Paylaş
Yine tüm galerileri dilediğim gibi gezdiğimi iddia edemem.
Yerli ve yabancı 90 galerisindeki 3 bin sanat eser arasında gönlüm kime kaydı derseniz Doğulu sanatçılara derim.
Japon, İranlı ve Pakistanlı sanatçılar favorilerim.
Merkezi Basel’de olan Jan Kossen galerisinde gördüğüm Pakistanlı Tazeen Qayyum’un minyatür sanatından etkilenmiş olan eserinde aklım kaldı.
Fiyatı bütçeme uygun olsaydı şimdi eser evimin duvarındaydı.
Yabancı sanat galerinin Contemporary İstanbul’da nasıl satış yaptıklarını tam olarak kestiremiyorum.
Ancak fuarı ikinci ziyaretimde yerli galerilerinden çoğunda yüzlerin güldüğünü gördüm.
Satış oranı yüzde yüz olan galericilere rastladım.
Fiyatları yüz bin dolarların çok üzerinde olan eserler peynir ekmek gibi satılmış.
Önceki gün fuar kapandıktan sonra konuştuğum Contemporary İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli’nin verdiği rakamlara göre, fuarı bu yıl 62 bin kişi gezmiş.
Geçen yıl 53 bin kişinin gezdiğini düşünürseniz artış oranı yüzde 20 civarında.
40 MİLYON DOLARLIK SATIŞ
55 milyon dolarlık eserin yüzde 75’i de satılmış.
Kabaca hesaplarsak 40 milyon dolar ediyor.
Peki alıcılar hep aynıları mı?
Sanat koleksiyonerleri halkası genişliyor mu?
Galericilere bakarsanız genişliyor, halkaya daha genç, yeni koleksiyonerler katılıyor.
Sanırım bu Contemporary İstanbul’un her yıl daha fazla ilgi görmesinin nedenini az çok açıklıyor.
Bu yıl fuara birbirlerinden habersiz olarak Şanghay, Abu Dabi, Dubai ve Beyrut çağdaş sanat fuarlarının direktörleri de gelmiş.
Ali Güreli gelen sanat direktörlerinin işbirliği talebinde bulunduklarını ve Contemporary İstanbul’a bölgede çağdaş sanatın lokomotifi gözüyle baktıklarını söylüyor.
Dünyada ekonomik gücün Batı’dan Doğu’ya kayması gibi sanatta da ibre doğudan yana.
Geçtiğimiz ay Dubai’deki müzayedede satışa çıkartılan 11 Türk sanatçının tümünün eserlerinin satıldığını düşünürsek bu durum bizim sanatçılara da yarıyor.
TÜRK ÇAĞDAŞ SANATI SEUL YOLCUSU
Contemporary İstanbul’un 2012 yılında 20 sanatçı ve 100 eserle yurt dışında düzenlemeyi tasarladığı iki Türk çağdaş sanatı sergisinin biri Doğu’da.
Ali Güreli’nin verdiği bilgiye göre, Türkiye’den 20 sanatçı mayıs ayında Seul yolcusu.
İkinci sergi ise Contemporary İstanbul ana sponsoru Akbank Yönetim Kurulu Suzan Sabancı’nın önerisiyle eylül ayında Londra’da.
Güreli “Bu gelişmeler çağdaş sanatta hızla lig değiştirdiğimizi gösteriyor. Artık sanat piyasasında adı geçen bir oyuncuyuz” derken haksız değil.
Haklı Kadın Platformu Siirt davasına dikkat çekiyor
N.Ç davası hepimizin yürek burukluğuyla, ağzımızda acı bir tatla izlediği bir dava.
Bu ülkede küçük çocuklara yönelik cinsel istismarla ilgili tek dava değil.
Haklı Kadın Platformu yarın 10. duruşması yapılacak Siirt davasına dikkat çekiyor.
Hatırlatmak gerekirse, Siirt’te ilkokul öğrencisi 4 kız çocuğu, aralarında asker, eğitimci, polis, devlet memuru ve şeyhlerin bulunduğu yüzlerce kişinin tecavüzüne uğramıştı.
Yüzlerce zanlı arasında sadece 23’ü tutuklu olmak üzere 36 kişinin yargılandığı dava 9 duruşmada sonuçlanamadı.
Davanın sonuçlanmaması bir yana zanlılar arasında bulunan okul müdürü yardımcısının nedense adresi bile bir türlü tespit edilemedi.
Siirt davasını unutmayalım, unutturmayalım.
Turizmde yeni yol haritası
TÜRKİYE turizmde Akdeniz’de bölge liderliğine soyunmuş durumda.
Tablodan görüleceği gibi turist sayısındaki artış oranında önemli rakiplerinin çok önünde.
Ancak turizm sektörünün önde gelen isimlerine göre, Türkiye Akdeniz’de yakaladığı bu ivmeyi daha ileriye götürecek bir stratejiye sahip değil.
Bu yüzden önümüzdeki hafta sonu Antalya’da yapılacak “Dünyada ve Türkiye’de Turizm” kongresi önemli.
Avrupa turizm pazarının yarısını ellerinde bulunduran TUİ ile Rewe gruplarının CEO’larının da katılacağı kongrede Alman Turizm Araştırmaları Merkezi’nin Türkiye, İspanya ve İtalya için hazırladığı karşılaştırmalı rekabet üstünlüğü raporu da sunulacak.
Rapor yeni bir yol haritasının çıkış noktası olabilir.
Paylaş