Paylaş
Türkiye’nin karbon emisyonları endişe verici bir boyutta.
Durban’da devam eden İklim Değişikliği Konferansı’ndan gelen haberlere göre, Türkiye adına iklim müzakerelerini yürüten Mithat Rende’nin açıklamaları karbon emisyonlarında ödün verilmeyeceğini gösteriyor.
Oysa tavan yapmış emisyonlarımızı düşürmek konusunda yapacak çok şey var.
Yeter ki çevrenizdeki vizyoner işadamlarına kulak verin.
Bugün sözünü edeceğim iki vizyonerden biri BD Otomotiv’in sahibi Osman Boyner.
Diğeri Form Şirketler Grubu’nun ikinci nesil patronu Tunç Korun.
Osman Boyner “ulaşımın elektrikli araçlarla” sağlanması gerektiğine inanıyor.
Elektronik mühendisi Boyner elektrikli araçlarla yıllardan beri içli dışlı.
2004 yılından beri elektrikli araçlarda kullanılan lityum pil üreten bir Alman şirketiyle ortaklığa gitmiş.
Elektrikli aracın pillerini ya dolduracaksınız, ya da değiştireceksiniz.
Boyner’in ilgi alanında olan ağırlıklı olarak “doldurma teknolojisi”.
BELEDİYELER BAŞI ÇEKİYOR
Fiat, Renault, Peugeot marka sıfır arabaları satın alıp bunları İtalya’da ortak olduğu bir şirketle birlikte “elektrikli” araçlara dönüştürüyor.
Boyner’in şimdiye kadar İtalyan ortaklarıyla “elektrikliye” dönüştürdüğü 350 araçtan pek çoğu Amsterdam, Roma, Kopenhag’dakullanılıyor.
“Özellikle belediyeler, oteller bunları servis aracı olarak satın alıyor” diyor.
Dikkatinizi çekerim.
Avrupa’da “temiz enerji”nin başını belediyeler çekiyor
Osman Boyner’in Dünya Sağlık Örgütü’ne dayanarak verdiği verilere göre, İstanbul’un karbondioksit oranı Londra’nın dört katı.
İstanbul’da lodos nedeniyle son günlerde akşama doğru çöken yoğun sis tabakasını fark ettiniz mi?
Bundan büyük oranda araçlar sorumlu kuşkusuz.
Hiç olmazsa İBB elektrikli araç seçeneğine daha sıcak baksa İstanbul bir nebze rahatlar.
ASPİRİN GİBİ TEKNOLOJİ
BD Otomotiv önümüzdeki günlerde lityum pilde ihtisaslaşmış Çinli BYD Şirketi’yle ortak elektrikli otobüs üretmeye hazırlanıyor.
Boyner diyor ki “İETT otobüsleri yaklaşık 150 bin euro. Mercedes olsa 180 bin euro. Aynı paraya, uygun koşullarda yepyeni bir teknoloji sunuyoruz. Hava kirliliği yok. Cari açığa yol açan enerjide tasarruf var”.
Hesaplarına göre, bir adet elektrikli otobüs yılda 30 ton benzin tasarrufu anlamında.
Elektrikli motorun verimliliği ise benzinliye göre üç kat fazla.
“Hava kirliliğine ve cari açığa baktığınızda sunduğumuz teknoloji aspirin gibi” diyor Osman Boyner.
TOKİ’nin çatılarına güneş paneli
ENERJİ Bakanı Taner Yıldız’ın, geçen hafta,TÜSİAD’ın düzenlediği “Dünya Enerji Görünümü” toplantısındaki konuşması Tunç Korun’a umut vermedi.
Zira Bakan Taner’in konuşmasında güneş enerjisiyle ilgili -teşvik anlamında- yatırımcıyı yüreklendirecek bir tek sözcük bile yoktu.
Tunç Korun ile TÜSİAD’ın toplantısından birkaç gün önce güneş enerjisini konuşmuştuk.
Enerjiyi verimli kullanmak konusunda ihtisaslaşmış Form Şirketler Grubu’nun portföyünde güneş enerjisi ancak yüzde 1 paya sahip.
