Gülüştük.
Hem kiraz bahçelerini sevdim, hem
Amasya’yı.
Garanti Anadolu Sohbetleri sayesinde, illeri hem sorunlarıyla hem geleceğe dönük umutlarıyla tanıyıp okuyucuya aktarmak pek keyifli.
Anadolu Sohbetleri’nin 60’ıncı buluşmasının gerçekleştiği
Amasya, Türkiye’nin en özel illerinden biri kuşkusuz.
Müze-kent tanımına en iyi uyan şehirlerimizden biri.
Osmanlı şehzadelerinin mutlaka bir dönem yaşadıkları yer olduğu için
"Şehzadeler Kenti" olarak biliniyor.
Tarih, kültürün yanı sıra eğitim ve ekonomide de iddialı.
Hatay’a atanmış olan Vali
Celalettin Lekesiz önderliğinde ilin
"Stratejik Planı" çıkartılmış.
Plan çerçevesinde şimdiye kadar
449 proje belirlenmiş. Projeler
"İl Karnesi" denen belgeyle izleniyor. Böyle bir şey Türkiye’de ilk kez uygulanıyor. Proje sorumlusunun karnesi iyi de olabiliyor, kötü de.
TÜRKİYE ORTALAMASININ ÜZERİNDESadece bir insanın pek çok şeyi değiştirebileceğine inanırım. Vali
Lekesiz kıvılcımı çakmış, Amasya koşuyor.
Anadolu Sohbetleri’nde
söz alan Amasyalılardan anladığım kadarıyla valinin tayini insanları mutsuz kılmış.
Önceki gün
Merzifonkarası üzümünden verdiğim örnek gibi Vali
Lekesiz tarıma da büyük önem vermiş.
Zaten kendisi de konuşmasında "
Amasya tarım ve tarıma dayalı sanayinin yükselen yıldızı" diyor.
Bu yüzden 2007 ile 2011 yıllarını kapsayan
"Tarım ve Kırsal Gelişim Stratejik Planı"nın hazırlanmasına da önayak olmuş.
Tarım
Amasya için neden önemli?
Çünkü, Türkiye ortalaması
yüzde 27 iken, Amasya’da istihdamın
yüzde 61’i tarımda. İlin toplam arazi varlığının
yüzde 44’ü tarım alanları.
Avrupa Birliği, Tarım Fonu’nu uygulayacağı 13 noktaya
Amasya’yı dahil etmiş.
Bu arada aşağıda değineceğim
"Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği" de Amasya’nın vizyonuna büyük katkıda bulunuyor.
Yeşilırmak Havzası’nın kalkınmasında kadının rolüYELGİN Mesci ile
Anadolu Sohbetleri sırasında tanıştık.
Mesci, "Yeşilırmak Havzası Kalkınma Birliği" Müdürü.
DSİ başmühendisi olarak yıllarca görev yaptığı bölgeyi çok iyi tanıyor.
AB’nin hibe yardımları başlayınca,
DSİ tarafından
Yeşilırmak bölgesinin artılarını eksilerini incelemek için görevlendirilmiş.
Suyun
"sürdürülebilir kalkınma" için ne kadar önemli olduğunu Türkiye’de en iyi bilenlerden biri
Mesci.
Kısa adıyla
YHKB 1997 yılında hayata geçirilmiş.
Yerel yönetimlerin kalkınma amacıyla ortaklaşa kurdukları ilk birlik.
Dört ili kapsıyor:
Amasya, Tokat, Çorum ve
Samsun.
Kalkınma Ajansları’yla bir kafa karışıklığı olmasın.
Yeşilırmak Havzası modelinden yola çıkarak kurulan
Kelkit Havzası,
Menderes Havzası gibi oluşumlar
Kalkınma Ajansları’ndan farklı bir konumda.
Mesci’ye tam olarak ne yaptıklarını sordum.
2007 yılından bu yana 181 adet AB projesi tamamlanmış. Bölgeye
23 milyon Euro tahsis edilmiş.
"İnsanlar proje konuşmaya başladı. KOBİ’lerin kapasitesi arttı. Piyasaya yeri ürünler sunmaya başladılar" diyor
Yelgin Mesci.
Hayata geçirilen projeler çerçevesinde
Çorum’da tıbbi atıkları bertaraf etme tesisi kurulmuş.
Tarım daha sıkı kontrol altına alınmaya başlanmış.
Turizmde
"Yeşilırmak Havzası" destinasyonu çalışmaları başlamış.
Amasya, Çorum, Samsun ve
Tokat yurtdışı turizm fuarlarına birlikte katılmaya başlamış.
Dört il kendi sanal müzelerini oluşturmuş.
Mesci "
Havzalar bize örnek aldı. Kalkınma Ajansları Yasası’nın hazırlanış sürecine deneyimlerimizi aktardık. Bölgenin sorunlarını 10 ila 15 yıl içersinde çözeceğimize inanıyoruz" diyor.
İki yılda dört yeni müze
SANIRIM Avrupa 2010 Kültür Başkenti unvanını
Amasya, İstanbul’dan daha fazla hak etmiş durumda.
Duyunca oldukça şaşırdım.
2007 yılında
2 tane olan müze sayısı bugün
6’ya ulaşmış. 2011 yılına kadar da bu sayı
9’a çıkacakmış.
"Müze kent" diye anılan
Amasya "Müzeler Kenti" olma yolunda.
2008 yılında,
12 bini yabancı olmak üzere
238 bin turist ağırlamış.
Amasya’yı en fazla merak edenlerin başında
Yunanlılar ve
Polonyalılar geliyor.
Amasya ilk kez 5 yıldızlı oteller arasında
"Osmanlı Saray Yemekleri Yarışması"nı düzenlemiş.
Sevgili gurmemiz
Ahmet Örs’ün dediğine göre 10 otelin yarıştığı organizasyon son derece başarılıymış.
"Bamya Dolması" gibi ilk kez denenmiş 40 yeni yemek
Türk Mutfağı’na kazandırılmış yarışmada. Birinciliği ise
Ayder Yaylası’nda tanımış olduğum
Four Seasons Sultanahmet Oteli’nin şefi
Mehmet Gök kazanmış.