Ağaçtaki listede kimler vardı?

Gülçin TELCİ

Tıpkı Ajda'nın şarkısındaki gibi, ‘‘Yağmurlu bir gündü...’’ Ama Allahtan bir gün önce.

Hürriyet'in muhteşem 50'nci yıl gecesine 48 saat kala tam anlamıyla bir yağmur histerisi yaşandı. Çünkü 6 aydan bu yana hazırlanan gece, yağmur yağması halinde bir bozguna dönüşebilirdi.

O nedenle iki gün boyunca yağmura karşı yarış yaşandı. İşte bu yarışın perde arkası.

AĞAÇTAKİ LİSTE

Dolmabahçe'ye gitmeden önce bana, ‘‘Agaçta asılı duran listeye bir bak’’ demişlerdi. Tabii Saraya adımımı atar atmaz bana tarif edilen yerde asılı duran o meşhur listeye baktım.

Gecenin organizatörlerinden Nil Adula her yaz davetinde kullandığı yönteme bizim davet için de başvurmuştu... Eski bir inanca göre davetler sırasında yağmur yağmaması için saçsız tanıdıklardan 41 tanesinin ismi bir kağıda yazılıp üç gün süreyle bir ağaca asılmalıydı.

Adula işi sağlama almak için her davette yaptığı gibi bizim için de 41 saçsız kişinin (yani kelin) listesini çıkarıp o meşhur ağaca alaca karanlıkta asıvermişti...

Tabii listedeki saçsızların kim olduğunu öğrenmesem çatlardım.

Listeye giren ünlü kelleri okumak için girer girmez ağacı buldum... Aman Allahım kimler vardı kimler.

ÜNLÜ SAÇSIZLAR

Listeyi yayınlamak bana düşmez. Ama yine de bazı ipuçları vereyim. Mesela listenin başında çok tanınmış bir gazetecinin adını gördüm. Onun yanında bir başka gazeteci daha vardı. İş dünyasından da epey isim asmışlar.

Tabii gecenin organizatörü Nedim Göknil'i de unutmamışlar. Doğrusu çevremizde bu kadar çok saçsız tanıdık olduğunu listeyi görünce anladım.

Neyse listenin etkisi olmuş olmalı ki bir gün önce bardaktan boşanırcasına yağan yağmur davet gecesi durmuş hava açmıştı...

Hürriyet içindeki herkes sabah rahat bir nefes almıştı... Nefes alanların başında tabii Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök geliyordu...

PAZAR SABAHI

21 Haziran, yani yılın en uzun gecesi Hürriyetciler için her yılkinden daha da uzun geçti... Sabah Dolmabahçe'de yağmur altında çalışmalar yapıldı. Akşam hâlâ hava tam açmamıştı. Bu durumda karar vermek gerekiyordu.

Ya bütün riskleri göze alıp, Dolmabahçe'de ısrar edilecek, ya da Hilton Oteli'nin Convention Salonu'na geçilecekti. Ertuğrul Özkök karar verdi. Bütün riskleri alıp, Dolmabahçe'de kalınacaktı.

Kolay mı 50'nci yıl davetimizde her an yağmur yağacak korkusuyla kabuslar yaşanmış 22 Haziran sabahı İstanbul'da güneşli bir gün başlamıştı...

20 YILIN YAĞMURSUZU

Hürriyet'in 50'nci yıl kutlamalarıyla ilgili kurulan komitede Ayşe Sözeri Cemal, Vuslat Doğan Sabancı ve Şebnem Kadıoğlu vardı.

Bu ekip, ilk iş olarak son 20 yılın meteoroloji raporlarını incelemişlerdi. Son 20 yılın hiç yağmur yağmamış gecesi 22 Haziran, bu incelemeler sonucu İstanbul'daki tören için seçilmişti. Davetiyeler dağıtıldı. Tüm hazırlıklar bitti bu işin en büyük yükünü çeken NNN Halkla İlişkiler firmasının ortakları Nil Adula ile Nedim Göknil de öldü, bitti. Ama Hürriyet'in daveti muhteşem olunca yeniden dirildiler.

DOLMABAHÇE'DE UYUDU

Son üç gün en çok aranan telefon numaraları arasında Kandilli Rasathanesi ile Devlet Meteroloji vardı... İnternet meraklıları ise uluslaraası hava raporlarını izlemeyi tercih ettiler... Bu arada Deniz Ticaret Odası, Atina Rasathanesi bile arandı.

21 Haziran günü Dolmabahçede çalışanlar sırılsıklam olmuşlardı... Onları ziyarete gelen yöneticiler de.

Gerilim dolu üç gün geçti... Ve güneş ufuktan doğdu...

Nedim Göknil'e gelince... 21 Haziran'ı Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesine kurduğu çadırda geçirdi... Saray görevlilerinden biri ertesi sabah yanına gelip Göknil'e ‘‘Atatürk'ten sonra burada uyuyan ilk kişi siz oldunuz’’ diye takılmış...

İş dünyasının ve sanat dünyasının önde gelenlerinin katıldığı gece '10'ncu Yıl' marşının hep beraber söylenmesi ile sona erdi... Davetlilerin nefeslerini keserek izledikleri sanatcılar geçidi ise kelimenin tam manasıyla harikaydı...

İstanbul'da bu tür davetlerde konuklar çoğu kez erkenden evlerine giderler. Bu defa herkes sahnedekilere eşlik ederek sonuna kadar kaldı... Havai fişekler patlarken, ben de son kadehimi ‘‘Nice 50 yıllara’’ diye kaldırdım...

---