Paylaş
Ziyaret nedeni Garanti Bankası çatısı altındaki Öğretmen Akademisi Vakfı’nın iki buçuk günlük semineriydi.
Öteden beri Öğretmen Akademisi Vakfı’nın neler yaptığını merak ediyordum. Yerinde görmek iyi oldu.
Vakıf yaklaşık iki buçuk yıl önce kurulmuş.
Amacı Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde, başta öğretmenler olmak üzere, eğitim sorumluluğunu üstlenmiş kişilerin mesleki ve kişisel gelişmelerine destek sağlamak.
Beş yılda 100 bin öğretmene, yönetici, müfettişe ulaşmak.
TÜRKİYE’Yİ DOLAŞIYORLAR
Garanti Bankası Genel Müdürü Nafiz Karadere bu misyon ile ilgili “Eğitim sürecinin yaşamın ta kendisi olduğuna ve bir ömür boyu sürmesi gerektiğine dikkat çekmek istedik”diyor.
Çeşitli eğitim uzmanlarının katıldığı çalıştaylarda, Türkiye’de öğretmenlerin en fazla hangi konularda desteklenebilecekleri tespit edilmiş.
Özel müfredatlar hazırlanmış.
Öğretmenleri eğitecek kadrolar oluşturulmuş.
İşte bu kadro Öğretmenler Akademisi Vakfı Genel Başkanı Kayhan Karlı ile Türkiye’yi dolaşıyor.
Kendilerine başvurmuş olan okullara gönüllü ve ücretsiz yüz yüze eğitim veriyor.
Aynı kadro Antakya’dan önce Urfa’daydı.
Vakıf Genel Müdürü Kayhan Karlı’nın verdiği bilgiye göre, birkaç ay içerisinde 120 okula ulaşılmış.
4 bin 500 öğretmen eğitimden geçmiş.
Şimdi sırada 180 okul daha var.
Yüz yüze eğitim programı Cuma, Cumartesi, Pazarolmak üzere iki buçuk gün sürüyor
E-KAMPUS OLANAĞI
Öğretmenler sertifikalarını alıyorlar ancak daha sonra sanal ortamda bir yıl daha eğitimden faydalanma şansları var.
Karlı, “e-kampus” adındaki sanal ortamda öğretmenlerin yeni bilgiler edinebileceklerini, ders müfredatları için gerekli kaynaklardan yararlanabileceklerini söylüyor.
Antakya’da ziyaret ettiğimiz ilköğretim okulunda “eğitimcinin eğitimciye” derslerine girme fırsatını bulduk.
Öğrencilerin kendilerini daha rahat hissetmeleri için soru sorma tekniklerinden, sınıf yönetimine gerçekten faydalı şeyler duyduk.
Ne ki, daha sonra çay molasında bazı öğretmenler, iki buçuk günlük seminerlere “gönülsüz” katılmış olduklarını ima ettiler.
Hafta sonlarının “heba olmasından” şikayetçiydiler.
Üzüldüm.
Kendinizi geliştirmek, öğrencinize daha faydalı olmak için ücretsiz bir hizmet ayağınıza kadar geliyor.
İki buçuk günlük bir fedâkarlık yapmak çok mu zor?
Yeter ki, Türkiye’nin eğitimle değişeceğine inanmış meslektaşlarına “gölge etmesinler”.
İspanya örneğinde ‘topluma yeniden kazandırma’ var
DÜN gün boyu televizyonlardan teslim olmaya gelen PKK’lılarla ilgili haberleri izledim.
Ahmet Türk onlara “barış grupları” diyor.
Tutuklanmamaları gerektiğini söylüyor.
Teslim olanların tutuklanıp tutuklanmayacakları konusunda net bir şey yok gibi. Dağdan geri gelenler ne olacak?
Tutuklanmadıkları takdirde dağlarda yıllarca geçirdikten sonra buradaki hayata yeniden nasıl entegre olacaklar?
1990’lı yılların sonunda İspanya’da teslim olan ETA militanlarıyla ilgili tartışmaları hatırladım.
O zaman İspanya’da teslim olan ETA militanlarıyla ilgili hükümetin kapsamlı bir programı vardı.
“Topluma Yeniden Kazandırma” programıydı bu. ETA konusunda iyi bir uzman olan eski diplomat Akın Özçer’e İspanya’daki o süreci sordum.
“İspanyol Hükümeti’nin böyle bir programı uygulamak için hukuki araçları vardı, ulusal mutabakat söz konusuydu” hatırlatmasını
yaptı Özçer.
Paylaş