Koç Üniversitesi’nden engelli çocuk ve ailelerine destek merkezi

Bununla ilgili en son araştırma 2002 yılında yapılmış.

“2002 Türkiye Özürlüler Araştırması” raporu, o dönemde adı Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü ile Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı’nın ortak çalışmasıydı.

Aradan 17 yıl geçtikten sonra benzer bir çalışma yapılmadı.

Dolayısıyla elimizdeki oran yine yüzde 12.29.

Karşılaştırma amacıyla Almanya’nın engelli oranına baktım.

81 milyon Alman nüfusunun yüzde 9.3’ü “ağır engelli” diye bir bilgiye rastladım.

Oranları ortaya koyduktan sonra şöyle bir soru atalım ortaya?

“Acaba bir engelli ve ailesi için hayat Almanya’da mı kolay? Yoksa Türkiye’de mi?”.

Şehirlerimizin engelli dostu olup olmadığını bir yana bırakalım, medyaya sıklıkla yansıyan haberler bu sorunun cevabını veriyor aslında.

Engelli çocuğunu özel okula göndermeye gücü yetmeyen ailenin dramı, kırsalda engelli çocuğunu sırtında okula taşıyan anne-baba gibi haberlerden söz ediyorum.

Ne yazık ki, bizim toplumda çoğunlukla engelli birey evinden dışarı çıkıp sosyal yaşama katılamazken, aile ve özellikle anneler ağır yükün altında eziliyorlar.

soldan sağa Prof.Dr Ayşe Ferda Oçakcı, EÇADEM Müdürü Güler Başaran ve Doç.Dr Ayfer Aydın

İSTANBUL KALKINMA AJANSININ ÇAĞRISI

Engelli bireyleri ve ailelerinin durumlarını güneşli bir günde, kısaca EÇADEM diye bilinen “Koç Üniversitesi Engelli Çocuk ve Ailelerine Destek Merkezi”nin bahçesinde Prof. Dr. Ayşe Ferda Ocakçı, Doç. Dr. Ayfer Aydın ile konuşuyoruz.

Ocakçı ve Aydın, Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyeleri.

Mesleklerinin odağında insan, insan sağlığı var.

2014 yılında İstanbul Kalkınma Ajansı’nın çağrısı üzerine 700 proje arasında seçilen engellilere ve ailelerine yönelik projenin mimarları bu iki isim.

İSTKA projenin hayata geçmesi için 1 milyon liralık destek vermiş.

Projenin ortakları maddi desteği sağlayan Koç Üniversitesi, üniversitenin bağlı olduğu Sarıyer Belediyesi ve Boğaziçi Engelliler Derneği.

Projenin sürdürülebilir olması için üniversite, belediye ve STK işbirliği önemli.

Merkez daha yeni Sarıyer Belediyesi’nin tahsis ettiği bahçeli bir binaya taşınmış.

Ocakçı ve Aydın ile sohbetimize katılan EÇADEM Müdürü Güler Başaran, çevrede maddi olanakları kısıtlı aileler arasında seçilen 13-29 yaşları arasındaki engellilerin haftada 2 gün 08.30 ile 17.30 merkeze geldiklerini anlatıyor.

Sarıyer Belediyesi’nin temin ettiği servislerle evden alınan ve tekrar eve bırakılan engelliler, hafif, orta ve ağır durumlarına göre, değişik günlerde geliyorlar.
 

HEM ENGELLİYE, HEM AİLEYE DESTEK

Prof. Ayşe Ferda Ocakçı “ Projenin amacı hem engelliye, hem ailesine destek vermek. İstedik ki, yıllardır çocuğunun yükünü taşıyan anne haftada 2 gün nefes alsın, diğer çocuklarıyla ilgilensin” diye anlatıyor.

Merkezde engellilerin fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimleri uzmanlarla sağlanırken, aile bireyleri de psikolojik destek alabiliyorlar.

Bakıcılar da özel bir eğitimden geçmiş.

Sarıyer Halk Eğitim’in desteğiyle engelliler dans, el sanatları, spor, halk oyunlarıyla haşır neşir oluyorlar.

Yurt dışında eğitim almış bir ergoterapistin görev aldığı aldığı merkezin yoga, müzik eğitimi veren bir gönüllü grubu da var.

Nitekim merkezi ziyaret ettiğimiz gün engellilerin bize konser sürpriziyle karşılaştık.

Dr. Ayfer Aydın projenin ilk başlarda 0-18 yaş grubu için tasarlandığını ancak şimdi 13-29 yaş grubunun hedeflendiğini söylüyor.

“Çocuk büyüdükçe ailenin omuzundaki yükün ağırlaştığını fark ettik. Bu merkezde kendi ayakları üzerinde durmayı öğreniyorlar. Gözlemlerimize göre 20 yaş üstü engellilere destek daha önemli” diye anlatıyor.

EÇADEM modelinin uygulanması için başka üniversiteler ve şehirlerden öneriler geldiğini belirtiyor.

Modelin hem İstanbul içinde, hem dışında başka yerlerde uygulanması nüfusun yüzde 12.29’unu ve ailelerini büyük oranda rahatlatır.