Putin ’Krize devlet müdahalesi olmasın’ dedi herkes şaşırdı

DAVOS’un geleneksel açılış konuşmasını yapan Rusya Başbakanı Vladimir Putin, ekonomik kriz nedeniyle devletin özel sektöre direkt müdahalesine karşı çıktı.

Tüm dünyada hükümetlerin finans sektörüne ve şirketlere milyarlarca dolar aktardığı bir dönemde Putin’in bu sözleri şaşkınlıkla karşılandı.

Sovyetler Birliği döneminde devletin müdahalesinin "feci sonuçlar" doğurduğunu belirten Putin "Bunun bedelini Rusya bugün hálá ödüyor" dedi.

Eski bir komünistten Davos’un "yorgun savaşçı kapitalistlerine" anlamlı mesaj Davos’ta en fazla tartışılan konulardan biri oldu.

Putin’in konuşmasından bir gün sonra Dünya Ekonomik Forumu’nun CEO’su Klaus Schwab bu mesajı ABD eski başkanı Bill Clinton’a sordu.

Clinton "Putin’in ağzından bunu duymak bayağı hoşuma gitti" dedi.

Ama bu mesajdan sonra şu çıktı ortaya:

Rusya krizden etkilenen şirketleri için 50 milyar dolarlık bir kaynak ayırmış meğer.

Ancak anladığım kadarıyla bu kaynak şirketlere direkt aktarılmayacak.

Ödünç verilecek ya da yatırım ortamının iyileştirilmesi ve iç tüketimin artması için kullanılacak.

Putin’in bir diğer mesaj "enerji güvenliği" konusunda oldu.

"Enerji güvenliği" için uluslararası işbirliği çağrısında bulunan Putin, Kuzey Akım, Güney Akım gibi boru hatlarının inşaatına giriştiklerini belirterek Avrupalıları rahatlatmaya çalıştı.

Daha bir süre önce Ukrayna’nın vanasını kapatarak Avrupa’nın yüreğini ağzına getiren Putin rahatlama konusunda başarılı oldu mu bilemem?

Ayrıca Avrupa’nın şiddetle desteklediği Nabucco boru hattına hiç değinmemiş olmasının da altını çizelim.

Konuşmasından sonra Rusya Başbakanı, Dell’in CEO’su Michael Dell, Renault’nun CEO’su Carlos Ghosn ve Nestle’nin Yönetim Kurulu Başkanı Peter Brabeck-Letmathe’nin sorularını yanıtladı.

İlk soruyu soran Dell, "devletin müdahalesi olmasın" mesajına çok şaşırdığını söyledi.

BİZ ENGELLİ DEĞİLİZ

Ardından "Rusya’nın bilimsel alanda başarılı olduğunu biliyoruz. Ancak bilişim sektörü olarak bilgisayar ve internetin yaygınlaşmasında acaba size nasıl yardım edebiliriz" diye sordu.

İşte bu "yardım" sözcüğü Putin’i çileden çıkartmaya yetti.

"Ne yardımı? Biz engelli değiliz. Siz engellilere, emeklilere, gelişmekte olan yoksul ülkelere yardım edin" diye tepki gösterdi.

Putin, software konusunda, Hindistan kadar olmasa da iyi durumda olduklarını iddia etti.

Sibirya’nın en kuytu köyünde dahi internet bağlantısı olduğunu söyledi.

İpin ucunu iyice kaçırdığını fark edince de "Bilişim sektörüne yatırımlara açığız" dedi.

ÇİN’İN BÜYÜMESİ YÜZDE 8

Putin’den önce konuşan Çin Başbakanı Wen Jiabao, azıcık yüreklere su serpti.

2009 için büyüme hedeflerinin yüzde 8 olduğunu söyledi.

Çin, 2008 yılının son çeyreğini yüzde 6.8 büyümeyle kapatarak ortalama yüzde 9’luk bir büyüme kaydetmiş.

