‘Tek sözle krizi bitirebilirsiniz’

Çevremde, kapalı kapılar ardında yaklaşık beş saat süren toplantıda neler konuşulduğunun merak eden o kadar çok insan var ki.
Gruptan Boğaziçi Üniversitesi Matematik Bölümü öğretim üyesi Prof. Betül Tanbay ile İTÜ Mimarlık Bölümü öğretim üyesi Yardımcı Doçent İpek Akpınar Başbakan’a neler söylediklerini paylaşmış.
Toplantıda her ikisi de son derece etkileyici sözler söylemiş.
Bu yüzden aktarmadan duramadım.
Tanbay, Taksim Platformu’nun faal bir üyesi.
İstanbul, Taksim ile ilgili birçok toplantıda karşılaştığım biri.
Tanbay demiş ki:
“Hayatımı gençlerle geçirdim. Onlara matematik öğretirken, onlardan hayatı öğrenmeye çalıştım. Parkta özgürlük talep eden gençleri duymak geri bir adım değil, tersine ileri bir adım atmak, tarihi yeniden yazmaktır”.
Betül Tanbay, çok özetleyerek aktardığım konuşmasını şu sözlerle bitirmiş:
“Bir cümleyle hem muhaliflerinizi, hem çevrenizi şaşırtmak mümkün: Gezi Parkı’nın tek bir ağacına dahi dokunmadan hep birlikte dünyanın en güzel parklarından biri haline getireceğiz”.
Düşünün tek bir cümle gerçekten neleri değiştirebilirdi?
Toplantıdan sonra grup adına açıklama yapan İpek Akpınar da aynen Tanbay gibi uzun süreden beri Taksim projesiyle haşır neşir olmuş bir isim.
Taksim ile ilgili konferanslar, paneller düzenlemiş.
Öğrencileri, çalışma arkadaşları 15 günden beri Taksim Gezisi’nde.
Akpınar, konuşmasında İstanbul’un yeg^ane kültür vadisi olarak tanımladığı Taksim’in rehabilite edilmesi, geliştirilmesi e geleceğe taşınması için “katılımcılık” talebinde bulunmuş.
İstanbullular için de söz hakkı istemiş.
Ahmet Hamdi Tanpınar’a atıfta bulunarak “Yıkmak, yapmak için olsa dahi çok zararlıdır” demiş.
Ve sözlerini aynen Tanbay gibi bir çağrıda bulunarak bitirmiş:
“Bugün tek bir sözünüzle krizi bitirebilirsiniz. Dışlamak yerine kucaklamak devlet adamından beklentimiz”.
Tanbay ile Akpınar’ın sözlerini biraz şunun için de aktardım.
Sosyal medyadan anladığım kadarıyla, Başbakan Erdoğan ile ilk görüşen ilk grupla ilgili bazı itirazlar vardı.
Müsterih olun.
Hem Tanbay, hem Akpınar Taksim sürecini en iyi bilen, yaşayan iki isim.

Günay: Uğursuz Kışla’ya gelinceye kadar İstanbul’da yapacak çok iş var

BU bir itiraf.
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı giderek daha çok özlemeye başladım.
Hele dün twitter’da “Tarihe içtenlikle sahip çıkmak istiyorsak İstanbul’da yapacak çok şey var” diye yazdıktan sonra.
Bakın tarih adına neler öneriyor eski bakan.
·Süleymaniye Külliyesi, tehlikeli işletmelerden kurtarılabilir.
·Süleymaniye’de, Mimar Sinan’ın mütevazı türbesinin çevresi kamulaştırılıp, büyük mimarın manevi anısına uygun bir hale getirilebilir.
·Sultanahmet’te İbrahim Paşa Sarayı’nın adliye yapılırken yıkılan bölümünün tamamlanarak, İstanbul büyük bir Türk-İslam Müzesine kavuşabilir.
·Topkapı Sarayı’nda boşaltılan tarihi askeri depoların acilen restore edilebilir. Böylelikle Saray depolarında bekleyen eserler böylelikle teşhir edilebilir.
·Bu “Uğursuz Kışla” (kendi tabiri) yerine Rami Kışlası kütüphane ve kültür merkezi yapılabilir.
İstanbul, Günay’ın gitmesiyle çok şey kaybetti yazık.

AKM tescilli bir binadır

BAŞBAKAN Yardımcısı Hüseyin Çelik diyor ki “AKM tescilli bir bina değildir”.
Ama biz tersini biliyoruz.
AKM, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu kararı ile 1.derece anıtsal yapı olarak tescil edilmiş bir binadır.
Kent belleğinde yeri olan bir binadır AKM.
Keşke, Kültür Bakanlığı da yapmış olan Çelik, geçtiğimiz mart ayında İstanbul’da Salt Galata’dan sonra Ankara’da sergilenmiş olan “Modernin İcrası- Atatürk Kültür Merkezi 1946-1977” Sergisini gezmiş olsaydı.