Ne ki, evinin çatısına dahi güneş paneli yerleştirmiş olan Tunç Korun bu enerjiye gönülden inanıyor.
İnatla, Türkiye gibi güneşi bol ülkede güneşten elektrik üretmeyi yaygınlaştırmanın peşinde.
Önüme koyduğu veriler çarpıcı.
Güneşimizin onda birine bile sahip olmayan Almanya 18 bin megavatlık kurulu güçle dünya lideri.
Almanya’yı İspanya, Japonya, ABD, İtalya, Çin, Fransa gibi ülkeler izliyor.
2010 yılı sonu itibariyle, dünyada güneş enerjisi kurulu gücü 35 bin 730 megavata ulaşmış durumda.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın hesaplarına göre 2020 yılına gelince güneş enerjisi 390 bin megavata yükselecek.
Güneş ülkesi Türkiye’de kurulu güç sadece 3 megavat.
MUSTAFA SANDAL’IN VİLLASI
Ama iyi haberler de var.
Tunç Korun’un söylediğine göre, iki yıl öncesine göre, güneşten elektrik üretmenin maliyeti 5 bin eurodan 2 bin euroya düşmüş.
“Yeşil Bina” sertfikasını almak isteyen bazı şirketler güneşle buluşmuş.
Tunç Korun’un saydığı şirketler arasında Arçelik, Özdilek, TEB, Toyota, Migros, Varyap, Swissotel, Perfetti, Eser gibi isimler var.
Sanatçı Mustafa Sandal da villasının çatısına Form Şirketi’nin güneş panellerini yerleştirmiş.
Geçenlerde yabancı televizyon kanallarından birinde duydum.
Kuzey Afrika’nın güneşini Avrupa’ya taşımayı öngören Desertec Projesi, Arap Baharı çalkantılarına rağmen devam ediyor.
Güneş enerjisinin önü açık.
Türkiye’de ise devletin geçtiğimiz ocak ayında ilan ettiği 13 dolar-centlik teşvik nedeniyle pek değil.
Mevcut şebeke fiyatının altındaki bu teşvike Korun haklı olarak “negatif teşvik” diyor.
Devlet bu enerjiye inanmıyor gibi bir tablo var.
Oysa elektrikli araçta olduğu gibi kamunun güneşe de örnek olması şart.
Diyorum ki, şu “kentsel dönüşüm” meselesi nedeniyle önümüzdeki dönem işlerini daha da büyütecek olan TOKİ yapacağı bazı binaların çatısına “güneş panelleri” yerleştirse ne iyi örnek olur.
Türkan Hoca 5264’e mesaj bekliyor
ÇAĞDAŞ Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Profesör Aysel Çelikel ve ÇYDD’nin burslarından yararlanmış gençlerle buluştuk geçenlerde.
Dernek bugüne kadar 49 bin 892 üniversite öğrencisine burs sağlamış.
2011-2012 ders yılı hariç 100 binin üzerinde burs verilmiş.
Profesör Çelikel, her yıl burs başvurularının katlanarak arttığını ancak bunların yarısının karşılanabildiğini söylüyor.
Eğitimde parasızlık en fazla üniversite eğitimini vuruyor.
Türkiye’de üniversiteyi terk etme oranı yüzde 44.3.
Avrupa Birliği’nde ise bu oran yüzde 14.
Üniversiteye devam eden gençlerimiz arasında tüm günü bir simitle geçirmek zorunda kalanların olduğunu da unutmayalım.
Desteğe ihtiyacı her yaştaki kızlara ve erkeklere ulaşmak için uzun soluklu bir yolculuğa çıkmış olan ÇYDD kuruluşundan bu yana uyguladığı “Bir Işık da Siz Yakın” projesine yeniden dikkat çekme arzusunda.
Profesör Çelikeldiyor ki “Duyarlı kişilerin ya da kurumların bir öğrenci için ayda 150 lira bağışta bulunarak bir gencin hayatına ışık yakmalarını bekliyoruz”.
Derneğin hesabına bağış yapılacağı gibi, 5264’e bir SMS atarak 10 liralık yardımda da bulunmak mümkün.
Unutmayın 5264.
Paylaş