Paylaş
Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından sonra 26 Mayıs’ta olacak 4G ihalesi, dev bir soru işaretine dönüştü. Bu esnada teknik analizlerde 3G’nin birkaç yıl içinde artan yükü kaldıramayacağı, 5G’ninse 2020’den önce yaygın olarak kullanılamayacağı ortaya çıktı! Sonra Başbakan Davutoğlu ve Ulaştırma Bakanı’nın Cumhurbaşkanı’yla konuştukları, bir nebze ikna ettikleri iddia edildi. BTK, “İhale olacak” açıklaması yaptı. E ama Cumhurbaşkanımızın karakteri ve otoritesi belli. Bittabi, bugün yapılacak “Uluslararası Yatırım Zirvesi 2015”in “Teknoloji Yatırımları” başlıklı özel oturumundan, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu başkanı, Vodafone Türkiye CEO’su ve icra kurulu başkanı, çekildiler! Muhtemelen çekilmeseler, 4G’nin ne vazgeçilmez ve muhteşem bir teknoloji olduğu, milletimizin ne kadar rahat edeceği filan anlatılacaktı. Ama bu durumda, hem ihale yapılacak gibi görünüyor hem de Sayın Erdoğan’la ters düşmek olmaz. O zaman ya oturuma katılmayacaksın ya da “ne şiş yansın ne kebap” bir konuşma yapacaksın. Mesela:
4G güzel bir şey, ama her güzelin bir kusuru vardır!
4G interneti acayip süratlendirecek. Öte yandan sürat felakettir!
4G okey, ama 5G onu döver. Cumhurbaşkanımız her şekilde haklı.
4G özünde iyi, ama bir Alex değil.
4G iyi, 5G süper, ama 3G’nin de suyu çıkmadı yani. Bence 3’e 5’e bakmayalım, sonuçta ülkede internet varsa bu tamamen AK Parti’nin eseridir!
Ütüyü akrabalara tercih etmek!
POLTIO isimli şirket, internet üzerinden güncel konularda anketler yapıyor. En son, “O kadar sıkılıyorum ki, para verip başkasına yaptırsam” denebilecek aktiviteleri araştırmışlar. 6500 kişinin katıldığı ankette, en sıkıntılı işler şöyle: Akraba ziyareti yüzde 27, perde takmak yüzde 20, ütü yapmak yüzde 19, bankaya gitmek yüzde 12, makyaj çıkarmak yüzde 6, market alışverişi yüzde 5, iş toplantısı yüzde 4!
Yani Türkler, bir pazar günü akraba ziyaretine gitmektense, fazla mesaiye kalıp işyerinde toplantı yapmayı tercih ediyorlar. Ütü bile daha tahammül edilir çıkmış. Tabii sonuçları tüm ülkeye mal etmek yanlış. Ama başka, daha kalabalık anketlerde şöyle yüzdeler de var ve ilginç: 15674 kişinin oyladığı ankette, “Şu an ülkemizin hangi konuda daha ileride olmasını isterdiniz”in cevapları, yüzde 33 “Adalet”, 23 “Eğitim”, 16 “Teknoloji” diye gidiyor...
Adalet, eğitim ve teknoloji istiyoruz, “Çok çalışalım ama ikide bir akrabalara gitmeyelim” diyoruz. E biz AB’ye girmeden Avrupalı olmuşuz, haberimiz yok?
Heyecanlı ihtimal hesapları
7 Haziran gecesi, Survivor’ın finalinden bile heyecanlı geçecek galiba. Araştırma şirketleri, siyaseten durdukları tarafa göre AK Parti’nin oy oranını yüzde 38 ile 48 arasında, HDP’ninkini yüzde 8 ile 12 arasında bulduklarından, şu an sağlıklı bir tahmin yok. Ama ihtimal çok:
1) AK Parti yüzde 48 filan alır, HDP barajı geçemez. AK Parti başkanlık sistemini getirecek çoğunluğu bulur.
2) AK Parti 43 veya üstü civarı oy alır, HDP barajı geçemez, diğer muhalefette patlama olmaz. AK Parti başkanlık için referanduma gidecek sandalyeyi kazanır.
3) HDP barajı geçer, AK Parti tek başına iktidar olur. Ama referandum suya düşer.
4) HDP barajı geçer, AK Parti yüzde 40’ın filan altına düşerek tek başına iktidar olamaz. MHP ile koalisyon yapar.
5) Aynı senaryoda AK Parti HDP ile koalisyon yapar.
6) Aynı senaryoda AK Parti CHP ile koalisyon yapar.
7) AK Parti oyları o kadar düşer ki MHP-CHP, CHP-HDP koalisyonu ihtimal haline gelir.
Âcizane fikrimce en yüksek ihtimal, 3. şık. Bu tabloda “İnşallah” dediğim herhangi bir senaryo da yok, inanın. Zaten bence heyecanlı bir seçim, heyecanlı bir Survivor finali kadar iyi bir şey de değildir. Seçmenlere diyeceğim: Gidip oy verin. Ve yukarıdaki bütün ihtimaller için, “Ne dilediğinize dikkat edin”.
Tüm partilere ise sözüm şu: 77 milyonu aynı anda mutlu edemezsiniz. Kabul. Ama bari bir daha hiçbir kesimi, siyasetini desteklemediği bir partiye oy vermek zorunda hissedecek kadar mutsuz ve çaresiz hale getirmeyin.
Anladınız siz onu!
Paylaş