IMF’ye ilk kadın başkan mı?

IMF eski Başkanı Dominique Strauss-Kahn ile ilgili “Devir Değişti” yazısına erkek okurlardan tepkiler geldi.

Haberin Devamı

Kimi “Kadınlar kılıçları çektiler” diye öfkelenmiş, kimi yargısız infaz yaptığımı
iddia etmiş.
Dominique Strauss-Kahn’ın elleri kelepçelenmiş vaziyette görüntülenmesine karşı çıksam da, mahkemedeki yıkılmış görüntüsüne feci üzülsem de görünen köy kılavuz istemez./images/100/0x0/55ea426af018fbb8f8747c44
Geçmişteki vukuatlarından belli ki kadınlarla ilgili ciddi bir sorunu var.
“Sarkozy’yi devirecek tek adam” diyerek Sosyalist Parti’den başkan adaylığını destekleyen Daniel Cohn-Bendit, “Komplo teorilerine inanmak saçma. Besbelli bir şeyler var. Acaba kişiliğindeki çelişkileri fazla mı hafife aldık” diye soruyor.
Sosyalist Parti’ye de Strauss-Kahn sayfasını çevirmesini öneriyor.
IMF sayfayı çevirdi bile.
Dominique Strauss-Kahn’ın istifasından sonra başkanını arıyor.
Mesele IMF’nin yeni başkanı Avrupa’dan mı olacak, yoksa gelişmekte olan ülkelerden mi?
1945 yılından beri yürürlükte olan “Dünya Bankası’na Amerikalı, IMF’ye Avrupalı Başkan” kuralı ilk kez ciddi sorgulanıyor.
Almanya Şansölyesi Merkel, başkanın Avrupalı olmasında ısrarlı.
Euro bölgesindeki krizin ancak Avrupalı bir IMF başkanıyla atlatılacağına inanıyor zira.
Dünkü Financial Times’a göre, Fransa’nın Maliye Bakanı Christine Lagarde en favori isim.
“IMF’nin başına ilk kadın” sıfatını Lagarde alır mı?
IMF’nin şimdiye kadar hep erkeklerle yönetilmiş olması Avrupalı da olsa Lagarde’ın şansını artırıyor gibi.
Kurum, Strauss-Kahn skandalından sonra hem bir kadınla imaj tazelemek, hem vicdanını temizlemek  isteyebilir.

DERVİŞ FAVORİ  ADAYLARDAN

Financial Times, diğer favorileri arasında Kemal Derviş’e “başkan olması çok mümkün” notunu, Singapur Maliye Başkanı Tharman Şanmugaratnam ile Güney Afrika eski Maliye Bakanı Trevor Manuel’e “mümkün” notu düşmüş.
Adaylar arasında adı geçen Meksika Merkez Bankası Başkanı Agustin Carstens gazeteye göre “daha az şanslı”.
 Başka kaynaklarda ise Çin Merkez Bankası Başkanı Zu Xiaoşuan’ın da adı geçiyor.
Dünkü yabancı televizyonlarda dikkat ettim Kemal Derviş’in adı da sıklıkla geçiyordu.
“IMF Başkanı’nın kim olacağına kurumun yönetim kurulu karar verir” diye bilinse de hükümetlerin büyük rol oynadıkları, lobicilik yeteneklerini devreye soktukları sır değil.
Diyeceğim şu:
Derviş’in adaylığı biraz da hükümetin takınacağı tavra bağlı.
İki gün önce aniden Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in adının IMF adayı olarak ortaya çıkmasına bakarsak hükümet Kemal Derviş’e pek gönüllü değilmiş gibi duruyor.

