'Sivil öldürecek olsak şu semtlerden başlarız' ne demek?!

Aynı isimle gazetesi de olan bir TV kanalının sunucusu, Zeytin Dalı Harekâtı’ndan bahsedip, Türk ordusunun sivillere zarar vermek için orada olmadığını anlatırken, nedense, konuyla ne alakası varsa, şu korkunç cümlelerle sözüne devam ediyor “Sivil öldürecek olsak Cihangir’den başlarız, Nişantaşı, Etiler, değil mi? Bir sürü hain var, Türkiye Büyük Millet Meclisi var...”

Haberin Devamı

Dehşet verici! Korkunç!

Adam millet meclisine gidip sivil öldürmekten bahsediyor. Bazı semtlere gidip katliam yapmaktan bahsediyor.

Bu nasıl kafa?

Hangi farklı suçların kapsamına giriyor bilmem ama Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne saldırıdan, halkı kin ve düşmanlığa, tahrike, aşağılamadan şiddet çağrısına, bu nefret söylemi, eminim pek çok başlık altında ceza alacaktır.

Almalıdır! Almazsa, o hukukçulardan da şüphe edilmelidir.

Tüm partilere mensup siyasetçilerden de açıklama bekliyorum bir Türk vatandaşı olarak! Bu insanların yarattığı ayrışmayı, vatandaş arasında ektikleri kin ve nefreti, oluşturabilecekleri potansiyel tehlikeyi, memlekete verdikleri zararı birçok terör örgütü uğraşsa da veremez.

Bu ülkede hiçbir vatandaş, yaşadığı semt, şehir, hayat görüşü, mesleği, dini, ırkı vs. yüzünden vatan haini ilan edilemez, hedef gösterilemez!

Her vatandaşın temel hakları için Türkiye Cumhuriyeti’nde suç işlememiş herkesin gönül rahatlığıyla evinde oturması, sokakta dolaşması için bir daha hiçbir şuursuzun, hiçbir saldırganın böyle konuşamaması, bu milleti birbirine düşman edememesi için emsal niteliğinde bir ceza bekliyoruz!



CANAN KARATAY'I NİYE ÇOK SEVİYORUZ
MÜTHİŞ ilgi görüyor. Ülkede, gösteri dünyasından olmayan belki tek reyting rekortmeni. Saatlerce dinleyebiliriz. Bayılıyorum söylediklerine. Niye böyle?

Başarısı, kariyeri filan malum... Tamam ama niye anlattıkları bu kadar popüler?

Şahsen:

1-) Sağlıklı hayat için et, kebap, Türk yemeği, meze, fındık fıstık, zeytinyağlılar, zeytin, tereyağı gibi yiyeceklerde hiç yasak olmaması, hatta istediğin kadar yiyebilme özgürlüğü bana fena halde cazip geliyor.

2-) “Sporu abartmayın, aşırı spor vücuttaki şeker dengesini bozar, günde yarım saat yürüyün” tavsiyesi bana o kadar uygun ki. Fevkalade bir fikir olduğu kanaatindeyim. “Biliyorduuum” diye bağırmak istiyorum!

3-) Ekmek sevmem, sulu yemeğe ekmek banmam, kaymağı bile tek başına yemeyi tercih ederim. Ekmeğin tadı bana karton gibi gelir, Karatay’ın ekmek konusundaki tavsiyeleri hem mecazi anlamda hem gerçek manasıyla içimin yağlarını eritiyor!

4-) Bütün hastalıkların kökeninde kötü beslenme olması tezi, hatta birçok hastalığın başlangıç aşamasında doğru beslenmeyle iyileştirilebilmesi ihtimali bana sağlığımızla ilgili her şey bizim kontrolümüz altındaymış, doğru dürüst yersek hiçbir yerimize bir şey olmazmış duygusu veriyor ve buna bayılıyorum.



KÜÇÜK BİR TEŞEKKÜR
Hürriyet’in sayfasını kendi işlerimle meşgul etmek istemem, ama kısacık: Aile Arasında filmimiz 5 milyon 200 bin seyirciyi geçti, benim için sinemada hayalimin üzerinde bir ilgidir, sağ olun var olun.

Jet Sosyete de tatlı tatlı sahalara ısınmaya, tiplerini sevdirmeye başlıyor. 100 dakika komedi çekmek kolay değil. Biri 190, biri 90 bölüm sürmüş, müptelalık yaratmış iki komedi dizisinden sonra yeni bir fikre seyirciyi alıştırmak da kolay değil.

Ama babamın da dediği gibi “Ben seçtim bu hayatı”! Ve iyi ki de seçmişim.

Geçen gün kardeşim Ata Demirer gösteri dünyasında 20. yılını kutlarken aklıma geldi. Benim ne kadar zaman olmuş diye bir baktım. Belki senelerdir ihmal ettim, ama televizyonda g.a.g. programıyla ilk belirdiğim 6 Mart 2002 akşamından beri, yani (bu hafta itibariyle) 16 yıldır, ekranda, perdede, beyaz sayfalarda yazdıklarımı izleyen okuyan, beğenen, tebrik eden, faydalı eleştiriler yapan herkese minnettarım, teşekkürü borç bilirim.

Ve gösteri devam eder...

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

Yazarın Tüm Yazıları