Kadın Hakları, İnsan Haklarıdır
BİRLEŞMİŞ Milletler Kadın (UN Women), geçtiğimiz Pazar günü İstanbul dahil dünyanın çeşitli noktalarında kadınların sokaklara çıkarak kutladıkları “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü” nü tek bir günle sınırlamadı.
“Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm” kararı aldı.
Yani kadına yönelik şiddete karşı mücadele eylemleri 10 Aralık tarihine kadar sürecek.
Anlamlı bir tarih.
Çünkü 10 Aralık BM İnsan Hakları Günü.
BM Kadın özellikle şunun altını çiziyor:
Kadın Hakları, İnsan Haklarıdır.
“Beni de Duy”, “Dünyayı Turuncuya Boya” gibi sloganlarla devam eden BM Kadın’ın bu girişimi Türkiye’de “Ateş Böcekleri Kampanyası” ile destekleniyor.
Kampanya, çevrenizde şiddete maruz bir kadın tanıdığınızda onun yardımına koşmanız, sesi olmanızla ilgili.
Bunun için Aile İçi Şiddet Hattı, 155 Polis İmdat, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu gibi destek hatlarına, kurumlara ihbarda bulunmanız yeterli.
Ayrıca BM Kadın’ın “Dünyayı Turuncuya Boya” kampanyası çerçevesinde Zorlu Center, Zorlu Genel Müdürlük, Şekerbank binalarını 10 Aralık tarihine kadar turuncu renkle aydınlatacak.
GÜNDE 137 KADIN ŞİDDET KURBANI
BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi’nin (UNODC) önceki gün yayınladığı yeni bir rapora göre, geçtiğimiz yıl dünyada 87 bin kadın kasıtlı olarak öldürülmüş
50 bini ise birlikte yaşadıkları erkek ya da aile mensubunun şiddetine maruz kalarak öldürülmüş.
Bu rakam günde 137 kadının erkek şiddetine kurban gittiğini ortaya koyuyor.
Raporu açıklayan UNODC Direktörü Yury Fedotov’un dediği gibi “ kadınlar cinsiyet eşitsizliğinin, ayrımcılığın ve olumsuz basmakalıp örneklerin bedelini ağır ödüyorlar”.
Asya ve Afrika kadınlar açısından en ağır kayıpların olduğu bölgeler.
Türkiye’ye gelirsek, Bianet’in “Erkek Şiddeti Çetelesi” ne göre 2018 yılının ilk 10 ayında en az 203 kadın erkek şiddetinin kurbanı olmuş.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” nun verilerine göre 2017 yılında 409 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Geçtiğimiz Pazar günü, İstiklal Caddesi’ndeki ne yazık ki kadınların güvenlik yetkilileri tarafından tartaklandığı gösterilerde kendilerine mikrofon uzatılanları sosyal medya üzerinden dinledim.
YAKIN KORUMA İSTİHDAMI
Öldürülen yakınları için adalet isteyenlerin yanı sıra seslerini en fazla yükseltenler halen bir erkeğin ölüm tehdidi altında yaşayan kadınlardı.
Bunlardan bir tanesi neredeyse gözyaşları içerisinde “Yakın korumayla ilgili istihdam yapılsın” diyordu.
Koruma taleplerinde bu yıl 5 kat artış varmış bu arada.
Gazete sayfaları da zaten polise başvurduğu halde korunamayan ve ölüm tehditleri aldığı erkek tarafından öldürülen kadın haberleriyle dolu değil mi?
İşte bu noktada kadına karşı şiddeti önlemek için ayrılan bütçenin miktarını merak ettim.
Her hangi somut bir veriye ulaşamadım.
İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu’na göre, kadına karşı şiddetle mücadele için doğrudan ve dolaylı bütçeler var.
Dünyada örnekleri tararken geçtiğimiz yıl 109 kadının öldürüldüğü Fransa’da daha yeni 900 bin euroluk ek bir bütçenin bu işe ayrılmış olduğunu okudum.
Mor Çatı’nın yaptığı bir açıklamaya göre, kadına şiddete karşı mücadele için ayrılan bütçe yeterli değil.
25 Kasım ile ilgili iki olumlu haberle bitireyim.
Bu yıl, her alanda eşitlik için kadınlarla dayanışma amacıyla erkekler tarafından kurulmuş olan “Yanındayız Derneği” de sahadaydı.
İkinci olumlu gelişme Beşiktaş Belediyesiyle ilgili.
Belediye ile Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu arasında imzalanan protokole göre, belediyede çalışan biri eşine şiddet uyguladığı takdirde maaşının yarısı eşine verilecek.
Diğer belediyelerin de bunu örnek almasını diliyorum.