Haberin Devamı

Çocuğum İstanbul’da yaşamasın

Haberin Devamı

İNSANLAR İstanbul’da yaşamaktan mutlu mu değil mi sorusunun cevabını hep merak ederim.
Elimin altındaki geniş kapsamlı bir araştırma bu sorunun cevabını kısmen veriyor.
Araştırmayı MasterCard, Boğaziçi Üniversitesi’yle ortaklaşa yapmış.
“Türkiye’nin Şehirleri Sürdürülebilirlik Araştırması”nı konuşmak üzere MasterCard Güney Doğu Avrupa Genel Müdürü Mete Güney ile buluştuk.
Türkiye’nin şehirlerini mercek altına alma fikri MasterCard’ın global ölçekte yaptırmış olduğu “Dünya Ticaret Merkezleri” araştırmasından doğmuş.
Hatırlatmak gerekirse, İstanbul yukarıdaki araştırmada dünyanın önde gelen 75 şehri arasında 64. sırada yer almıştı.
“Dünya Şehri” olma iddiasındaki İstanbul için oldukça düşük bir skor.
Peki bu son araştırmada neler var?
Bir: 81 ilin ekonomik, sosyal ve çevre performanslarına ilişkin istatistiki bilgiler.
İki: İş dünyası gözünden şehirlerin performansı. (29 ili kapsıyor.)
Bizim “mega şehirler” İstanbul, Ankara ve İzmir istatistiki verilerde ön sıralarda.
İş dünyasının gözünde ise daha alt sıralarda.
Eskişehir, Kayseri, Bursa, Konya istatistiki verilerde ön sıralarda değil ama iş kesiminden yüksek
puanları toplamışlar.

YENİ YILDIZLAR ANTEP VE HATAY

Mete Güney “Bu dört şehir Türkiye’nin parlayan yeni yıldızları” diyor.
Yeni yıldız adayları ise Gaziantep ile Hatay.
Yıllardan beri “marka şehir” olma iddiasındaki Gaziantep amacına ulaşmış sayılır.
“Girişimcilik Ruhu”, “Sanayi ve Ticaret Potansiyeli” alanlarında bu şehrin skoru Türkiye ortalamasının üzerinde.
Hatay ise “Toplumsal Uyum”da Türkiye rekortmeni.
Buna karşın “Teknik eleman”, “yetenekli yönetici” ve “elektrik altyapısında” ortalamanın çok altında.
MasterCard’ın bu araştırması bana karılsa “altın değerinde”.
Zira devletin tüm kurumlarına, yerel yöneticilere yol gösterecek veriler içeriyor.
Ben yerel bir yönetici olsaydım bu verileri değerlendirmek için fırsatı asla kaçırmazdım.
Düşünün, birileri sizin yerinize şehrinizin röntgenini çekiyor.
Tarihi dokudan, kadın girişimciliğine, arazi fiyatlarından, teknik eleman yeterliliğine kadar geniş bir yelpazenin röntgeninden söz ediyoruz.
Mete Güney, verileri paylaşmak için mercek altına alınan şehirlerde toplantı düzenlediklerini söylüyor.

İSTANBUL’DA GELECEK VAR MI?


Eskişehir’e gidilmiş, Kayseri sırada.
Şimdi yazının başlığına gelirsek, iş dünyasına son derece can alıcı bir soru sorulmuş:
“Çocuğunuzun bu şehirde kalmasını ister misiniz?”
Şehre yönelik gelecek beklentisiyle direkt bağlantılı bir soru.
Sürpriz.
Çılgın kanal projesine, iki yeni şehre rağmen çocuklarının İstanbul’da kalmasını isteyenler Türkiye ortalamasının altında.
Demek ki, İstanbul ebeveynlerin gözünde yeni nesiller için gelecek vaat etmiyor.
Bursa “çocuklarına gelecek vaat eden” birinci şehir.
İzmir, Antalya, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, Konya ise Bursa’yı izleyen şehirler.
İstanbul ile ilgili bir şey daha.
Asayiş ve güvenlik, tarihi dokunun sahiplenmesi, doğanın korunması, firmaların çevresel duyarlılığı alanlarında Türkiye ortalamasına göre en sonlarda.
İstanbul’un zayıf yönleri kimselerin dikkatini çekmiyor mu?

Yazarın Tüm Yazıları