Paylaş
Koç Üniversitesi’nin ilk kez bu yıl vermeye başladığı “Rahmi M. Koç Bilim Madalyası”nın ilk sahibiyle tanışıyoruz.
Kan tahlili yapan cep telefonuyla bilim dünyasında fırtına gibi esen Prof.Dr.Aydoğan Özcan. 36 yaşındaki bu genç bilim insanı Kaliforniya Üniversitesi ve Howard Hughes Sağlık Enstitüsü’nde profesör olarak görev yapıyor. Aynı zamanda, 2007 yılından beri bizzat kurduğu, Kaliforniya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’ne bağlı Biyo ve Nano-Fotonik Laboratuvarı’nın başında. Popular Science tarafından 2012 yılında “Dünyanın en parlak 10 bilim insanı” arasında seçilen Prof. Dr. Aydoğan Özcan lise, üniversite eğitimini bu topraklarda almış biri. İstanbul Atatürk Fen Lisesi ve Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Bölümü’nden mezun. Türkiye her alanda olduğu gibi eğitimde de çelişkileri olan bir ülke.Son açıklanan PISA sonuçlarında fen bilimlerinde 72 ülke arasında 52. sıradayız.Öte yandan okullarımızda dünya çapında bilim insanları da yetişiyor.
MERAK ÜZERİNE ARAŞTIRMA
PISA sonuçlarını günlerden beri tartışıyoruz. Eski yıllara göre sonuçların giderek kötüleşmesi eğitim sistemimizin yokuş aşağı gittiğini gösteriyor. PISA
sonuçlarını sorgulayan tek ülke biz değiliz.
Dünyanın 6. Ekonomisi Fransa örneğin, fen bilimlerindeki 26.sırasını beğenmemiş “niye daha iyi değiliz” diye uzmanların katılımıyla saatlerce süren televizyon programları düzenliyor.
Eşitlikçi olmayan eğitim sistemi, öğretmenlerin yetersiz kalmaları, çocukların bilgiyi nasıl daha kullanacakları her şey enine boyuna tartışılıyor.
Keşke biz de bu kadar kapsamlı tartışmalar görsek ekranlarda.
Prof. Dr. Aydoğan Özcan’a dönersem, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada “sorgulama” ve “merak” üzerinde duruyor. Eğitim sistemimizin büyük eksiklikleri.
“ İhtiyaca binaen araştırmalar var, hipotez eksenli. Ancak merak eksenli araştırmalar da önemli. Hipotezsiz. Ne bulacağımızı bilmediğimiz halde yıllarca üzerinde çalıştığımız, fon ayırdığımız sistemler var” diyor Prof. Özcan.
Nitekim meraktan yola çıkarak, yıllarca spermler üzerinde, yeni teknolojilerle yaptıkları araştırmalar daha önce hiç görülmemiş biyolojik sistemlere ışık tutmuş. Prof. Özcan’ın üzerinde durduğu başka bir konu ise akademi dünyasındaki “süperstarlar”. Süperstarlarlar sadece eğlence dünyasında değil bilim dünyasında var. “Rol modeliniz kim ise onun gibi olmak istersiniz. Özellikle üniversiteye yeni girmiş genç insanlar için akademideki süperstarlar yol göstericidir. Rol modeller bilimin ekosistemi için çok önemlidir” diyor Özcan.
İşte bu noktada, Koç’un bilimde ödüllendirdiği “süperstarların” giderek arttığını fark ettim. Vehbi Koç Vakfı’nın sağlık alanda ödülünü kazanan bilim insanlarını hatırlatayım. Nobel ödüllü Prof. Dr. Aziz Sancar (2007) Prof. Dr. Turgay Dalkara (2010), Prof.Dr. Gökhan Hotamışlıgil (2013) Prof. Dr. Kamil Uğurbil (2016).
Hepsi kendi alanlarında birer süperstar değil mi?
Bu isimlere şimdi de Prof. Dr. Aydoğan Özcan eklendi. Akademideki süperstarlarımız arasında kadın da görmek dileğiyle, yazılarıma yıllık iznimi kullanmak üzere kısa bir süre ara veriyorum.
Paylaş