Kadınlar durmayacak

AMERİKALI kadınların öncülüğünde düzenlenen, Trump’ın temsil ettiği popülizme, aşırı sağa, ırkçılığa karşı düzenlenen Kadınların Yürüyüşü’nün açılışını, Davos’ta Afgan Kadın Orkestrası Zohra’nın yaptığını düşünüyorum.

Haberin Devamı

Neden öyle olduğunu anlatmaya çalışacağım.

Dünyanın bu tarafında gıptayla izlediğimiz, sadece Washington’da gencinden yaşlısına yarım milyon kişinin katıldığı Kadınlar Yürüyüşü’nde Madonna’nın sözleri öne çıkmış gibi görünüyor.

Ama Amerikalı ünlü feministlerin, insan hakları savunucularının söyledikleri en az Madonna’nın sözleri kadar önemli.

Bu arada yürüyüşle ilgili tweetler arasında “feminist” sözcüğüyle ilgili şu tarife dikkat çekmek istiyorum.

Zira feminist sözcüğüne dudak büken, “modası geçti” diye bakan ve hatta hâlâ “erkek düşmanı” gözüyle bakanlar var ne yazık ki.

Dolayısıyla şu tarif sanırım yeterince açıklayıcı.

“Feminist, kadın ile erkek arasında sosyal, politik ve ekonomik eşitliğe inanan kişidir.”

Kadınlar durmayacak1459 GÜNLÜK DİRENİŞ

Haberin Devamı

Amerikalı feminist ve LGBTI eylemcisi, insan hakları savunucusu, akademisyen-yazar Angela Davies kadınlarının eylemlerinin Trump’ın iktidarı boyunca devam edeceğini belirterek “1459 günlük direniş başlıyor” demiş.

1980’lerin en önemli siyasi figürlerinden biri olan Davies “Irkçılığa, İslamofobiye, anti-Semitizme, kadın düşmanlığına, kapitalist sömürüye karşı 1459 gün tabanda direniş, sınıflarda direniş, işyerlerinde direniş, sanatımızda ve müziğimizde direniş olacak” diye konuşmuş.

Yine feminizmin ikonlarından Gloria Steinem’in “Müslümanları kayıt altına almaya zorlarsınız hepimizin Müslüman olarak kaydımızı yaptıracağız” sözlerini de hatırlatıp Davos’a döneyim.

Kapanış gecesi hepimizin gözlerini yaşartan, ayakta alkışladığımız Afganistan’ın 40 kişilik ilk kadın orkestrası Zohra’nın (Zühre, Venüs anlamında) iki genç yönetmeni Negin Khpolwak ile Zarifa Adiba’nın mesajları açık:

MÜZİKLE DİRENİŞ

“Talibanlar döneminde yasaklanan müziğe tutkunuz. Müzik bizim hayatımız. Müzikle direniyoruz, ön yargıları kırıyoruz. Asla vazgeçmeyeceğiz. Afganistan’ın değişmesi için ülkemizde çalmaya devam edeceğiz.”

Genç kadınların müzikle direnişi.

Aynen Angela Davies’in söylediği gibi.

Haberin Devamı

Afganistan’dan ABD’ye bu direniş başladı ve durmayacak.

Kapanış konserinden bir gün önce henüz 19 yaşındaki Negin ile 25 yaşındaki Zarifa’yı, orkestrayı barındıran Afganistan Ulusal Müzik Enstitüsü’nün kurucusu Ahmet Sarmast ile birlikte bir açık oturumda izliyoruz.

Kendilerini İngilizce ifade eden pırıl pırıl Afganlı iki genç kız.

Suriyeli mülteci Olimpiyat yüzücü Yusra Mardini’nin de İngilizcesine dikkat çekmiştim.

Çünkü bizim eğitim sistemimizin en büyük zaaflarından biri lisan ve ekonomik güç olarak kat kat üstün olduğumuz Afganistan ve Suriye eğitimde bunu çözmüş görünüyor.

Her neyse, iç çatışma nedeniyle yetimhanede büyüyen Negin ile Zarifa, Afganistan’daki ön yargıları, tehdit yağdıran aile fertlerini karşılarına alarak müziğe devam etmişler.

Haberin Devamı

Kadınlar durmayacakANNEMİN, EŞİMİN, KIZIMIN HAKKI

Davos’taki kapanış konseri nedeniyle ilk kez Afganistan dışına çıkan, Zürih, Cenevre ve Berlin’de konser verecek olan Zohra’nın arkasında kapı gibi bir erkek var.

Afganistan’daki iç savaş sırasında Avustralya’ya sığınan sonra ülkesine geri dönen bir kültür insanı Ahmet Sarmast.

Sarmast yukarıda tarif ettiğim anlamda sıkı bir feminist.

Afganistan Eğitim Bakanlığı’nın onayıyla kurduğu Ulusal Müzik Enstitüsü’ndeki genç kızların, Negin ile Zarifa’nın yol göstericisi.

“Ülkemdeki cinsiyet uçurumunun değişmesi için mücadele ediyorum. Kadın hakkı insan hakkıdır” diyor.

Dünyada 673 noktada düzenlenen Kadınların Yürüyüşü’nde erkek sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğu dikkatinizi çekmiştir.

Haberin Devamı

Yürüyüşlerin birinde kadınlar “Benim Haklarım” diye bağırırken yanlarındaki erkeklerin “Onun hakkı. Annemin, eşimin, kızımın hakları” diye bağırmaları içimi nasıl sevinçle doldurdu bilseniz.

Kadınların yürüyüşü devam edecek ama erkeklerin kaçınılmaz desteğiyle.

Bazı erkekler bunu anlamış görünüyor ve darısı bizim ülkenin erkeklerine.

Yazarın Tüm Yazıları