Gülçin yazıyor

Gülçin TELCİ

Mahkeme kapısı gibi banka

Perşembe günü Bakanlar Kurulu'nda görüşüldü, cuma günü Devlet Bakanı Yıldırım Aktuna açıkladı:

‘‘Emlak Bankası dörde bölünüp satılacak. 5.4 milyar dolarlık bu bankayı tek parça halinde satmak mümkün değil...’’

Emlak Bankası'yla ilgili bu özelleştirme hazırlığı ilk değil. Kaç yıldır söyleniyor, ama kimse somut adım atmıyor. Bu sefer biraz somuta benziyor, ama bekleyip göreceğiz. Çünkü, şimdi de seçim yakın.

ÖNCE KOLTUĞA

Bu açıklamalar, Emlak Bankası'nda genel müdürlerin son 15 yılda yaşadıkları olayları bir film şeridi gibi aklıma getirdi.

Şöyle bir hatırlayın. Bülent Şemiler döneminden itibaren düşünün. Emlak Bankası'na genel müdür olanlar birer birer mahkeme kapısına düştü. Örneğin Şemiler, büyük bir fırtına gibi geldi. O zamanlar adı Emlak Kredi Bankası olan bankayla Anadolu Bankası'nı birleştirdi ve bugünkü Emlak Bankası doğdu. Kemal Horzum'un peşine zehir hafiye gibi düşme numaraları falan derken, onun da epey foyası çıktı.

Arkasından Engin Civan geldi... Civan, yargılanmak, polise gitmek bir yana, mafya kurşunu da yedi...

DYP-SHP Hükümeti döneminde Şükrü Karahasanoğlu Genel Müdür oldu. Onun da başı Bako olayıyla derde girdi. Bugünlerde ise, Nesim Malki'nin para trafiği yüzünden dertte. Bir gün gözaltında kaltı. Arkasından DGM'de tanık olarak ifade verdi.

Karahasanoğlu sonrasındaki genel müdür Aydın Ayaydın'ın da adı Kutlu Savaş'ın yazdığı ‘‘Susurluk Raporu’’na geçti...

Sonra Veysi Oral... Onun bu koltukta oturma süresi fazla uzun değildi. Ama Bayramoğlu Projesi yüzünden yargılanmaktan kurtulamadı.

EN SORUNLU BANKA

Sıraladığımız isimlerin ister hataları olsun, ister olmasın bütün bu gelişmeler, Emlak Bankası'nın kamu bankaları içerisinde en sorunlu, en çok yolunan banka olduğunu ortaya koyuyor...

Öyleyse bu bankayı daha fazla yolunmasına müsade etmeden bir an önce özelleştirmek gerekiyor...

Ama tabii ki özelleştirirken de son örneklerdeki gibi birilerine yoldurarak değil...

Tayyip Bey'in suç duyurusu

HALKI kin ve düşmanlığa tahrik ettiği için on ay hapse mahkum olup, belediye başkanlığı ile siyasi yaşamın noktalanan Recep Tayyip Erdoğan, suç duyurusunda bulunmuş. Suç duyurusunda bulunulanlar yazarımız Emin Çölaşan sorumlu yazıişleri müdürümüz Doğan Satmış ve muhabir Oya Armutçu.

Tayyip Bey'in avukatı Faik Işık'ın altı sayfalık suç duyurusuna göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'ın mahkumiyet kararının onanmasını isteyen tebliğnamesini köşe yazısı ve haber yapan arkadaşlarımız suçlu...

Avukat bey zaten savcının yerine geçip, haklarında daha dava bile açılmadan dilekçesinde arkadaşlarımızı ‘‘Sanıklar’’ diye yazmış... Dilekçede adı bulunmayan ama her sayfasında eleştirilen isim ise çok çarpıcı. Başsavcı Vural Savaş. İşte Tayyip Bey ve avukatının Başsavcı ile ilgili görüşleri. Aynen birkaç cümlesini aktarıyorum:

TELKİN VE TEHDİT

Vural Savaş tebliğnamesinde, ‘‘Aslında suç işleyen siyasileri cezalandırmaktan çekinen hakimlerin bulunduğu ülkelerde hukukun siyasallaştığından sözedilebilir’’ cümleleriyle Yargıtay ceza hakimlerine ‘‘Eğer Recep Tayyip Erdoğan'ı cezalandırmaktan çekinirseniz, siyasilerden çekinen hukukçular olursunuz’’ şeklinde telkin ve tehditlerde bulunmaktadır...

Vural Savaş'ın tebliğnamesinde yeralan hukuk dışı ve içeriği suç olan söz, isnat ve iftiraların tebliğnameden çıkarılması için kendisine iadesi ile ilgili sanık müfafiileri olarak yazılı talebimiz dava dosyasında bulunmaktadır.

Bunun yanında ‘‘görevin sınırlarını ziyadesiyle aşarak hukukun dışına çıkan’’ Vural Savaş hakkında da gerekli yasal yollara müracaat hazırlığımız tamamlanmıştır. Savunma hakkına ve avukatlara sözlü saldırılarda bulunmayı bir gelenek haline getiren Vural Savaş'ın Başsavcılık görevinden istifa etmesine ilişkin olarak birçok baro başkanlığımızın açıklamaları herkesin malumudur...

Ben bu konuda hiçbir yorum yapmıyorum. Son söz yüce yargının. Takdir de kamuoyunun...

Bolak: 2 milyon dolar mahkemede

GEÇEN hafta yazdığım ‘‘Bir banka hikayesi’’ başlıklı yazıda, Türk Petrol Holding'in patronu Aydın Bolak'ıın Türk Ticaret Bankası Munzam Sandığı'na 500 milyar lirayı kaptırdığı belirtmiştim.

Aydın Bey, bana bir açıklama yollamış. Aydın Bey açıklamasında, ‘‘Sandığa verdiğimiz 2 milyon dolarlık avansın kendilerinden alınması için dava açıldığını’’ belirtiyor.

Aydın Bolak ayrıca, Türk Ticaret Bankası'nın vakıf hisselerini almaları konusunda yasalara ve tüzüğe vakfın uymadığını da hatırlatıyor.