Kadınlar haydi Meclis’e

Demek ki gerçekten böyle bir platforma ihtiyaç varmış.

Dün İTÜ’nün Taşkışla binasında platformun organizasyonuyla İstanbul’un kadın milletvekillerini dinlerken bunu bir kez daha anladım.

Seçim öncesi ilk kez kadın sorunları böylesine istikrarlı bir şekilde gündemde tutuluyor.

Yine ilk kez kadın milletvekili adayları kendilerini tanıtmak fırsatını buluyorlar.

İlk kez hedeflerini açıkça ortaya koyabiliyorlar.

İstanbul’un kadın milletvekili aday sayısı 57.

Dün bunlardan 34’üne kulak verdik.

Aralarında Alev Dedegil (AKP),�Nur Serter (CHP), Meral Akşener (MHP) gibi deneyimli politikacılar olduğu, karşımıza çıkıp konuşamayan adaylar da
vardı.

Kadınlar meclise girerse kadınların yararına ne yapacaklar?

Moderatörlüğü üstlenmiş sevgili Meral Tamer özellikle bunun üzerinde durdu.

Nur Serter’e göre, kadın milletvekillerinin sadece kadın sorunlarına odaklanmaları diye bir şey söz konusu olamaz.

Dış politikada da, ekonomide de söyleyecek sözleri olmalı.

AKŞENER DEĞİŞTİ Mİ?

Buna itirazım yok elbette.

Ancak Dünya Ekonomik Forumu’nun Cinsiyet Uçuruma Raporu’nda 134 ülke arasında 129. sırada olduğumuz, kadın cinayetlerinde neredeyse dünya rekoruna koştuğumuz göz ününe alındığında kadın milletvekillerinden “kadın sorunlarına” odaklanmalarını istemek hakkımız.

Tüm kadın seçmenlerin hakkı.

Demek ki meclise giren kadınlar erkeklerden çok daha fazla çalışacak.

Türkiye’nin genel sorunlarına ilaveten kadına özel bir ilgi gösterecek.

Bunu yapmak zorundalar.

Aksi takdirde Türkiye yıllarca Cinsiyet Uçurumu Raporu’nun son sıralarından yukarıya çıkamaz.

Eski İçişleri Bakanı Meral Akşener partisinin aksine “kadın kotasını” destekliyormuş.

Bunu duymak güzel.

İçişleri Bakanı olduğu dönemde Abdullah Öcalan’dan “Ermeni dölü” diye söz eden Akşener’in dün erkek politikacıların “şiddet söylemlerine” karşı çıkacağını söylemesi de güzel bir sürpriz.

Irkçı söylem, şiddet�söyleminden farkı olmadığına göre Akşener değişmiş.

Ya da ben öyle umut ediyorum.

KREŞ DESTEKLEME SİSTEMİ

Benim gözümde mecliste neler yapmak istedikleri konusunda en somut şeyleri CHP adayları Profesör Binnaz Toprak ile KAGİDER eski başkanı Gülseren Onanç söyledi.

Gülseren Onanç İstanbul 2. bölgeden 15. sıradan aday gösterilmiş.

Kendisi 15. sıradan meclise giremeyeceğinin farkında.

CHP’nin Gülseren Onanç gibi başarılı, çalışkan, tuttuğunu koparan bir ismi 15. sıraya koymuş olmasına kimsenin aklı ermiyor.

Ama politika işte.

Onanç kimseye küs değil ve seçim çalışmalarını meclise girecekmiş gibi sürdürüyor.

“Milletvekili olursam ilk işim çalışan kadınların önlerindeki engeli kaldırmak için bir yasa tasarısı olacak” diyor.

Onanç’ın önerdiği, KAGİDER’in de üzerinde çalıştığı “Kreş Destek Sistemi”, 1 ila 5 yaşlarındaki çocukları olan çalışan kadınlara devlet desteğinde kreş sağlanması.

“Kreş Destek Sistemi” CHP’nin parti programında var.

AKP de programına almış.

Onanç, milletvekili olmasa da partinin yereldeki kadın ağının güçlendirilmesi için çalışmaya devam edecek.

Azınlık hakları için

Binnaz Toprak ise meclis çatısı altında sadece kadınlar değil tüm azınlıkların, Kürtlerin, Alevilerin Romanların hakları için uğraşacağını söylüyor.

Diğer azınlıkların hakları sürekli gündeme geliyor ama Binnaz Toprak’ın ağzından “Roman haklarını” duyduğuma nasıl sevindiğimi bilseniz.

Seslerini en az duyuranlar, en fazla ezilenler onlar.

Çocukları, gençleri perişan.

Bu köşede zaman zaman değindiğim bizim mahallenin Roman çiçekçisi Zeynep’in dertlerine henüz kesin bir çare bulmuş değilim.

Zeynep ve ailesini yoksulluk sarmalından kurtarmak için “mikro kredinin” Türkiye’deki babası Aziz Akgül’e de başvurdum.

Nafile.

Mikro kredi uygulaması henüz Anadolu yakasında başlamamış,

Her neyse Roman parantezini kapatıyorum.

Kadın Haklı Platformu’nun dünkü toplantısına dönersek, yoksulluk, kadın ve çocuk hakları için meclise girmek isteyen gencecik insanları da dinledik.

Bilge Koçkaya (CHP) 28, Derya Şentürk (CHP) 32, Esra Hatipoğlu (AKP) 29 yaşında.

Bahar Özay (CHP) ve Özge Toraman (CHP) Boğaziçi Üniversitesi’nden Profesör Toprak’ın öğrencileri olmuşlar.

Biraz da onun telkinleriyle politikaya atılmaya karar vermişler.

Türkiye’nin tüm bu kadınlara ihtiyacı var.