Paylaş
Tarkan’ın, İstanbul Açıkhava konserlerinin her gece tıklım tıklım olması başka türlü nasıl izah edilebilir?
İnsanlar gerilimli ortamda nefes alacak alan peşinde.En azından ülkenin Batı’sında bu böyle.
Ancak madalyonun bir de öbürü yüzü var ki, o da şu:
Aynen turizm sektörü,yeme-içme sektörü, kültür-sanat-eğlence sektörü de Türkiye’de olup bitenden, yurt dışında bozulan imajımızdan payına düşeni almış durumda.
Önceki gün bir araya geldiğimiz Zorlu Performans Sanatları Merkezi Genel Müdürü Murat Abbas terör olayları, darbe girişimi, OHAL derken sanat ve kültür etkinliklerinin önemli darbe yediğini anlatıyor.
“OHAL Fransa ve Belçika’da da var. Ancak o ülkelerdeki programlarını iptal etmeyen sanatçılar Türkiye’yi iptal ediyorlar” diyor.
PSM’nin olumsuz gelişmelerden en az etkilenen mekan olmasına rağmen sektör olarak zor bir dönemden geçtiklerin belirten Abbas güvenlik önlemleri nedeniyle maliyetlerin arttığını vurguluyor.
Örneğin sadece otel maliyetleri 5,5 kat artmış.Darbe girişiminden önce 23 Haziran’daki konseri büyük ses getiren Patti Smith, 24 kişilik orkestrasıyla kalacağı otelin konser mekanının yanı başındaki Raffles olduğunu görünce hiç tereddüt etmemiş.
“Otelin planını, acil çıkış noktalarını dahi gönderdik” diyor Abbas.
Saydığı maliyetler arasında, güvenlik nedeniyle sanatçıların VİP karşılanması var ki bunun maliyeti kişi başı 350 dolar.
BAEZ BÜYÜK ZARAR VERDİ
Buna rağmen ünlü sanatçılar, tanınmış dans toplulukları artık İstanbul, Türkiye deyince iki kez düşünüyorlar.
Türkiye sevdalısı diye bildiğimiz Joan Baez’in konserini iptal edebileceği kimin aklına gelirdi?
“Baez’in bu çıkışı bize çok zarar verdi” diyor Abbas.
Oysa dediği gibi, İstanbul’un çıkışta olduğu iki yıl öncesine kadar sanatçılar buraya gelmeye can atarlardı.
“Şimdi dünyada eğlence sektöründe İstanbul’un adı en tehlikeli 2-3 yer arasında gösteriliyor” diyor sıkıntıyla.
PMS’ye gelmesi planlanan ünlü dans topluluğu American Ballet Theatre, 124 danscısı arasında oylama yapmış “İstanbul’a gidilsin mi? gidilmesin mi” diye.
Neticede “gidilmesin” oyları fazla çıkınca topluluk gelmekten vazgeçmiş ve PMS’nin parası iade edilmiş.
“Son aylarda üç kat fazla çalışıyoruz, gelmeyi kabul eden sanatçıları neredeyse pamuklara sarıyoruz” diye konuşuyor Abbas.
MASRAFLARI KISMAYACAK
Önümüzdeki 29 Eylül’de Londra’da düzenlenecek İFF’ye (İnternational Festival Forum) sektörün diğer oyuncularıyla bir çıkarma yapacaklarını anlatıyor.
“Pozitif, İKSV, Biletix, BKM ile birlikte forumda “Türkiye’de şimdi neler oluyor” başlığı altında bir panel düzenliyoruz” diyor.
Pozitif ve İKSV’den konuşmacılar Türkiye’de sanat ve kültürde “hayatın durmadığı” mesajını verecek, ayrıca ülkede çeşitli noktalarda devam eden müzik festivallerinin videosunu gösterecek.
Abbas imajımızı düzeltmeye yönelik bu girişimle ilgili haklı olarak “Bu tek başına bu sektörün yapabileceği bir şey değil.
Ankara’nın yanımızda olması gerekiyor” diyor.
Peki PMS’nin bu sektörü en krizli dönemlerde dahi ayakta tutma çabası karşılığını alıyor mu?
Yılda ortalama 10 milyon dolarlık harcama karşılığında PMS’nin cirosu 7,5 milyon dolar.
Geçtiğimiz sezon (1 Eylül-31 Ağustos 2016) 405 bin bilet satılmış.
Abbas’ın da işaret ettiği gibi bu Türkiye standartlarında bir rekor.
Sadece Opera’daki Hayalet için, ortalama 169 liradan 84 bin bilet satılmış.
Ne ki, bir yanda vergilerin yüksek olması (100 liralık biletin 48 lirası vergi) diğer yanda alım gücümüzün düşük olması nedeniyle bilet fiyatlarının dünya ortalamasının gerisinde olması PSM’nin zararda olmasına yol açıyor.
Görüşmeleri devam eden ünlü Lion King şovu için 124 bin bilet satılsa bile PSM’nin 1 milyon dolar zarar edeceği hesaplanmış.
Ne ki, yeni sezona başta Batı Yakası’nın Hikayesi gibi müthiş bir prodüksiyonla, yeni tiyatro oyunlarıyla hazırlanan PSM’nin şimdilik masrafları kısma gibi bir planı yok.
Paylaş