Gel vatandaş geeel!

Hayırda sınır tanımıyoruz. Zaten tanınacak halleri kalmadı, bütün sınırlar kevgir.

Tamam, çok üzülüyoruz mültecilerin hallerine. Ama bu coşkun akan misafirperverlik selinde acık sakin olmamız gerektiği kanaatindeyim.

Zira 3 milyon Suriyeli misafiri evimize temelli alıp akraba edinmekten bahsediyoruz.

Tamam, misafir zevklidir. Yatılı misafir keyifli ama bir süre sonra zordur. Evlat edinmek ise devv bir karardır!

Vatandaş alma konusunda en gözü kara, yüzölçümü bizden 12 kat büyük, 320 milyonluk, çılgın gibi, derya gibi istihdamı olan ABD bile her yıl en fazla 500 - 600 bin kişiye vatandaşlık vermektedir. Bunların bir kısmı zaten orada doğan bebeklerdir. Kalanı da karpuz gibi seçmece bulunmaktadır. 

5 yıl o memlekette oturmuş olma, düzenli bir ikametgâhının bulunması, çalışma izni sahibi olma, ahlaklı biri olma, sabıkası bulunmama filan, bunları ABD ve her ülke arıyor zaten.

ABD bir de önceden güzel güzel seçiyor zaten çalışma izni verirken.

Sonra da bunların arasından da kız verir gibi mühendise, doktora veriyor vatandaşlığı.

O da yetmiyor. İngilizce konuşma, okuma ve yazma konusunda çok sıkı sınav yapıyor.

Yetmiyor, ABD tarihi ve vatandaşlık-devlet yönetimi bilgisi üzerine de sınav yapıyor.

Biz yapacak mıyız bunları? Efenim?

Yoksa kim olursan ol gel mi?

YURTTAŞLIK BİLGİSİNDEN GEÇENİN, BAŞIMIN ÜSTÜNDE YERİ VAR!

BENİM Suriyeli göçmenlerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olma konusunda teorim şu: Eğer sıkı bir yurttaşlık bilgisi sınavı yapılsa, tüm sorulara doğru cevap verenler alınsa, sadece 3 kişi filan vatandaş olabilir. O da başvuranların arasında 3 adet çok acayip anayasa hukuku profesörü filan varsa. Hatta bence o zaman da bu 3 vatandaş adayımız arasında büyük tartışmalar çıkabilir.

Niye biliyor musunuz? Bakınız, potansiyel vatandaşımız Suriyeli kardeşimizin doğru cevap vermek zorunda olduğu bazı yurttaşlık bilgisi soruları:

- Ülkemizde şu an uygulanmakta olan hükümet modeli hangisidir?

- Cumhurbaşkanının yetkileri nelerdir?

- Anayasamıza göre cumhurbaşkanlığının tarafsızlığı ilkesi var mıdır?

- “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” cümlesi Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında yer alır mı, yoksa “Öyle saçmalık olmaz” mıdır?

Haydi cevaplasınlar bunları da göreyim. Haydi biz cevaplayalım da bizi görelim hatta!

Artık haber kanallarında sabaha kadar tartışılır hale gelmiş temel yurttaşlık bilgilerini soralım sınavda, göçmenlerden vatandaş almak şöyle dursun, maazallah var olan bizim vatandaşlıklar bile iptal olabilir!

HAYAT BAYRAM OLSA

HERKESE iyi bayramlar. Bu vesileyle sevgili okuyucularım ve sayın gazete yönetiminin dikkatini, bayramda izin almadığım konusuna çekmek isterim! Yıllık izin haklarımı daha sonra peyderpey kullanacağım, arada kaynamasın. Arz ederim!

“Hayat bayram olsa” etrafta çok fena diyabet olurdu. O bakımdan şekere, baklavaya çok coşmayın, sakin sakin yiyin.

Ama “İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa” çok iyi fikir, özellikle şu aralar.

3 gün az tatlı yiyin ama harbiden tatlı konuşun. Mizah duygunuzu koklaya koklaya öpün.

Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden, yaşıtlarımla anca WhatsApp’tan...