Paylaş
Sevgili Doğan Hızlan, dün Aspendos’taki “görkemli geceyi” ayrıntılarıyla yazdı.
Başka bir söze gerek yok
O geceyi yaşamış biri olarak sadece şunu söyleyebilirim:
Antalya’nın Serik ilçesi yakınlarındaki 2 bin yıllık antik tiyatrodaki müzik şöleni insanın hayatında başına gelebilecek en güzel olaylardan biri.
Viyana Filarmoni Orkestrası’yla müzik ^aleminin en saygın iki isminin Antalya’ya nasıl ve kimlerin katkılarıyla geldiklerini Barut Otelleri’nin ikinci nesil sahiplerinden ve TÜROFED (Türkiye Otelciler Federasyonu) Başkanı Ahmet Barut ile konuştuk.
Zira bu muhteşem olayın “isimsiz kahramanları” da var.
Antalyalı işadamları ve turizmciler.
Barut, 2011 yılında 11 milyon turistle rekora koşan Antalya’nın artık “Deniz-Kum-Güneş” turizminden farklı bir şekilde anılmasını istediklerini söylüyor.
“Antalya turizmi bugün iyi bir noktaya geldi. Artık deniz ve güneşin yanı sıra kültürüyle, sanatıyla, tarihiyle anılmasını, bir dünya markası olmasını istiyoruz” diyor.
ATSO’DAN 250 BİN EURO
Barut Otelleri, bu yıl 18.si yapılan Aspendos Uluslar arası Opera ve Bale Festivali’nin ilk sponsorlarından.
Festival, Devlet Opera ve Bale Genel Müdürü Rengim Gökmen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkı ve çabalarıyla bugün dünya çapında bir etkinlik.
Ama dediğim gibi arka planda Antalyalı işadamlarının, turizmcilerin büyük desteği var.
Viyana Filarmoni Orkestrasını ağırlamak için Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) yaklaşık 250 bin euroluk bir destekte bulunmuş.
Azımsanmayacak bir rakam.
Akdeniz Otelciler Birliği AKTOB, Viyana Filarmoni Orkestrası’nın 120 kişilik ekibinin konaklama işini halletmiş.
Ahmet Barut “Her kurum, her işletmeci Viyana Filarmoni’yi ağırlamak için üzerine düşeni yaptı” diyor
10 BİN EUROYA 20 LİRALIK MÜZE KARTI
Viyana Filarmoni Orkestrası’nın Antalya’nın tanıtımına nasıl bir katkı yaptığını anlamak için konser gecesi etrafıma bakınmam yetti.
İzleyicilerin neredeyse dörtte üçü yabancı turisti idi.
Deniz-Kum-Güneş üçlüsüyle şimdiye kadar Türkiye’ye gelen turistlerin yüzde 35 ila yüzde 40’ını ağırlayan Antalya’nın artık tarih, kültür ve sanatla anılmak istemesini anlıyorum.
Çevresi antik şehirlerle, antik tiyatrolarla dolu Antalya bu kozunu kullanmak için geç bile kaldı.
Söz antik şehirlerden açılmışken, Ahmet Barut’un Perge’yle ilgili anlattığı ilginç bir anekdot var.
Perge kazılarını sürdüren Profesör Haluk Abbasoğlu’nun kazılara destek diye başlattığı “Bir Sütun da Sen Dik” kampanyası epey ses getirmişti bir zamanlar.
Bu kampanyayla ile ilgili bir yazı yazdığımda bazı okulların da “antik bir sütun” dikmek için bana yazdıklarını hatırlıyorum.
Meğer Antalyalı turizmciler de kampanyaya dahil olmuşlar.
Barut Otelleri, Concorde ve Delfin otelleri Perge kazılarına 10 bin euro bağışta bulunarak, antik şehrin sütunlarına sahip çıkmış.
“Karşılığında 20 liralık bir müze kartı aldık” diyor Ahmet Barut gülerek.
Yeni Kültür ve Turizm Bakanı kim?
ANTALYA 61. hükümetin yeni Kültür ve Turizm Bakanı’nı heyecanla bekliyor.
AKP’den meclise girmeyi başaran Antalya eski Belediye Başkanı Menderes Türel’in de adı adaylar arasında geçiyor.
Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile bilinen Menderes Türel’in bakanlığı Antalya’da bazı çevreleri sevindirecek gibi görünüyor.
Seçimlerden önce Başbakan Erdoğan’ın danışmanı Profesör Nabi Avcı’nın da adı güçlü bir aday olarak geçiyordu.
AKP Eskişehir milletvekili olarak meclise giren ODTÜ mezunu Avcı’nın sanat ve kültüre ilgisi iyi biliniyor.
İzmir’de iyi bir sonuç alan Ertuğrul Günay’ın ise eski koltuğunu koruyacağı da konuşulanlar arasında.
Antalya’da “ibrenin Ertuğrul Günay’ dan yana olduğunu düşünenlerin sayısı hayli fazla.
Daha önce iki bakanlığa ayrılacağı söylenen Kültür ve Turizmin yine aynı bakanlık çatısı altında olmasının Günay’ın şansını arttırdığı da bir gerçek.
Paylaş