Uysal’ın yerine giren Kerem Atakan Kesgin’in pas kalitesi ve Dele Alli’nin de katılması Beşiktaş’ın oyun üstünlüğünü ele almasını sağladı.
CAiCEDO VE SAiZ GÖZ DOLDURDU
Siyah beyazlı ekip, lider Galatasaray’ın Trabzonspor’dan -bırakın kazanmayı- puan dahi almasıyla şampiyonluk yarışından çok uzaklaşacak.