"Düşerek yürümeyi öğreneceğiz", "Kıştan sonra ilkbahar gelir" diye geleneksel Çin bilgeliğiyle konuşan Jiabao’ya göre Çin krize karşı gerekli önlemlerini almış.

Nedir bu önlemler?

Kamu harcamalarını arttırmak. Konuta, kırsal kesime, altyapıya yatırımları hızlandırmak.

KOBİ’lerin pazara ulaşmalarını kolaylaştırmak.

Sanayiyi ve özellikle otomotiv, maden sanayiini modernleştirmek.

Sosyal güvenlik reformları

Teknoloji ve Ar-Ge’ye daha fazla yatırım.

İşin özeti şu: Çin ekonomisi iyi olursa bu tüm dünyanın işine yarayacak.

Koç ve Sabancı 2009’un global şirketleri arasında

DÜNYANIN önde gelen danışmanlık şirketi The Boston Consulting Group’un gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülke standartlarına atlamayı başarmış şirketleriyle ilgili raporu dikkat çekici.

Raporu, grubun partnerlerinden ve Çin temsilcisi David Michael’in ağzından duyma fırsatını buldum.

"2009 yılının yeni global oyuncuları" başlığını taşıyan raporda 100 şirket yer almış.

Listede ağırlıklı olarak Çin şirketleri var. (36 adet)

Ardından 20 şirketle Hindistan, 14 şirketle Brezilya, 7 şirketle Meksika ve 6 şirketle Rusya listede.

Türkiye’den sadece 2 şirket yer almış.

Koç Grubu ve Sabancı Grubu.

Rapora göre, bu 100 şirketin toplam ciroları 1.5 trilyon dolar.

Rapora ilk kez Birleşik Arap Emirlikleri’nden ve Kuveyt’ten şirketler girmeyi başarmış.

Örneğin, Emaar, Etisalat bizim de duyduğumuz şirketler.

Emirates Havayolları da var.

Peki bunca atılım yapan THY neden listeye girmeyi başaramamış.

Michael’a göre, Emirates bizim havayollarından kat kat büyükmüş.

Hindistan’ın şirketleri arasında ünlü Tata Grubu’nun çok sayıda alt şirketi de var.

Tata Çelik, Tata Motors, Tata Çay gibi.

Oysa ne Sabancı, ne de Koç Grubu’nun alt şirketleri listede yok.

Bunu sorunca Michael’dan yine Tata şirketlerinin çok daha büyük olduğu cevabını aldım.

Hatırlıyorum da 1990’lı yılların ortalarında ilk kez Hindistan’a gittiğimde yollar inanılmaz külüstür, Nuh nebiden kalma Tata marka arabalarıyla doluydu.

Nereden nereye gelmiş bu marka.

Yine de rapora Türkiye’den neden fazla şirketin girmediği sorusunun cevabını almış değilim.

Aliyev: Nabucco’nun yapımı hayli sorunlu

PUTİN’in bilerek ya da bilmeyerek gündeme getirmediği Nabucco boru hattı dün sabahki enerji oturumunda konuşuldu.

Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev bir soru üzerine, Nabucco boru hattının inşasının hayli sorunlu olduğunu söyledi.

Aliyev’e göre, Nabucco için daha fazla siyasi iradenin yanı sıra finansal kaynak daha şeffaf olmalı.

Projede çok fazla oyuncu olması da Aliyev’e göre başka bir sorun.

"Nabucco Projesi’ne girişen ülkeler daha cesur olmak zorundalar. Zira mesele sadece enerji kaynağına ulaşmak değil enerji güvenliği. Proje ancak güçlü bir siyasi irade ve güçlü bir finansal destekle yürüyebilir" dedi Aliyev.

Projeye desteklemek için Azerbaycan’ın elinden geleni yapacağını da sözlerine ekledi.
Yazarın Tüm Yazıları