Kanyon, Bağdat Caddesi gibi

ECZACIBAŞI Topluluğu ile İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’nın ortaklığıyla 2006 yılında hayatımıza giren Kanyon bir ay gibi bir sürede iki önemli uluslararası ödülün sahibi oldu.

Haberin Devamı

Müşteri hizmetlerinde “Stevie” Ödülü ve Halkla İlişkilerde “Mercury Ödülü”.
Önceki gün New York’tan “Mercury Ödülü” ile dönen Kanyon Pazarlama Müdürü Çağla Gül’e bu başarının sırrını sordum.
İstanbul’u kasıp kavuran bu AVM furyasından sıyrılmak kolay iş değil.
Levent hattında yer alan Safir, Metro City, Kanyon’a ilaveten Özdilek ile Zorlu alışveriş merkezleri yolda.
Akmerkez, İstinye Park derken hemen hemen aynı hatta sıkı bir rekabet söz konusu.
Çağla Gül öncelikle Kanyon için AVM denmesine kesinlikle karşı.
“Biz Kanyon’a AVM demiyoruz. Kanyon ‘sokak ruhunu’ yaşattığımız bir alan. AVM’nin çok ötesinde” diyor.
2006’den bu yana her yıl yapılan müşteri profili ve algı araştırmalarında elde edilen istatistiki veriler ilginç.
Kanyon’un müşterisinin yüzde 65’i ab sosyo-ekonomik gruptan.
Yaş ortalaması 28, dolayısıyla genç, dinamik bir eğlence ve alışveriş merkezi.
2010 verilerine göre Kanyon’u ziyaret edenlerin yüzde 52’si erkek, yüzde 48’i kadınmış.
2011 yılında kadınlara yönelik kampanyalar neticesinde kadın oranı yüzde 53’e yükselmiş.
YÜZDE 27 ALIŞ VERİŞ, YÜZDE 26 YEME-İÇME
Kanyon haftada ortalama 2.3 kez ziyaret ediliyor.
Gelme nedeni yüzde 27 alışveriş, yüzde 26 yeme-içme, yüzde 13 sinema, yüzde 6 spor.
Günde 30 bin kişi ziyaret ediyor ki, bunun 10 bin ila 12 bini yeme-içme müşterisi.
Çağla Gül “Kanyon daha yeme-içme yeri olarak biliniyor. Biz bundan gayet mutluyuz. Kanyon yeme-içme, alışveriş, organik pazar, sinema, İKSV işbirliğiyle aylık caz konserleri derken Bağdat Caddesi gibi bir buluşma yeri oldu” diyor.
Ancak alışveriş oranını da arttırmaya çalıştıklarını ilave ediyor.
Bunun için “Versiyon 2.0” projesi hayata geçirilmiş.
Adı cebir formülünü çağrıştıran proje, 2011 yılında başlamış ve 2013 yılına kadar devam edecekmiş.
“Versiyon 2.0” Projesi kapsamında Kanyon bünyesinde yeralan bazı markalar mağaza konseptlerini değiştirirken, var olan 140 markaya yenileri eklenecek.
Bu projeyle ilgili Gül, “Perakende dinamik bir sektör. Piyasada çok sayıda oyuncu var. Dolayısıyla kendimizi sürekli yenilemek, yeni konseptler yaratmak zorundayız” diyor.
POP-UP MAĞAZALAR
Anladığım kadarıyla proje kapsamında Makro, Turkcell, Teknosa yenilenmiş, Tchibo, New Balance gibi yeni markalar açılmış.
İtalyan şef Antonio Carluccio’nun “Carluccio’s” lokantasının da eli kulağında.
“Carluccio’s” hem lokanta, hem İtalyan ürünleri satan gurme mağazası tarzında olacakmış.
“Pop-Up” mağazalar Kanyon’un başarıyla uyguladığı başka konsept.
Belirli bir dönem için bir markayı barındıran mağaza anlamında.
Yılbaşı hediyelerinden bazılarını aldığım Kanyon’daki “Muji” meğer “Pop-Up” mağazaymış.
Şimdi gerçeği geliyor.
Çağla Gül bu konseptle ilgili “Pop-Up mağazalarla müşteriyi şaşırtmayı seviyoruz. Şimdi Muji’nin yerinde “Sanat Gezgini” mağazası var. İnternet üzerinde sanat eserleri alışverişi sağlayan Sanatgezgini.com sitesini kuranlar 2012 yılının sonuna kadar Kanyon’da” diye konuşuyor.
Gezdim, gördüm, paylaştım mantığıyla kullanılan “Foursquare” sosyal web sitesinde Atatürk Havalimanı ve Boğaziçi Köprüsü’nden sonra insanların en fazla “buradayım” diye paylaştıkları üçüncü yer Kanyon’muş.

Haberin Devamı

Bülent Eczacıbaşı: Kanyon her açıdan başarılı bir proje

Haberin Devamı

ECZACIBAŞI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı’na Kanyon hakkındaki görüşlerini sordum.
Eczacıbaşı “Ortağımız İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile birlikte Kanyon Projesine başlarken, İstanbul’un mimari açıdan görülmeye değer modern binaları arasında yer alabilecek bir yapı yaratmak amacımız vardı. Bence Kanyon her açıdan başaralı bir proje” diyor.
Şunu da ilave ediyor Bülent Bey:
“Alışverişin yanısıra bir yaşam alanı olarak kurgulanan Kanyon, açıldığı günden beri özel mimarisi, farklı alışveriş deneyimi ve sunduğu sosyal ritüel ile İstanbul’un önemli sembollerinden biri oldu”.

Yazarın Tüm Yazıları