Yılın ilk saatlerinde Altın Boynuz kıyılarında

OTURDUĞUNUZ yerden görüş açınıza giren yerleri şöyle sıralıyorum:

En uzakta Selimiye Kışlası ve Haydarpaşa.

Denizle birlikte başlayan hafif bir karaltı ve hemen ardından Sarayburnu, Topkapı Sarayı, Ayasofya ve en ön planda Yeni Cami ile ışıl ışıl bir Galata Köprüsü.

Geri planda Nur-i Osmaniye Camii ve tüm haşmetiyle Süleymaniye Camii.

Yine oturduğunuz yerden başınızı çok hafifçe sağa çevirdiğinizde Altın Boynuz yani Haliç.

Neredeyse 360 derece İstanbul.

Bu manzara nereden?

İstanbul’un en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Karaköy Perşembe Pazarı, Hırdavatçılar Çarşısı’nda yüz yıllık Griffin Han’ın çatısından.

Yeni yıla dostlarla burada, kapılarını ilk kez bizler için açmış olan "Griffin Balık" Lokantası’nda İstanbul’u kucaklayarak giriyoruz.

1910 yılında İngiliz Griffin ailesi tarafından yaptırılmış olan hanın şimdiki sahibi işadamı, GYİAD’ın eski başkanlarından Hakan Özkaraman.

Hanın ön yüzünde, New York Times’ın geniş bir şekilde yer vermiş olduğu, Özkaraman’a ait esnaf lokantası, ünlü tarihi Karaköy Balıkçısı’yla, babasından miras rulman dükkanı var.

Bu minicik rulman dükkanı Perşembe Pazarı’nın geçmişte kalan anlı şanlı günlerinden.

PERŞEMBE PAZARI’NDAN PERPA’YA

Perşembe Pazarı, bir zamanlar, yedek parça, hırdavat deyince ilk akla gelen isim.

İstanbul eski Belediye Başkanları’ndan Bedrettin Dalan’ın 1980’li yıllarda buraya el atmasıyla düşüşe geçmiş.

Dalan’ın Perşembe Pazarı’nı taşımak için Piyalepaşa Bulvarı’nda 127 bin metrekarelik bir alana PerPa’yı inşa ettirdiği hatırlardadır.

PerPa’nın ne kadar başarılı bir proje olduğu ise hálá bir soru işareti.

Zira Perşembe Pazarı esnafının yarısı PerPa’ya gitmiş, yarısı eski yerlerinde. PerPa’ya gidenlerin dükkanlarına işportacılar yerleşmiş.

Cenevizliler döneminin finans ve ticaret merkezi Perşembe Pazarı eski kimliğini yitirmiş.

Yenisine bir türlü kavuşamıyor.

Oysa tarihi açıdan baktığınızda benzersiz bir konumda.

Haliç’in hemen kıyısında.

İstanbul’un ilk camisi diye bilinen 8. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Arap Camii burada.

KURŞUNLU HAN VE FATİH BEDESTENİ

Rüstem Paşa’nın Mimar Sinan’a yaptırmış olduğu Kurşunlu Han da burada.

Özkaraman, Kurşunlu Han’ı Griffin Han’ın çatısından gösteriyor.

Açık avlusuyla klasik bir kervansaray gibi görünen iki katlı bina oldukça yıpranmış.

Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u aldığında, ilk yaptırdığı eserlerden olan Fatih Bedesteni az ilerde. Bu yapı İstanbul’un en eski Türk yapılarından biri.

Özkaraman’ın babası Perşembe Pazarı’nda rulman işine girdiğinde ilk dükkanını burada açmış.

Hatta restorasyonuna önayak olmuş.

Dolayısıyla Hakan Özkaraman’ın Perşembe Pazarı tutkusunu anlamak mümkün. İşte bu tutkuyla yukarıda sözünü ettiğim muhteşem manzaralı "Griffin Balık" Lokantası’nı açmış.

GRİFFİN BALIK DÖNÜŞÜMÜN HABERCİSİ

Hakan Özkaraman, babadan kalma rulman işine devam ederken, tarihi Karaköy Balıkçısı’nın dillere destan kalitesini iki yıl önce Maslak’ta Sun Plaza’nın üst katında açtığı Sun Roof Lokantası’na aktarmıştı..

Ama anladığım kadarıyla şimdi esas göz ağrısı "Griffin Balık".

Zira Hırdavatçılar Çarşısı’nın orta yerindeki son derece şık lokantanın, bu tarihi bölgenin dönüşümünün habercisi olduğuna inanıyor.

"Perşembe Pazarı bu benzersiz dokusuyla eninde sonunda turistik bir mekan olacak, canlanacak. 2010 yılı için burasıyla ilgili bir sürü proje var zaten" diyor./images/100/0x0/55eae75af018fbb8f89e2152

"Benim burada lokanta açtığımı görenler mutlaka peşimden geleceklerdir" diye ilave ediyor.

"Uyuyan Güzel" Perşembe Pazarı, kafeleriyle, lokantalarıyla, dükkanlarıyla neden İstiklal Caddesi gibi olmasın?

Yeni yıla girerken hep birlikte "Perşembe Pazarı"nın dönüşümünü kutluyoruz.

Galata Köprüsü’nün üzerinde balık tutanlara, havai fişeklerinin ışıltısı düşüyor.

Hepinize mutlu yıllar.
Yazarın Tüm Yazıları