Mesele, AK Partisi Lideri Recep Tayyip Erdoğan'ın ‘‘10 çocuk yapın. Onlara sahip çıkmak devletin işi’’ dediği kadar basit mi?
Öyle olsaydı İstanbul'da okula gitmeyen 10 binin üzerinde çocuk olur muydu?
Ya da dünyada 246 milyon çocuk-işçi, en iptidai koşullar altında çalışır mıydı?
Gerçek silahlarla savaşan 300 bin çocuk-askeri dehşetle televizyon ekranlarından izler miydik?
Burada küçük bir parantez, Newsweek Dergisi'nin son sayısındaki verilere bakılacak olursa Türkiye, ‘‘çocuk askerlerin’’ olduğu 36 ülkeyle aynı listede. Bizdeki ‘‘çocuk-askerler’’ ‘‘silahlı muhalif gruplar’’ sınıfından listeye girmiş.
Yani çocukların gelecekleri, onları kendi politikalarına alet etmek isteyen Erdoğan gibilerinin ellerine teslim edilemeyecek kadar ciddi.
New York'ta hafta ortasında başlayan ve üç gün devam eden Birleşmiş Milletler Çocuk Zirvesi'ne, devlet başkanı, başbakan, bakan düzeyinde katılan, 164 ülkeden yüzlerce üst düzey yöneticinin de Erdoğan gibi düşünmediğinden emin olabilirsiniz.
Üç gün boyunca neler tartışıldı Çocuk Zirvesi'nde?
Milyonlarca çocuğu yoksulluktan, hastalıktan ve savaştan korumak için önümüzdeki 10 yıl içinde neler yapılacağı ele alındı.
Yalnız bu yılki zirvede farklı bir yöntem izlendi.
Dünyanın dört bir yanından gelen 300 çocuk delege kendi sorunlarını dile getirdiler.
İlk kez kendi avukatlıklarını yaptılar.
Ülkelerindeki çocuk sorunlarını dile getirdiler, çözüm yolları önerdiler.
Türkiye'den Çocuk Zirvesi'ne katılan Devlet Bakanı Hasan Gemici'nin ekibinde iki çocuk var: Simge Haznedaroğlu ve Mehmet Yeşilyurt.
Başbakanlık Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından seçilmişler.
Dilek ile Mehmet'i en fazla, ‘‘sokak çocuklarıyla’’,‘‘kız çocuklarının eğitimi’’ kaygılandırıyor.
Hintli Reena ise ‘‘Daha iyi bir eğitim, daha iyi sağlık koşulları’’ peşinde. Bir dergiye yaptığı söyleşide ‘‘Eğlence de bizim hakkımız oysa Hindistan'da çok az çocuk dilediği gibi eğleniyor’’ diyor.Bir de Hindistan'da neden ABD'den 10 kat fazla bebek öldüğünü merak ediyor.
Şimdiki çocuklar, Oktay Rıfat-Orhan Veli'nin şiiri Kuş ve Bulut'taki çocuklar gibi yüz paralık bir bulut peşinde değiller ne yazık ki...
Dünyanın ağırlığı omuzlarına çökmüş çünkü..
GAP gençliğine Danimarka'dan ödül
MADEM ki söz çocuklardan ve gençlerden açıldı, Türkiyeli gençlerle ilgili hoş bir haberim var.
Tam tamına bir yıl önce bu sütunlarda ‘‘GAP Gençliği Geliyor’’ diye bir yazı yazmıştım.
GAP bölgesinde, BM Kalkınma Programı'nın desteğiyle gençler arasında diyalog ortamını geliştirmeye, onları sosyalleştirmeye yönelik ‘‘Gençten Gence’’ adı altında başlatılan bir projeden söz etmiştim.
Neydi projenin güzelliği?
İlki Mardin'de kurulan Gençlik ve Kültür Evleri'ndeki kursların bizzat gençler tarafından verilmesi. İngilizce bilen ingilizce öğretiyor, gitar çalan da gitar dersi veriyor.
İşte bu proje geçtiğimiz günlerde Danimarka'da düzenlenen ‘‘Dünya Gençlik Forumu’’nda ödül kazanan dört projeden biri olmuş.
Bu arada projeyle yakından ilgilenenler arasında ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz da var. Berna Yılmaz dün Mardin'de Gençlik ve Kültür Evi'ni ziyaret etmiş.